ANKARA - Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, otomotiv ve beyaz eşya, bazı elektronik şirketler başta olmak üzere Türkiye’nin en fazla ihracat yapan firmalarının dahil olduğu metal işkolunda yaklaşan toplu sözleşme görüşmeleri için iddialı mesajlar verdi. Kavlak, “bütün kayıpların telafi edileceği bir sözleşmeye” hazırlık yaptıklarını söyledi.
Türk Metal Sendikası 17. Olağan Genel Kurulu Ankara’da yapıldı. Genel Kurul, Türkiye’nin en büyük ve en fazla ihracat yapılan sektörlerini barındıran metal işkolu açısından kritik mesajlar yanında, yaklaşan seçimler nedeniyle de siyasi mesajlara sahne oldu.
Kavlak, Genel Kurulun açılış konuşmasında, Türkiye’nin en ağır gelir dağılımı sorunlarından birini yaşadığını, son dönem büyüme içinde işçinin katma değerden aldığı pay küçülürken işverenlerin büyüdüğünü vurguladı. Kavlak, “Yeter artık yeter… Biz, eski Türk filmlerindeki gibi zengin kızın karşısındaki fakir oğlan olmak istemiyoruz, Biz artık ezilen, horlanan, sürekli kaybeden olmak istemiyoruz. Biz, ezenin de, ezileninde olmadığı hakça bir düzen istiyoruz. Biz, uğruna can verdiğimiz bu topraklarda, mutlu, özgür ve refah içinde yaşamak istiyoruz. Soruyorum size dostlarım, çok şey mi istiyoruz” dedi.
Ağustos ayından itibaren Türkiye’nin çok sayıda büyük şirketinin dahil olduğu metal işkolu toplu sözleşme görüşmelerinin başlayacağını hatırlatan Kavlak, bu sözleşme sürecine iddialı hazırlandıklarını kaydetti. Kavlak, “Şimdi sırada ikinci yüzyılın ilk sözleşmesi var. Dedelerimizin kurduğu, babalarımızın ayağa kaldırdığı bu ülkede, canı pahasına ölümüne çalışan emekçilerin, insanca yaşaması için önümüzde büyük bir fırsat var. Son iki yıldır yaşadıklarımızı kimse aklından çıkartmasın. Küçülen ekmeğimizi, eriyen ücretimizi, sırtımıza yüklenen vergileri, hele hele sürekli çarpıtılan TÜİK rakamlarını kimse aklından çıkartmasın. İşte buradan ilan ediyorum, Öyle bir sözleşme imzalayacağız ki kaybettiklerimizin hepsini yerine koymakla kalmayacağız, bir de üstüne koyacağız. Hakkımızı, kayıplarımızı son kuruşuna kadar alacağız. Bu sözleşme, adına yaraşır bir sözleşme olacak. Çünkü bu sözleşme, Türkiye işçi sınıfı için Cumhuriyet sözleşmesi olacak. Bu sözleşme, Türkiye işçi sınıfının ayağa kalktığı, yeter artık dediği, bir haykırış sözleşmesi olacak, bir direniş sözleşmesi olacak. bu sözleşme, işçi sınıfının gözbebeği, buzkıran gemisi, Türk Metal’in yiğit üyelerinin zafer sözleşmesi olacak” dedi.
Pevrul Kavlak, sendikanın yeni dönemde Yeni Nesil Sendikacılık anlayışı uygulayacağını, 265 bine ulaşan üye sayısını da 300 bine çıkarma hedefi koyduklarını açıkladı. Kavlak, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması, vergi adaletsizliğinin giderilmesi taleplerinin de devam ettiğini kaydetti.
Akkol: Çalışanımızın hakkını gözetiyoruz
TİSK ve metal işkolundaki işveren sendikası MESS’in Genel Başkanı Olan Özgür Burak Akkol da konuşmasında, işkolunda sosyal diyalogun çok güçlü olduğunu, bazıları dünyada ilk olan 15 alanda Türkiye’de ilk kez MESS ve Türk Metal’in sözleşmesiyle yeni haklar tanındığını kaydetti. Ücretsiz tatil ve özel hastaneler için tamamlayıcı sağlık sigortasının dünyadaki ilklerden olduğunu belirten Akkol, salgın döneminde metal işkolunda işçiye iş garantisi verildiğini, sonrasında da işçinin bu olumlu adıma daha çok çalışarak karşılık verdiğini kaydetti.
Eyüp Alemdar: Örgütlenmenin önemi bir kez daha görüldü
Genel Kurul Divan Başkanlığına seçilen KOOP-İŞ Genel Başkanı, Türk İş Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar da, metal işkolundaki sözleşmelerin, diğer sektörlerde de etkili olduğunu belirterek, bu işkolundaki örgütlenme yüksekliğinin sorunların çözümündeki etkisine işaret etti. Alemdar, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasının ülkeye katkı vereceğinin altını çizdi.
Genel Kurul’dan seçim mesajları da verildi.
Bakan Bilgin’den örgütlü iş yerlerine “avantaj” işareti
Genel Kurulda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, sendikal örgütlenme bulunan ve yükümlülüklerini yerine getiren firmalara yönelik mali ve itibar yönünden katkı verilmesini öngören “Beyaz Bayrak” uygulamasının yakın zamanda başlayacağını açıkladı.
Sendikalılığın artırılması için, yönetmelik değişikliği hazırlığı içinde olduklarını, yakın zamanda bir taslağın sosyal taraflara gönderileceğini açıklayan Bilgin, bunun ötesinde toplu sözleşme ve sendikalar ile iş kanunu kapsayan reformu çok önemsediğini, bir bilim kurulu oluşturarak reform üzerine çalışmayı başlattığını açıkladı.
Yaklaşan seçimlere de işaret eden Bakan Bilgin, Türkiye ekonomisinin “take-off” aşamasında olduğu bir sırada, iç ve dış baskılarla karşılaştığını kaydetti. Emperyalizmin Türkiye’yi kontrol için terörizmi de kullandığını belirten Bilgin, “İzmir İktisat Kongresine atıf yapan bir kongre yapıldı. Orada bir Atatürk hatırasına saygısızlık yaparak yüz yıllık cumhuriyeti bitireceğiz dedi. Onlara şunu söylemek istiyorum. Cumhuriyetin 100. Yılını kutluyoruz, Türkiye Cumhuriyeti yüzlerce yıl yaşayacak. Cinayet örgütünün hiçbir mensubu, onun hiçbir sözcüsü Türkiye Cumhuriyetine söz söyleme haddine sahip değil. Buna bakın. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet kalacak, sizin gibi hadsizlerin varlığını kimse hatırlamayacak” dedi.
100 işçi tulumlu milletvekili
Türk İş Başkanı Ergün Atalay da seçim sürecinde ne iktidar ne de muhalefet kanadından bir temsilcinin görüş ve önerilerini almadığını belirterek, TBMM’de sermaye yoğun bir yapının olduğunu söyledi. “100 işçi tulumu giymiş vekil olsa, bütün sorunlarımızı çözeriz. Biz 65 milyonluk bir kitleyiz. Bütün partilerin toplamından fazla üyemiz var” diyen Atalay, işçilerin TBMM’de ağırlıklı olmamasının ana nedeninin bu konudaki duyarsızlık olduğunu kaydetti. Atalay, sendikalılık oranının çok düşük kaldığını belirterek, topluma etki açısından futbol ve basın sektörlerinin mutlaka sendikalı olması gerektiğini kaydetti.
Türk Metal Başkanı Pevrul Kavlak ise konuşmasında seçimlerin yaklaştığını hatırlatarak, “Seçim kulvarına girdik. Yakında kurulacak olan 67. Hükümetin emekçinin sesini duyması, emeğin hakkını koruması en büyük dileğim. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılıyla birlikte başlayacak olan bu yeni dönemin, emeğin sömürülmediği, emekçinin hakkının yenmediği, özgürce örgütlenebildiğimiz, kendimizi özgürce ifade edebildiğimiz, sebebi olmadığımız krizlerin mağduru da olmadığımız, kısacası insan gibi yaşayabileceğimiz yeni bir süreç olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Kaynak:www.ekonomim.com