Görüşme sonrasında Buldan ve Sancar’la birlikte ortak açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM'dir” dedi.
HDP’nin de içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı'nın, görüşmeyi yetkili kurullarından değerlendirip, cumhurbaşkanlığı seçiminde izlenecek tutumu açıklamaları ve aday çıkarmayarak Kılıçdaroğlu’na destek vermeleri bekleniyor.
Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adaylığına destek arayışı kapsamında siyasi partilere ziyaretlerini sürdürüyor. CHP lideri, ilk başta 18 Mart olarak HDP Genel Merkezi’nde planlanan ancak “program yoğunluğu” gerekçesiyle ertelenen HDP ziyaretini bugün Meclis’te gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde "kilit konumdaki” HDP ziyaretinin yeri, eş genel başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın, “Kürt sorununun çözüm adresi olarak” görüldüğü gerekçesiyle TBMM olarak değiştirildi.
Kulislere ise mekan değişikliğinde, provokasyon olasılığının etkili olduğu bilgisi yansıdı.
Kurmayları eşlik etti
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ile birlikte HDP eş başkanları Buldan ve Sancar ile bir araya geldi. HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ve Parti Sözcüsü Ebru Günay, eş başkanlara eşlik etti.
'Seçimle gelen seçimle gitmeli'
Türkiye’nin birçok konusunu ele aldıklarını belirten Kılıçdaroğlu, bağımsız ve tarafsız yargı, sosyal devlet ilkelerinin uygulanması gerektiğini ifade etti.
Yerel yönetimler konusunun da ele alındığını anlatan Kılıçdaroğlu, “Ortak mutabakat metninde de kayyım uygulamasının olmaması gerektiği var. Seçimle gelen seçimle gider. Demokrasinin temel kuralıdır. Milletin iradesini ipotek altına alırsanız bu demokrasiye aykırıdır. Demokrasiyi her ortamda, her koşulda savunmalıyız. Kayyım uygulamalarının sürdürülmesini asla doğru bulmuyoruz” dedi.
'Parti kapatılması doğru değil'
Millet İttifakı’nın anayasa değişikliği, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerilerini de HDP’ye ilettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, serbest siyasetin önünün açılması gerektiğini belirtip, parti kapatmaya karşı olduklarını vurguladı:
"21. yüzyıldayız, hala parti nasıl kapatılır arayışındayız. Bu doğru değil. Ben şu partiyi kapatayım da oyları bana gelsin. Ne münasebet, bu doğru değil. Kapatılan partilerin farklı isimlerle tekrar siyaset sahnesinde yer aldığını halkın bunlara destek verdiğini hepimiz biliyor ve görüyoruz. Parti kapatmanın ortak mutabakat metninde düzenlemeler var zorlaştırılması gerekiyor.”
'Siyasal iktidarın baskılarına direnmelerini bekliyoruz'
Yargının siyaset tarafından “sopa” olarak kullanılmaması gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, iktidarın baskılarına direnilmesi çağrısı yaptı:
“Hakim anayasanın 138. maddesine göre hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar verir. Kanuna göre değil hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar verir. Biz yargıçlardan bunu bekliyoruz. Siyasal iktidarın baskılarına direnmelerini bekliyoruz. Bu olduğu takdirde gerçek bir demokrasiyi inşa edebiliriz.”
'Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM’dir'
Kılıçdaroğlu, görüşme başlıklarından birisinin Kürt sorunu olduğunu belirterek, çözüm adresi olarak TBMM’yi gösterdi:
“Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM’dir. TBMM’nin varlığı zaten sorunları çözen bir meclis olmasından kaynaklanmaktadır. Kuruluşundan bu yana Türkiye’nin en temel sorunları TBMM’de çözülmüştür. Biz milletin sağduyusuna güvenerek buraya getirdiği seçtiği parlamenterlerle birlikte var olan bütün sorunları çözmeye hazırız ve çözeceğiz. Göreceksiniz hiçbir sorun çözümsüz değildir.
"Her sorunun çözüm adresi TBMM’dir. Yani milletin iradesiyle bu sorunların tamamı çözülebilir. Dolayısıyla efendim şu sorun çözülmez niçin çözülmez herkes sorununu çözüyor da biz mi çözemeyeceğiz. Biz ikinci yüzyıla çağrı beyannamemizde Kürt sorununa çözüm adresinin TBMM olduğunu açık ve net olarak vurguladık ve bizim kurultayımızdan oy birliği ile çıktı bu kararların tamamı.”
Demokrasiyi savunduklarını ve her sorunu tartışarak çözüme kavuşturacaklarına işaret eden Kılıçdaroğlu, “13. Cumhurbaşkanı adayı” olarak ülkede “kavgayı bitirme” vaadinde bulundu.
'Bilinmeyen dil' tepkisi
Çok sayıda basın mensubunun görüşmeyi izlediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, “Bu ziyaret anlaşılıyor ki sizin açınızdan büyük bir önem taşıyor. Artısıyla eksisiyle bütün kameralar burada. Ben özellikle basın mensuplarından istirham ediyorum toplumu ayrıştıran bir dilden lütfen kaçının” dedi.
Kılıçdaroğlu, Meclis kürsüsünde Kürtçe konuşulduğunda, tutanaklara “bilinmeyen dil” olarak geçtiğini belirterek, bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı:
“Geçen TBMM’de kürsüde konuşuluyor. İngilizce yazar parantez içinde bu söz İngilizce diye. Fransızca vs. Her şeyi yazar. Konuşma metninin içinde bir cümle Kürtçe geçtiği zaman bilinmeyen bir dil diye geçiyor. Yahu Allah aşkına bu ülkenin insanlarının vicdanına sesleniyorum. TRT’nin TRT Kurdi diye bir kanalı var, yayın yapıyor. Nasıl olur da buraya bilinmeyen bir dil diye yazıyorsunuz. Bilinmeyen bir dil...Binlerce yıldır konuşulan bir dili neden bilinmeyen bir dil diye yazıyorsunuz.
"Şimdi ben vicdan sahibi, ahlak sahibi herkese soruyorum. Devlete çifte standart yakışmaz, doğru değil. Herkesin diline saygı göstereceksiniz. Evet resmi dilimiz Türkçe eyvallah kimsenin bir şey dediği yok zaten. Ama siz devlet olarak çifte standart kuramazsınız. Çifte standart uyguladığınız zaman vatandaşlarımızı ayrıştırıyorsunuz demektir. Bir grup insanı bir grup insana düşman ediyorsunuz demektir.”
Buldan: TBMM çatası altında çözümden yana olduğumuzu göstermek istedik
Kılıçdaroğlu’nun ardından söz alan Pervin Buldan, yaklaşık 1 saat boyunca Türkiye’nin temel sorunlarını görüştüklerini söyledi. Buldan, görüşmenin Meclis’te yapılmasının nedenini ise şöyle açıkladı:
“Kürt sorununun demokratik çözümünün parlamento çatısı TBMM çatısı altında çözümden yana olduğumuzu göstermek amaçlıydı. O yüzden sayın başkanı ve heyetini parlamentoda ağırlamak istedik. Buna vesile olmasını tercih ettik. Ama en azından başta Kürt sorunu olmak üzere Türkiye’nin bütün sorunlarının çözümünden Türkiye toplumunun bizden beklentilerini seçimler sonrası yapılacakları da istişare ettik.”
Sancar: Görüşmeyi ittifak güçlerimizle değerlendirip, ayrıntılı açıklama yapacağız
Mithat Sancar ise Kılıçdaroğlu’nun partilerini ziyaret etmesini “değerli bulduklarını” ifade etti. Türkiye’nin çok derin bir kriz yaşadığına işaret eden Sancar, deprem felaketinin bir kez daha bunu gözler önüne serdiğini söyledi.
Yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Sancar, kararlarını, cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki kararlarını yakın zamanda kamuoyuna açıklayacaklarını bildirdi:
“ Partimiz, Türkiye’nin yıkımdan ağır zarar gören toplumsal kesimlerini ve yapılarını onarma konusunda acil bir programa ihtiyacı olduğu inancında. Yani acil bir onarım programına ihtiyaç ve yeni bir başlangıca ihtiyaç var. Yeni bir başlangıç demokrasi insan hakları adalet ve özgürlük temelinde bir yaşam ve sistem kurmakla ancak mümkün olacaktır. Bu konularda görüşlerimizi karşılıklı paylaştık.
"Öte yandan bu görüşmenin içeriğini de konuştuğumuz hususları kurullarımıza taşıyacağız. İttifak güçlerimizle bu görüşmeyi değerlendireceğiz ve çok geçmeden yakın zamanda basına ve kamuoyuna daha ayrıntılı bir açıklama yapacağız.”