CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘bir kaçış planının anatomisini ifşa edeceğim’ diyerek sosyal medya hesabından bir video paylaştı. Kemal Kılıçdaroğlu, paylaştığı videoda “TÜRGEV ve Ensar vakıfları aracılığı ile 1 milyar lira ABD’deki paralel bir vakfa transfer edildi” iddiasında bulundu.

AKP MKYK Üyesi Metin Külünk, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun iddiaları sebebiyle ‘üstü kapalı’ tehdit etti. Külünk, ” “Haddini bil KK, yoksa bu devlet had belletmeyi bilir” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Külünk’ün üstü kapalı tehdine cevap verdi. Özel, “Metin Külünk dediğiniz kişi, Genel Başkana, ‘haddini bil, bu devlet had bildirmeyi bilir.’ Bak sen. Bu ne cesaret, bu ne cüret. Buna sen ne diyorsun diyen bir kişi yok mu? Ben bunu ciddiye alsam, 10 bin dolarlık adam, Metin Külünk ne? Arabasının bagajına 10 bin dolar koydun mu, her şeyi yaptırabilirsin. Mafyanın 10 bin dolarına tenezzül eden bir adam. Ne söyleyelim biz, Metin Külünk’e. Daha neler neler söyleriz de her suçun içinde, ama ciddiye alıp, siyasette bir yere koymanın anlamı yok. 10 bin doları olan herkes susturabilir, konuşturabilir.” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Özgür Özel, şöyle konuştu:

“ZENGİNE PARA VEREN KİRACILARA AKIL VERİYOR”

Adalet ve Kalkınma Partisi bir yandan kur korumalı mevduat ile ya da şimdi gündeme getirdikleri enflasyon korumalı bonolar ile zenginlerin gelirini garanti etmek, onların paralarının gerçek değerini korumasını hatta arttırmasını sağlama ile ilgili güvenceler vermekle meşgul. Buna da inanılmaz paralar harcıyorlar. İki ayda 30 milyarın üzerinde parayı hepimizin cebinden alıp, zenginlerin cebine koydular. Neden? ‘Siz paranızı bizim süper faizimize yatırın, Tayyip Bey duymasın’, aslında hem duyuyor hem biliyor, ama adına faiz demiyor. ‘Siz paranızı düşük faizde tutar gibi yapın. Ama kur nereye çıkarsa çıksın, aradakini fakir fukaradan topladığımız vergilerle biz sizi ödeyeceğiz.’ Ve faizin daniskasını, kuyruklusunu veriyorlar. Şimdi, artık kurla ilgili güvence de bir yere kadar. Buradan sonra enflasyon güvencesi veriyorlar. Yani bononun üzerine koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir fiyat yazamıyor, yazamıyor. Yazınca inandıramıyor. O bonoyu satamıyor. Diyor ki, ‘enflasyon ne kadar çıkarsa o kadar sana faiz vereceğim, yeter ki parayı bizde tut.’ Ve bunu hepimizin cebinden yapıyor. Bunlara para buluyor. Ama kiracılara para bulamıyor. Kiracılara akıl veriyor, numara veriyor. Zengine para veren; kiracılara akıl veriyor, numara veriyor.

“BECERİKSİZ YÖNETİMDEN DOLAYI ENFLASYON YÜKSELDİ”

Ne yapıyorlarmış, ‘kira ihbar hattı’ kuruyorlarmış. Yani Türkiye’de şöyle bir sorun var. Birincisi; beceriksiz yönetimden dolayı enflasyon yükseldiği için, dolar yükseldiği için ve paranın değerini koruyacak hiçbir şey olmadığı için hem gayrimenkule yönelme hem gayrimenkul sahiplerinin ‘ben kiraya verdiğimde dolar şu kadardı, şimdi bu kadar oldu’ hesabıyla, yüksek kiralar talep ediliyor. Kötü yönetimimiz sonucu. Ayrıca Rusya-Ukrayna savaşı, sahil bölgelerine yönelen Ukraynalıların bütün evleri kiralamalarıyla belli illerimizde Antalya-Muğla başta olmak üzere kiralanacak ev sayısı da çok azaldığı için ayrıca sıkıntılar yaşanıyor. Buradan gelirini TÜİK’in ayarladığı enflasyon rakamı üzerinden zam alan kişiler kiralarını ödeyemez duruma geliyorlar. Buna çare bulmak lazım 30 milyar lirayı iki ayda zengine veriyorlar ama bu konuya dönüp de bakmıyorlar. Bu konu ile ilgili bir araştırma önergesi hazırladık, Meclis’in bu konuyu bir an önce ele almasını istiyoruz. Bu konuya Meclis’in el koyması lazım. Bütün partilere çağrımızı tekrarlıyoruz. Bütün milletvekillerinden destek istiyoruz. Destek vermek yerine akıl vermeyi, akıl vermeyi tercih ediyorlar. Ev sahibi de haklı, kiracı da haklı. Ama kiracı eziliyor burada. Bunun için devletin bir katkı sunması lazım. Sosyal devletsen, bugün göstereceksin sosyal devlet olduğunu. Tabii yapısal çözümler lazım.

“100 LİRAMIZ 49 LİRA DÜŞTÜ”

100 liramız yabancı paralar karşısındaki değeri bir yılda yüzde 98 kaybetti. Yani o 100 liramız 49 liraya düştü. Geçen sene bugün, 8 lira 30 kuruş olan dolar; şu anda 16 lira 30 kuruş. Yani öyle bir ekonomi yönetimi, öyle bir ülke yönetimi var ki; paramız yarı yarıya değer kaybetti. Eğer size güvenmiyorlarsa, sizin bastığınız kağıtlar değer kaybeder.

“SOYLU, SÖYLEDİĞİ BİR TEK SÖZÜN ARKASINDA DURABİLEN BİRİ DEĞİLDİR”

Türkiye Cumhuriyeti’nin en saygın, en önemli bakanlıklarından bir tanesini kirletti, rezil etti. Türkiye’yi dünyaya rezil etti. Söylediği bir tek sözün arkasında durabilen biri değildir. Düşünün, ‘10 bin dolar alan siyasetçi.’ Hani? Birkaç gün içinde, ‘ey diyordu, Recep Tayyip Erdoğan ve Doktor Devlet Bahçeli, geliyor gelmekte olan…’ Ne oldu, o bütçe konuşmasından sonra. ‘İstanbul’da 538 tane PKK militanı.’ Haydi git al. Ekrem Bey ‘davulla zurnayla karşılayacağım’ dedi. Döndü dolaştı, geçmişte kendilerinin görev yaptırdığı, kamuda da benzer görevlerde yaptığı ve güvenlik soruşturmasının gelmediği, yapılmadığı, yollanmadığı bir kişiyi; hastayken evinde almıyorlar, bekliyorlar terörist. ‘İş başı yapsın, gideceğim, büyükşehirden alacağım’ diye. ‘Raporlu’ diyorlar adresi belli, evinde yatıyor, kaçma şüphesi diyor. Söylediği her laf, her sözün arkası boş ve yalan olan bir kişi, çıkmış Genel Başkanımız hakkında abuk sabuk sözler söylüyor. Genel Başkanımız hakkında söylediği sözler bir yana, kendi söylediği sözler de kendi partisini, kendi partisinin bir MKYK üyesini işaret etmişti. Metin Külünk dediğiniz kişi, Genel Başkana, ‘haddini bil, bu devlet had bildirmeyi bilir.’ Bak sen. Bu ne cesaret, bu ne cüret. Buna sen ne diyorsun diyen bir kişi yok mu? Ben bunu ciddiye alsam, 10 bin dolarlık adam, Metin Külünk ne? Arabasının bagajına 10 bin dolar koydun mu, her şeyi yaptırabilirsin. Mafyanın 10 bin dolarına tenezzül eden bir adam. Ne söyleyelim biz, Metin Külünk’e. Daha neler neler söyleriz de her suçun içinde, ama ciddiye alıp, siyasette bir yere koymanın anlamı yok. 10 bin doları olan herkes susturabilir, konuşturabilir.

DÜNYA KADAR YURT EKSİĞİ VAR ‘MANHATTAN’A YURT YAPTIK’ DİYORLAR

Meseleyi basitleştirmeye çalıştıkça, rezillikleri ortaya çıkıyor. Amerika’da TURKEN, yönetiminde Erdoğan ailesinden kişiler. Arap ülkelerinden, Türkiye’deki şirketlerden, kamu ihalesi alanlardan, kamuya iş yapanlardan; koca koca, milyon dolarlık, on milyon dolarlık bağışlar… Ne yapacaksın sen bu parayla? ‘Amerika’daki öğrencilere yurt yapacağım.’ Ne kadar ulvi bir şey, çok iyi. Amerika’da yurt yapacaksan, Türk öğrencilerin en çok olduğu yerde yaparsın. Üniversitelere en yakın yerde yaparsın. Manhattan’da yapmışlar. Gökdelenlerin, bankaların finans merkezlerinin olduğu yere öğrenci yurdu yapıyorlar. Bunun için de 2014-2015, on milyonlar, 50 milyonlar, dolarlar geliyor. Onlar da şimdi, yeni yeni kayıtlara düşmeye başlıyor, bildirim yaptıkları için. Sen bu Katarlıları, Arapları, Türkiye’den kamudan iş yapanları, hayır hasenat işlerine bu kadar ikna ettiysen, Türkiye’de bu işi yapabilecek; Çocuk Esirgeme kurumları, Dar-ül Aceze’ler, Kredi Yurtlar Kurumu’nun dünya kadar yurt eksiği var, çocuklar cemaat yurtlarında sürünüyor. Ama, ‘Manhattan’a yurt yaptık, siz de bunu yutun’ diyorlar. ‘Siz de bunu yutun.’ Bu paraları yollarken de vergiden kaçının. Vergiden kaçınma imkanı sağlıyorlar. Bunu söylediğimizde de hep birlikte çılgına dönmüş gibi bağırıyorlar.

Özgür Özel'den çağrı: 21.00'de hep birlikte ayağa kalkıyoruz Özgür Özel'den çağrı: 21.00'de hep birlikte ayağa kalkıyoruz

ANADOLU FEST’İN YASAKLAMA KARARINA ERİŞTİK

Isparta Belediyesi; Gül Festivali’nde Melek Mosso konseri yapacak. Milli Gençlik Vakfı ve Anadolu Gençlik Derneği; ‘Halkın inanç ve gelenekleri ile uyuşmayan konserler diye, konseri hedef alıyor. Isparta Belediyesi de bu konseri iptal ediyor. Derince’de Aynur Doğan konseri iptal edilmişti. Pendik’te Niyazi Koyuncu konseri iptal edilmişti. İstanbul’da Dersim Federasyonları’nın pikniği iptal edilmişti. Daha yetmez… Eskişehir’de Anadolu Fest iptal edilmişti. Ve Anadolu Fest’i iptal edebilmek için, 15 gün süreyle Eskişehir’deki her şey iptal edilmişti. Yasaklama kararına nihayet eriştik: ‘Kamu düzeni ve kamu güvenliğinin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi.’ Pes. ‘Başkalarının hak ve özgürlüklerinin, genel asayişin korunması için.’ Üniversite öğrencileri festival yapacak, bir zihniyet diyor ki ‘burada suç işlerler.’ Aklında ne varsa, o suçun işlenmesini önlemek için festivali iptal etmiş. Kafa bu. Adalet ve Kalkınma Partisi, 3Y ile mücadele edecekti, bunlardan birisi de yasaklardı. Yoksulluk, vatandaşın boyunu aştı, boğuluyor. Yolsuzluk, dünya rekorları kırıyorlar. Yasaklarda da geldiğimiz nokta, ülkenin dört bir yanında yaşam biçimine müdahale. Isparta’daki öğrenciler, Melek Mosso istemiş. Belediye de getiriyor. Sen ne karışıyorsun öğrencinin isteğine. Melek Mosso’nun sana ne, dünya görüşünden, giyiminden kuşamından. Hayır, ‘Benim görmek istediğimi görecekler.’ Altı buçuk milyon, ilk kez AKP’nin ampulü ile tanışacak öğrenciler. AKP’yi tanıyorlar şimdi. ‘Benim giydiğimi giyeceksin, benim içmediğimi içmeyeceksin, benim yaşadığım gibi yaşayacaksın. Çünkü dünya liderimiz böyle istiyor.’ Kendi istediği kalıba dökecek Z kuşağını. O Z kuşağı sandıkta gelecek. Artık seni bu ülkenin başından gönderecek.

FESTİVAL İPTALLERİ

‘Siz suç işlersiniz’ diye festival yapılmak istenmeyen bir ülkede yaşamak ister mi gençler? Suç işlenmesinin önlenmesi için festival iptallerine geldiğimiz bir noktadayız. Aslında şaşıracak bir şey yok. AKP aslına rücu etti. Bunlar bu zaten. Yasak, yasak, yasak. Her şey onların yaptığı gibi olacak. Bu AKP’lilere, Recep Tayyip Erdoğan’ı dinleyip de üç çocuk yapan, beş çocuk yapan AKP’li anne babalar da onların çocukları da bu seçimde oy vermeyecekler. Çünkü kimse evladına bunu reva görmez.

AKP’NİN BORAZANINI ÇALMAK İÇİN BENDEN NİYE BANDROL ALIYORLAR

Gazete haberleri her yerdeydi. TRT bandrollünün arttığı öğrenildi. Yani vatandaşın sırtına yük daha da bindirildi. ‘Arabada TRT payı nereden çıktı’ demeyin. Sizden iki bin lira TRT payı alıyorlar. Dün bindi, bugün iki bin liraya çıkarmışlar. Cep telefonunda yüzde 10 olan bandrol 12’ye bilgisayar ve tabletlerde de yüzde 2 olan ücret 4’e çıktı. İzlemediniz dinlemediğiniz TRT’ye yüzde 2 iken 4 olmuş. Peki hangi TRT’ye? Parayı bizden topluyor ama sarayın suyuna göre yayın yapıyor. HDP’yi vermez İYİ Parti’yi vermez CHP’yi 6 dakika 7 dakika verir ama AK Parti’ye koltuk değneği olan MHP’yi tam verir. Sen kamu kurumusun bunu neye göre veriyorsun? AKP’nin borazanını çalmak için benden niye bandrol alıyorlar.”

Editör: Haber Merkezi