TL, yanlış ekonomi politikaları nedeniyle geçen yıl dolar karşısında yüzde 30 değer yitirdi. Kur, Naci Ağbal’ın Merkez Bankası başkanlığından alınmasından sonra para politikasının değiştiği 20 Mart 2021‘den bu yanaysa yüzde 160 yükseldi.
son dönemde yatay seyretse de bu Merkez Bankası’nın piyasalara müdahaleleriyle sağlanabiliyor. Banka, kuru dizginlemek için 2022 boyunca ‘arka kapıdan’ piyasaya 108 milyar dolarlık müdahalede bulundu. Hükümet de kur korumalı mevduat gibi uygulamalarla buna destek oluyor.
Piyasalarsa 14 Mayıs’ta yapılması beklenen seçimde ekonomi politikalarında köklü değişim getirecek bir sonucun çıkıp çıkmayacağını izliyor.
Dün muhalefetteki altı siyasi parti ve çıkaracakları ortak adayın seçim beyannamesini oluşturacak politika metni yayımlandı. Ekonomi yönetiminin yeniden yapılandırılacağına dikkat çekilen metinde, Merkez Bankası’nın da yeniden Ankara’ya taşınarak asli görevlerine geri döneceği belirtildi.
‘Tutum tümüyle değiştirebilir’
Ekonomi gazetesi yazarı Aktaş bugünkü köşesinde şunları kaydetti: “Türkiye’ye döviz getirilmemesinin en temel nedeninin güvensizlik olduğu ortada. Dolayısıyla seçim sonrasında yabancıya güven veren bir iktidar işbaşına geldiği takdirde şimdi Türkiye’nin adını anmayan Batı sermayesi tutumunu tümüyle değiştirebilir.”
Aktaş, millet ittifakının vadettiklerini yapması halinde devlet iç borçlanma senetlerine ve hisse senetlerine yabancıların yeniden ilgi göstereceğini belirtti.
‘Alırken kazanmak’
Bu ilginin yoğunluğuna bağlı olarak döviz arzında hızlı bir artış olacağını ve Merkez Bankası’nın dövizi tutabilme amacıyla şimdi uyguladığı önlemlerin terk edileceğini belirten Aktaş, bundan sonrası için şu senaryoyu öngördü:
“Hani ‘Alırken kazanmak’ diye bir kavram var ya, yabancı yatırımcı bunu bilmiyor olabilir mi?
Türk menkul kıymetlerini almak istiyorsanız, ucuzken alacaksınız!
Menkul kıymet almak için döviz getireceğinize göre o dövizi olabildiğince yüksek kurdan satacaksınız!
Dolayısıyla seçimden sonra TL’nin değerlenebileceğini, menkul kıymetlerin pahalanabileceğini gözeten yabancı elini çabuk tutmak isteyecektir.
Kaldı ki bazı kararları vermek için de öyle uzun boylu düşünmeye gerek yok. Türk halkının döviz artışına dönük beklentisinin son dönemde nasıl tersine döndüğüne bakmak en iyi örnektir. Kur korumalı mevduat hesapları, döviz artışına endeksli olduğu halde son dönemde niye azalmaya başladı da bu azalmayı durdurmak adına DTH dönüşümlü hesaplar için faiz tavanı kaldırıldı. Adeta genlerimize işlemiş olan kur artışı beklentisi kırıldı da ondan. Vatandaş baktı ki kur aylardır artmıyor ve seçime kadar da pek artacağı yok, hemen KKM’yi terk etmeye başladı.
Dolayısıyla yabancı da menkul kıymetlerin fiyatının artacağını ve getirdiği dövizin daha çok TL etmeyeceğini gördüğü an Türkiye’ye dönecektir. İşte o an tatlı telaşın başlangıcı olacaktır.”
Kaynak: www.diken.com.tr