İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis ve siyasi yasak cezası kamuoyunun büyük tepkisini çekerken karar tartışılmaya devam ediyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisine “ahmak” demesi üzerine, basın emekçilerinin yönelttiği soruya yanıt veren İmamoğlu, “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” yanıtını verdi. Bunun üzerine İmamoğlu için Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerini kasdederek kamu görevlilerine hakaret ettiği iddiasıyla dava açıldı. Dava kapsamında 14 Aralık 2022’de İmamoğlu’na siyasi yasak ve hapis cezası verildi.
Kararın ardından Yargıtay 18. Ceza Dairesi Onursal Başkanı Hamdi Yaver Aktan hukuki mütalaa hazırlayarak karara ilişkin değerlendirmede bulundu. Aktan mütalaasında mahkeme kararını, hakaret suçu ve eleştiri hakkı ilişkisini değerlendirdi. Aktan mütalaasında İmamoğlu’nun söz konusu ifadelerinin İçişleri Bakanı Soylu’ya yönelik olduğunun hukuken de açık olduğunun altını çidi. Açıklamasının devamında “Eleştiri hakkına hukuk düzeninin vermiş olduğu alan rejimin demokratik olup olmadığı ile doğrudan ilintilidir” ifadelerine yer verdi.
(Hamdi Yaver Aktan)
İmamoğlu’nun söylemine ilişkin yapılan yargılamada sözlerin tamamının değerlendirilmediğini vurgulayan Aktan, mütalaasında dil bilimcilerin değerlendirmesine de yer verdi. Mütalaada yer verilen Antalya Akev Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi İletişim Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nükhet Güz’ün değerlendirmesinde “İki siyasetçi arasında geçen tartışmada YSK üyelerine kesinlikle gönderme yoktur” ifadeleri de uzman görüşü olarak yer aldı. Mütalaada, yargılama sırasında tanık olarak dinlenen gazeteci Gülşah İnce’nin, Ekrem İmamoğlu’na Süleyman Soylu’nun açıklamalarını alıntılayarak soru sorduğunu belirttiği de yer aldı.
Mütalaada “Çok açık şekilde anlaşılmaktadır ki Ekrem İmamoğlu’nun sözleri İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarına cevaptır” dendi. Yargılama sürecinin usulüne ilişkin de değerlendirmelerde bulunuldu. Yargıcın, reddi hâkim talebine verdiği yanıtta “kanaatimizce” ifadesini kullandığı, bunun yargı tarafsızlığına aykırı olduğu vurgulandı.
MADDİ HATALAR VAR
Mütalaanın sonuç ve kanaat kısmında ise şu ifadelere yer verildi:
“Gerek kurumsal ve gerekse içtihatlara göre bakıldığında yargılamada meydana gelen usuli ve maddi hatalar detayları ile açıklanmıştır. Ortada cezalandırılması gereken -eleştiri ve cevaptan öteye geçmeyen- bir söylem ya da hakaret söz konusu değildir. Öte yandan gerekçeli kararda ve birçok hususta usul hukukun emredici kurallarına aykırılıklar, esas yönünden hukuka aykırılıklar mevcuttur. Gerek T.C.K. ve gerekse C.M.K.’nin öngördüğü kurallar gözetildiğinde, dava ekonomisi de nazara alınarak İstanbul Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 14.12.2022 tarih ve 2021/418 E. 2022/616 K. sayılı karar ile verilen hükmün bozulması gerektiği kanaatindeyim.”
SAVUNMA HAKKI AÇIKÇA KISITLANDI
Hamdi Yaver Aktan, mütalaasında hüküm celsesinde de usul hatası olduğunu belirtti. Sanıkların istediği ek sürenin reddedilmesinin savunma hakkının açıkça kısıtlanması olduğu vurgulanan mütalaada şu ifadelere verildi:
“Gerek uzman tanık dinletilmesi ve gerekse tanık anlatımlarına karşı beyanda bulunmak üzere süre isteyen savunma makamının taleplerinin reddine karar verilmesi, savunma hakkının açıkça kısıtlanmasıdır.”
Mütalaada yargılama sürecinin 7’nci celsesinde hâkim tarafından “Bu sözlerinin muhatabının Bakan Soylu olduğu, bu sorunun tanığa sorulmasının gerek olacağı” şeklinde kullandığı ifadeleri de hatırlatıldı.
Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr