+
Aa
-
Çanakkale'de yaşayan Bayram tarafından hazırlanan videoda, Zeki Müren’in Çanakkale Şehitler Abidesi’nin yapımına verdiği katkının hikayesi yer alıyor.
Gökhan Bayram, usta sanatçı Zeki Müren’in abide için yaptıklarını şöyle anlattı:
Çanakkale Şehitler Abidesi’ne bakın, ona bakınca Zeki Müren’i de görürsünüz. 1958’de inşaatı parasızlık nedeniyle yarım kalmıştı. Zeki Müren konserlerini hemen yarıda kesti. Önce gazinolardan para toplanmaya başladı.
Türkiye’de abide için konserler vermeye başladı. Şehir şehir şarkı söyledi ve oradan gelen parayı, abidenin yapımının tamamlanması için Çanakkale’ye gönderdi.
"ORTADA BİR DELİKANLI VARSA GÖNÜLLERE GİREN ZEKİ MÜREN VARDIR"
Bugün Çanakkale’de Şehitler Abidesi var ise kim bilir kaç tuğlasında, kaç kilogram harcında Zeki Müren’in katkısı vardır. Ortada bir delikanlı varsa, gönüllere giren Zeki Müren vardır.
ÇANAKKALE ŞEHİTLER ANITI TARİHİ:
1943 yılında Millî Savunma Bakanlığı tarafından Çanakkale şehitleri için bir abide yarışması düzenlendi. 1944'te yapılan yarışmaya 37 proje katıldı. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde öğrenci olan Feridun Kip, Doğan Erginbaş ve İsmail Utkular’ın projesi yarışmayı kazandı. Mali imkansızlıklar yüzünden proje uzun süre hayata geçirilemedi.
Çeşitli defalar meclis gündemine gelen konu, bir öğrenci kuruluşu olan Millî Türk Talebe Birliği'nin (MTTB) 1952 Nisan’ında Çanakkale Valiliği'ne ve hükümete başvurması sonucunda yeniden Türk kamuoyunun gündemine girdi.[1] Başvuru Bayındırlık Bakanlığı tarafından kabul edildi ve çalışmalar başladı. Daha önce Millî Savunma Bakanlığı tarafından açılan yarışmada birinciliği kazanan projenin yapılması kararlaştırıldı. İnşaatın takibi ve organizasyonu için başkanlığını Emin Nihat Sözeri'nin yaptığı[3] 9 kişilik "Çanakkale Şehitleri Abidesi İnşaatına Yardım Komitesi" adıyla bir komite kuruldu. Abidenin Hisarlık Tepe'de yapılmasına, betonarme olarak inşasına ve üzerinin granit kaplanmasına karar verildi. Çanakkale Şehitleri Abidesi İnşaatına Yardım Komitesi'nin yaptığı yardım çağrısı, büyük bir yardım kampanyasına dönüştü. İnşaatın temeli 17 Nisan 1954’te atıldı.
Abide inşaatı aylar sonra İnşaatta kullanılan malzemelerin bozuk ve kalitesiz olduğunun tespiti üzerine durmuş, ihale feshedilmiştir. Yeniden ihale edilen inşaatın 1958 senesi Temmuz ayında bitmesi kararlaştırılmıştı. Ancak duraklama döneminde personel maaşları ödenmiş ve inşaat malzemelerinin fiyatları artmış olduğundan halktan toplanan yardım paraları 1957’de bitti.[1] İnşaatın temel takviyesi yapılmış ve granit henüz 12 metreye kadar yükselmişti. Milliyet gazetesin muhabiri Necmi Onur’un inşaatın yarım kaldığına dair haberi ve gazetenin yazarı Refi Cevat Ulunay’ın yazıları üzerine kamuoyu konuya büyük ilgi gösterdi. Gazete, Çanakkale Şehitleri Abidesi'nin bitirilmesi için 18 Ocak 1958 itibarıyla ülke çapında bir yardım kampanyası düzenlediğini duyurdu. Kampanya, Türk basınının diğer yayın organları tarafından da desteklendi. 100 bin liralık bir yardım toplama hedefiyle başlayan kampanya 18 Mart 1958’de son bulduğunda 1 milyon 686 bin 251 liralık hasılata ulaşılmıştı.[1] Abidenin gövde inşaatı, 18 Eylül 1959 tarihinde tam olarak tamamlandı.
Abidenin resmi açılışı, Anafartalar Zaferi'nin 45. yıl dönümüne denk gelen 21 Ağustos 1960 tarihinde gerçekleşti. Abidenin açılışını dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay yaptı.
Abidenin bakım ve personel işleri, 1962 yılında Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı'na devredildi. Orman Genel Müdürlüğü, Gelibolu yarımadasını 1973'te "millî park" ilan etti.
1971 yılında İngiliz Kraliçesi II. Elizabeth'in de bulunduğu bir törende abidenin altında bir savaş müzesi açıldı.[1] Burada Çanakkale Savaşları'ndan kalma kalıntı ve dokümanlar sergilenmeye başladı. Savaş Eserleri Müzesi daha sonra Kabatepe Müzesi'ne taşınmıştır.
Ana kaidenin ayaklarındaki rölyefler 2002 yılında tamamlanmış, 2004 yılında tören alanı ve sembolik şehitlikte değişiklikler yapılmıştır. 2005 yılında restorasyondan geçen anıt, 2007 yılında bulunduğu alana yeni şehitlik inşa edilmesiyle son şeklini aldı. Sembolik kabirlerde üzerinde şehitlerin isimleri yazan çift cam şeklindeki kabir taşları değiştirildi. Saydamlık ve yağış nedeniyle okunamaz durumdaki isimleri belirgin hale getirebilmek için camların arasına Türk Bayrağı motifli saydam olmayan plakalar yerleştirildi. (Kaynak: Vikipedi)