İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, TBMM Genel Kurulu’nda, deprem bölgesi Adıyaman, Şanlıurfa ve Malatya'daki sel felaketine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Usta, konuşmasında şunları söyledi:
“Bölgede yağış var ve AFAD’ın çadırlarını su bastı. Depremzedeler, geceyi sokakta geçirmek zorunda kaldılar. Yeniden bir barınma sorunu, maalesef başladı. Çadırların doğru düzgün yerlere kurulması o kadar önemli ki daha önce İskenderun’da deniz kenarına kurulan çadırkentlere tsunami uyarısı yapılmıştı. Şimdi de kanallar üzerine çadırlar yapılması sonucunda depremzedeler yeni bir mağduriyet ve yeni bir skandalla karşı karşıya kaldılar.
Meteoroloji, ‘Şu bölgede kuvvetli rüzgar var’ diyor. Devletin bir kurumu orada uyarı yapıyor, devletin diğer bir kurumu da gidiyor oraya çadırkent kuruyor. Doğru düzgün çadır kurmayı başaramayan bir yönetim, millete kalıcı konut vaadinde bulunuyor. Yapacağı bir şeyi, bir göz boyama, bir yalan üzerinden siyaset yapıyor. Millet 30 gün sonra çadırla ancak buluştu ve çadırları düzgün bir yere koymadın. Çadırlar ya rüzgarla ya tsunamiyle ya selin altında kaldı. Bunları yapamayan iktidar, şimdi ‘Ben kalıcı konut yapacağım’ diyerek, böyle bir palavrayla siyaset yapıyor. Merak ediyoruz, bu afeti daha ne kadar felakete çevireceksiniz?
Kızılay skandalları bitmek bilmiyor, AFAD’dan yeni bir skandal gündeme geldi. Şöyle bir iddia var; on binlerce insan enkaz altındayken AFAD, kendi kontrolündeki vinçleri, enkaz kaldırmak isteyen vatandaşlara saati 10 bin liradan parayla kiralıyor. Bununla ilgili dünya kadar mahkemelik olay var. Bu iddialar basında yer aldı. Herhangi bir açıklama veya yalanlama gelmedi. Vatandaş mahkemeye gidiyor. Gidip parasını veriyor, AFAD’dan vinç kiralıyor ve oradan evladını kurtarmaya çalışıyor. Böyle bir rezalet dünyanın neresinde görülmüştür? Niye bununla ilgili, bakanlardan herhangi bir açıklama yok?
“Hatay valisi milletvekili olmak için istifa etmiş”
Hatay Valisi istifa etmiş. Nihayet bir istifa geldi derken Hatay Valisi milletvekili olmak için istifa etmiş. Utanmazlığın bu kadarı olur. Hangi işi bitirdin, ne başarı gösterdin, ne mükafatı bekliyorsun da şimdi milletvekilliği için istifa ediyorsun? Zamanı mı? Bu istifa da nasıl kabul edildi anlamıyorum. Bakanlar, AFAD Başkanı, Kızılay Başkanı, valilerin cezalandırılmasını beklerken bunlar ödül bekliyorlar.
Deprem koordinatörü Fuat Oktay’dan haber yoktu, kendisi piyasaya çıktı dedi ki ‘115 milyarın 74 milyar lirası hesaba yatırıldı’. Buradan soruyoruz; diğer paralar nerede? Yatırılmayacak paralar mı vaat edildi. Zaten bunun sadece 90 milyar lirası kamu kuruluşları tarafından vaat edilmişti. Kamu bile hile mi yaptı? Yatıramayacağı, veremeyeceği bir parayı mı vaat etti?
İçişleri Bakanı, ‘Devlet, milletten yardım istiyor. Bunda eleştirilecek ne var’ demiş. Cumhurbaşkanı çıkıyor, ‘Her şeyi mükemmel yönetiyoruz. Hiçbir şeye ihtiyaç yok’ diyor. Sonra tutuyor, ‘helallik’ istiyor. Kendi içerisinde çelişiyor. AFAD’ın bağlı olduğu birimin bakanı da ‘Bizim kahvaltı, çay, şeker, terlik, pijama ihtiyacımız var’ diyor. Siz daha milletin terliğini, çayını, şekerini verememişsiniz, tutuyorsunuz ‘Kalıcı konutunu vereceğiz’ diyorsunuz. Nasıl böyle bir yalan olabilir anlamak mümkün değil. Bunun iktisaden de mümkün olmayacağını anlattık.”
Özel: Artık tahammül kalmadı
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yaptığı konuşmada, deprem bölgesi Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya’da meydana gelen sel felaketinde yaşananlar nedeniyle eleştirilerde bulundu.
Özel, şunları söyledi:
“Acının üstüne gelen bu acıya hakikaten artık tahammül kalmadı. Biz, CHP Grubu olarak, Adıyaman Milletvekilimiz Abdurrahman Tutdere ve Şanlıurfa Milletvekilimiz Aziz Aydınlık’ın yanı sıra Balıkesir Milletvekilimiz Ensar Aytekin, Gaziantep Milletvekillerimiz İrfan Kaplan ve Bayram Yılmazkaya, İzmir Milletvekilimiz Ednan Arslan ve Manisa Milletvekilimiz Bekir Başevirgen’den oluşan 7 kişilik bir heyeti bölgeye yolladık.
“AFAD, onları, yanlış yere yapılmış çadırlara yerleştirmiş”
O çadırlarda, evleri yanlış yerlere yapılmış, bu yüzden yıkılmış ya da ağır hasarlı olduğu için içine girilemeyen depremzedeler kalıyordu. AFAD, onları, yanlış yere yapılmış çadırlara yerleştirmiş. Akıllanmak, doğrusunu yapmak yok. Acil eylem planı yok. Çadırkentlerin inşa edileceği toplanma alanlarının önceden hazır edilmesi yok. Tam bir beceriksizlik ve liyakatsizlik devam ediyor. Facia üzerine facia, acı üzerine acı, ölüm üzerine ölüm ekleniyor.
Bunu milletimiz görüyor, milletimiz değiştirmek zorunda. Bu beceriksizleri götürüp, yerine gerçekten bilime inanan, sadakati yerine liyakatine güvenilen, tam olarak eğitim almış kişilerin bu işi yapması lazım. Ben, hiçbir meslek grubunun eğitimine ve devlette görev yapmasına karşı değilim. Adıyaman Müftülüğü’ne inşaat mühendisi yollarlarsa itiraz ederim. Şanlıurfa Müftülüğü’ne mimar görevlendiremezsiniz. Malatya Müftüsü, şehir plancısı olmaz. Aynı bunların olmayacağı gibi, AFAD’ın en kritik yerlerindekilerin tek vasfı da ilahiyat fakültesi olmak, olamaz. Bunu söyleyince ‘İlahiyata mı karşısın’. Hayır, liyakatsizliğe karşıyız. Eğitimsizliğe, beceriksizliğe karşıyız.
“Bu düzeni değiştireceğiz”
Milletvekilliğini hak edecek kadar iyi valilik yapıyorsan Hatay’ı niye yalnız bırakıyorsun? İyi yapmadıysan nasıl böyle bir göreve talip olabiliyorsun? İdari tutarlılık var. Recep Tayyip Erdoğan’ın 100 bin ilan edilen 300 bin Covid vakasını yönetemediği ülkede, 300 bin kişinin öldüğü ülkede, 48 bin depremdeki resmi kaybımıza, son yıl 334 kadın cinayeti, bin 843 iş cinayetine, Soma’da ölen 301 madenciye rağmen ‘İnşallah milletimize mahcup olmayacağız’ diyen biri cumhurbaşkanlığına adaysa, idari tutarlılık gereği Hatay Valisi de milletvekili adayı olur. Bu düzende bu mümkün. Bu düzeni değiştireceğiz.”
"Kader diye geçiştirilemez"
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, TBMM Genel Kurulu’nda, “Çadır ihtiyacı var, çadırları su basıyor. Çadırları kurdukları yerde depremzedeler yeni bir felaket daha yaşıyorlar. Bunu hiçbirimiz ‘kader’ diye, ‘afet’ diye geçiştiremeyiz. Bu iktidarın kendisi, bu halkın, bu toplumun başına gelen en büyük afet ve felakettir. Bundan bir an önce kurtulacağız. Yine ‘kader’ naralarını atmasınlar. Bir an önce konteynerkentlerin kurulması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Kaynak: www.ekonomim.com