CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrarladığı sabır telkinine tepki gösterdi. Öztrak, Aile ve Sosyal Hizmet Bakanı Derya Yanık’ın Aile Destekleri Programı’ndan çalışan ve emeklilerin de yararlanabileceğini açıklaması ve Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin yardım dağıtılan aile sayısının artmasına ilişkin ifadelerini eleştirdi.

Öztrak, "Milletimiz sandık gelir gelmez ‘bye, bye Erdoğan’ demeye hazırlanıyor" dedi. Öztrak’ın konuşmasından satır başları şöyle:

Milletimiz derdini Erdoğan’a değil sayın genel başkanımıza anlatıyor: Milletimiz, dertlerine kimin derman olacağını çok iyi biliyor. Artık derdini Erdoğan’a değil Sayın Genel Başkanımıza anlatıyor. Milletimiz sesini duyanın, sıkıntılarını giderecek projeleri üretenin CHP olduğunu görüyor. Ancak Sayın Genel Başkanımız zorladığında, şahsım hükümetin kımıldadığını biliyor. Milletimiz kendisine sırt çevirenlere, sesini duymayanlara, halini görmeyenlere, kibirden sarhoş olmuşlara sandıkta tasdiknamelerini vermeye hazırlanıyor. İşte dün Balıkesir’de, Kuvayı Millîye Meydanı’nı dolduran halkımızın coşkulu, gür sesi, başta Genel Başkanımız olmak üzere CHP ve ortaklarının çözümün adresi görüldüğünü ortaya koydu.

Lozan Antlaşması çok önemli bir zaferdir: Lozan Antlaşması, Büyük Önderimiz, cumhuriyetimizin ve CHP’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle, ‘Türk ulusu aleyhine yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması’yla tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir.’ Lozan Antlaşması, siyasi bağımsızlığımızla beraber, adli ve iktisadi bağımsızlığımızı da tüm dünyaya kabul ettiren, çok önemli bir zaferdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir. Lozan Antlaşması’nı anlamak ve çocuklarımıza anlatmak, bugün en önemli görevlerden biri haline gelmiştir. Genel Başkanımız, cumartesi günü Lozan’ı anmak üzere, Bursa’da Rumeli ve Balkanlardan gelen soydaşlarımızla, mübadiller ve onların çocuklarıyla, torunlarıyla bir araya geldi. Bu görkemli buluşmada da TBMM açılır açılmaz, Lozan sulhunun, resmi bayram olarak kabul edilmesine dair bir kanun teklifinin verilmesi talimatını verdi. Biz bu vesileyle, bir kez daha, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Savaşı’mızın tüm aziz kahramanlarını, tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle, minnetle, saygıyla anıyoruz. Hepsinin mekânı cennet olsun.

Milletimiz daha ne kadar sabredecek: 20 yıldır iş başında olan bir hükümet, bugün vatandaşlarımıza hala ‘sabredin’ diyebiliyorsa, o hükümete sadece ‘metal yorgunu’ denmez; aynı zamanda, o hükümetin beyin ölümü de gerçekleşmiştir. 20 yıl hem devletlerin hem de insanların hayatında oldukça uzun bir zamandır. Verilen sözlerin, vaatlerin yerine getirilmesi için, haydi, haydi yetecek bir süredir. Ama 20 yılın sonunda sözlerini tutmayan, millete zulmeden bir hükümet, hala sıkılmadan, milletten sabır istiyorsa bu, siyasi aczin ve iflasın ilanıdır. Milletimiz, kendisine zulmedenlere sabretmez. Zulme karşı durmayıp, sessizce sabretmenin, zulme rıza göstermek olduğunu, zulme rıza gösterenin de zulme ortak olduğunu bilir. Milletimiz kendisine zulmedenleri de çok iyi tanır… Allah aşkına! Milletimiz, Erdoğan ve onun şahsım hükümetlerinin, ülkemizi düşürdüğü bu hale daha ne kadar sabredecek?.. Milletimiz, kendisini faiz lobilerine ezim ezim ezdiren Erdoğan’a, ülkeye, ‘ya benimsin ya kara toprağın’ diyen kifayetsizlere, daha ne kadar sabredecek?.. Milletimiz, milli parasının itibarını, yerlere düşüren Erdoğan’a daha ne kadar sabredecek?.. Milletimiz, Erdoğan’ın sebebi olduğu, bu işsizlik kıyametine daha ne kadar sabredecek?.. Erdoğan’ın besleyip büyüttüğü, milletin alın terine, emeğine, cebine musallat olan, bu enflasyon canavarına milletimiz daha ne kadar sabredecek?.. Erdoğan’ın elinde şaha kalkan bu akaryakıt masrafına, milletimiz daha ne kadar sabredecek?.. Çiftçilerimiz, üreticilerimiz, Erdoğan yönetiminde arşa çıkan bu girdi maliyetlerine daha ne kadar sabredecek?

Al birini vur ötekine: Aile ve Sosyal Hizmet Bakanı, Aile Destekleri Programı’ndan çalışan ve emeklilerin de yararlanabileceğini söylemiş. İşte bunun adı; şecaat arz ederken, sirkatin söylemektir. Bu ülkede; emeklilerimizin açlık sınırının altında aylık aldığını, çalışan yoksulluğunun büyük sorun olduğunu biz söyleyince, sarayın trolleri ortalığı birbirine katıyordu. Ama şimdi kendi bakanları, hem çalışan yoksulluğunu hem de emeklilerimizin yoksulluğunu kabul etmiş. 20 yılın sonunda geldiğimiz yeri pek güzel özetlemiş. Nebati Bakan’da geçtiğimiz günlerde; ‘2002’de 1 milyon aileye sosyal yardım yapılıyordu, 2021 yılında 4,3 milyon ailemize yapılıyor’ diyerek, 20 yılda dörde katladıkları yoksul sayısıyla övünüyordu. Yani atama bakanların al birini, vur ötekine…

Milletimiz sandık gelir gelmez, ‘Bye, Bye Erdoğan’ demeye hazırlanıyor: Altı partinin genel başkanı, ‘söz konusu vatansa bu ülkenin ve bu aziz milletin geleceğiyse gerisi teferruattır’ diyerek bir masada toplandığı gibi tüm Türkiye, Millet Masasının etrafında kenetlenelim. Omuz omuza verelim. Hep beraber ülkemizi aydınlık yarınlara ulaştıralım. Milletimiz de zaten bunu görüyor. Sandık gelir gelmez ‘bye, bye Erdoğan’ demeye hazırlanıyor.”

Özgür özel'in ışık yakıp kapatma eylemine halk katıldı Özgür özel'in ışık yakıp kapatma eylemine halk katıldı

Öztrak, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.

Öztrak, “ABD’nin SDG’nin öldürülen teröristi için taziye mesajı yayınlaması” ile ilgili soruya şu yanıtı verdi:

“Ülkemizde teröre bulaşmış bir terörist için ABD Merkez Komutanlığı’nın taziye mesajı yayınlamasını kabul etmemiz mümkün değildir. Kınıyoruz. Müttefiklerimizden bu konularda daha özenli olmalarını bekliyoruz. Bu soruyu soran yayın organını da ‘o metne bu terör örgütünü yazdırdım şu metne bu terör örgütünü yazdırdım' diye içeride caka satan Erdoğan’a bu mesaj hakkında ne düşündüğünü sormasını da bekliyoruz.”

Editör: Haber Merkezi