Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda kadınları ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunu hedef alan HÜDA PAR’ın AKP listelerinden Meclis’e girmesine tepkiler sürüyor.
Seçimin ikinci turuna günler kala kadınlar kendilerini hedef alan söylemlere karşı mücadele edeceklerini belirtirken laiklik vurgusu yaptı. CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, 29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Nazan Moroğlu Cumhuriyet’e konuştu
‘CEHENNEMİ DAYATTILAR’
AKP’nin kadınlardan aldığı desteğin azaldığını belirten CHP’li Nazlıaka, “Kadına sadece annelik vasfı yükleyen, iş aradığı için işsizlik verilerinin arttığını savunan, anne olmayan kadının yarım olduğunu söyleyen, kadınların can simidi İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden zihniyet eşitsizliği derinleştirdi” dedi.
“Kadınlara cehennemi dayattılar” diye konuşan Nazlıaka, “Kadın dernekleriyle dayanışarak birçok yanlış yasanın ve uygulamanın geri çekilmesini sağladık. Yaşam hakkımıza da eğitim hakkımıza da çalışma hakkımıza da sonuna kadar sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.
(Aylin Nazlıaka)
HÜDA PAR konusuna değinen Nazlıaka, “İstanbul Sözleşmesi’ni hukuksuzca bir gecede fesh eden Erdoğan, o dönemde 6284’ü teminat olarak göstermişti. Haklarımızı daha fazla gasp etmelerine, Türkiye’yi İran’a çevirmelerine asla izin vermeyeceğiz. Seçim beyannamelerinde ‘kadınların sahiplenilmesinden’ bahsediyorlar. Kadınlar eşya mı ki sahiplenilsin! HÜDA PAR, tepkiler üzerine açıklama yapıp ‘ekonomik olarak zorda’ olan kadınları kastettik diyor. Özrü kabahatinden büyük! Türkiye Cumhuriyeti ‘sosyal devlet’tir. Devlet, zorda olan yurttaşına destek olur, sokak köpeği gibi sahiplendirmez” değerlendirmesinde bulundu.
Nazlıaka, kadın dernekleriyle birlikte “28 Mayıs’ta geleceğine sahip çık” kampanyası başlattıklarını da aktardı.
(Şenal Sarıhan)
29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan, HÜDA PAR’ın Meclis’te yer almasına ilişkin “Sürpriz olmadı. İstanbul Sözleşmesi’ni ortadan kaldıran anlayışın doğal olarak 6284 sayılı kanuna karşıtlığı olan grupla birleşmesinin sonucuydu. HÜDA PAR’ın açıklamaların dışında taşıdığı ideoloji ve arkasında bulunan cinayet iddiaları hepimiz için özellikle de kadınlar için kaygı verici bir tabloyu yaratıyor” dedi.
Sarıhan, “Daha güçlü kadın mücadelesine gereksinim var. Kadınların 1923’ten bu yana elde ettiği kazanımların ayakta durması daha da ileriye taşınması gerekiyor. Genç kadınları ve erkekleri geleceklerine sahip çıkmaları konusunda yüreklendirmemiz gerekiyor” dedi.
(Nazan Moroğlu)
‘BU SEÇİM TARİHİ BİR DÖNEMEÇ’
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Koordinatörü avukat Nazan Moroğlu, “Bu seçim demokrasi, laiklik, hukukun üstünlüğü ve kadının insan hakları açısından tarihi bir dönemeç. Laiklik, demokrasi, kadın erkek eşitliği politikaları oylanacak” dedi.
Moroğlu şöyle konuştu: “Kadın erkek eşitliği, demokrasinin temel kriteri. Nitekim geçen yıl kadınların siyasette eşit temsili için CHP tarafından bir kanun teklifi verilmiş, AKP ve MHP milletvekilleri oylarıyla reddedilmişti. Bu yasa teklifinin acilen Meclis gündemine getireceğini bekliyoruz. İnanıyoruz ki sonucu, laiklikten, toplumsal cinsiyet eşitliğinden vazgeçmeden mücadele eden kadınlar belirleyecek.”
AKP’Lİ 21 YILIN ÖZETİ
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu 21 yıllık AKP iktidarında kadınlar ve çocukları yaşadıkları hak kayıplarını derledi. Listedeki maddelerden bazıları şöyle:
- 2009’da Milli Eğitim Bakanlığı yönetmelik değişikliği ile ortaokul ve lise öğrencilerinin nişanlanmasını serbest bıraktı.
- 2012’te getirilen 4+4+4 sistemiyle kız çocukları ya örgün eğitimin dışında kaldı ya da din eğitimi adı altında çeşitli kurumlara gönderildi.
- 2015’de Anayasa Mahkemesi’nin yasa iptaliyle “Çocukların cinsel ilişkiye rıza yaşının 15’ten 12’ye indirilmesinin” önünü açtı.
- 2016’da dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, cinsel istismar suçundan mağdurla failin evlenmesi durumunda cezayı ortadan kaldıran ‘utanç’ önergesini “küçüğün rızası” diyerek savundu.
- 2020’de koronavirüs bahane edilerek çocuk istismarına evlilikle af konusu infaz yasası tartışmaları sırasında tasarıya eklenmek istendi
- 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı.
(Konca Kuriş)
ELİ KANLI ŞERİATÇI ÖRGÜT
HÜDA PAR’ın bağlantısının tartışıldığı şeriatçı terör örgütü Hizbullah’ın kanlı geçmişi gündemde. Yazar Konca Kuriş, 23 Ocak 2000’de Hizbullah’a ait evin bodrumunda domuz bağıyla öldürülmüş olarak bulundu. Eski Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan, Hizbullah tarafından şehit edildi. Eski Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Sekreteri İbrahim Sarı 1999’da Hizbullah tetikçileri tarafından domuz bağıyla öldürüldü. Geçen ay Diyarbakır, Mardin ve Batman’da 183 cinayetin faili olarak ömür boyu hapisle cezalandırılan ve cezaları Yargıtay tarafından onanarak kesin hükme bağlanan 58 Hizbullah tetikçisinin “yeniden yargılama” adı altında tahliye edildikleri ortaya çıktı.
Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr
