İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB ve şirketlerinde terör örgütleriyle irtibatlı/iltisaklı bin 668 kişinin çalıştığını belirten İçişleri Bakanlığı raporunun ardından iddialara cevap verdi.
Başkan İmamoğlu, Saraçhane'de düzenlediği basın toplantısı ile İBB'ye yönelik terör soruşturması hakkında açıklama yaptı. İmamoğlu, incelemeyi yapan heyetin başkanının değiştirilerek yerine "Arif Yıldırım adlı militan AKP'linin" getirildiğini söyledi.
Suçlamaların ardından İçişleri Bakanlığı ve Valilik'ten bilgi taleplerine 'muhatabımız değilsiniz' cevabı verildiğini aktaran İmamoğlu, OHAL kapsamında sakıncalı personeli çıkarma yetkisinin İçişleri Bakanlığı'nda olduğunu ancak şimdiye kadar bir işlem yapılmadığını vurguladı.
İBB Başkanı İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
"Bir yıldan fazladır Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı devlet adamı kavramıyla bağdaşmayacak iddialar üzerinden İBB’ye, 86 bin çalışanımıza, ailelerine ve bana terör ile ilişkili suçlamalarda bulunmaktadır.
9 Aralık 2021 günü TBMM’de İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken hezeyana bakılan kapılan sayı ve örgüt listesi vererek İBB’de 557 teröristin çalıştığını iddia etmiştir.
Bakan 400 gün önce açık bir tespit yapmış ama aradan geçen zamanda terörist olduğunu iddia ettiği kişilere karşı herhangi bir yasal girişimde bulunmamıştır.
Biz görevimizin gereği, girişimde bulunmak istedik. Hem İçişleri Bakanlığı’na hem de İstanbul Valiliği’ne resmi yazı göndererek 'isimleri bize verin, yasal işlem başlatalım' dedik.
Aldığımız yanıt 'siz bizim muhatabımız değilsiniz' oldu. Buradaki önemli bir husus dikkatinizden kaçsın istemem. Bakanın İBB’de teröristler olduğunu iddia etti 9 Aralık 2021 gününden 31 Temmuz 2022 tarihine kadar her nedense kullanmadığı bir yetki var. Nedir bu yetki? OHAL kapsamında çıkarılan kararnamede belediyelerdeki sakıncalı personelin işten çıkarılma yetkisini 31 Temmuz 2022’ye kadar İçişleri Bakanı’na veriyor.
Bakan Soylu, sayı ve örgüt ismi vererek terörist tespit yapmış ama 8 ay boyunca işten çıkarma yapmamıştır.
Burada Sayın Bakan, terörist diye iddia ettiği kişileri işten çıkarmayarak görev suçu işlemiş midir? Bu süreçte devletimizin istediği her türlü bilgi ve belge anında yetkili makamlarla paylaşıldı. İBB, talep edilen her bilgiyi soruşturma makamlarına sundu. Bu süreçte de bilgilendirme tek taraflı yürüdü. Tarafımıza herhangi bir bilgi sunulmadı.
"Heyetin başına Arif Yıldırım adlı militan AKP'li getirildi"
Soruşturmanın önemli bir ayrıntısı daha var. Mülkiye müfettişleri İBB'ye geldiğinde 8 kişilik ekibin başında ismini vermeyeceğim, bir başka baş müfettiş vardı. Heyet, bir süre incelemeyi bu baş müfettiş başkanlığında yaptı. Her nedense yaza doğru müfettiş heyet başkanlığından alındı ve Ankara'ya çekildi. Heyetin yeni başkanı kim oldu biliyor musunuz? Görevden alınan baş müfettiş yerine kim getirildi biliyor musunuz? Bir dönem AKP'den milletvekili adayı olan bir kişi. Ben İBB adayı olduktan sonra, Beylikdüzü'ndeki dönemimle ilgili 28 ayrı soruşturmayı açan kişi. Arif Yıldırım adlı militan AKP'li bir zat-ı muhterem, heyet başkanı oldu.
Beni aklından hiç çıkaramıyor. Bu kişi adil ve tarafsız bir müfettiş değildir. Görüyorsunuz, ahmak davasında bu davadan ceza çıkmaz diyen hakim, tabi hakim ilkesine rağmen başka bir kente sürülüyor biliyorsunuz. Terör soruşturmasında da müfettiş grubun lideri merkeze çekiliyor. Bize dönük saldırıların belirli bir takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü net olarak söylüyoruz. Bu süreçlere karşı çıkan da ister hakim, ister baş müfettiş olsun... Bu insanlar ortadan teker teker yok ediliyor. Geçtiğimiz yılki iddiaların ardından Bakan Bey, 26 Kasım'da medyanın karşısına çıktı ve aralarında İBB'nin de bulunduğu bazı belediyelerle ilgili bir kısım iddiaları gerçekmiş gibi kamuoyuna sundu. Bu Bakan kendisini çok akıllı, herkesi çok aptal sanıyor.
Kendini akıllı sanan bakanın, AKP'li belediyelerle ilgili incelemelerine baktığımızda imar yolsuzluğu, imar planlarındaki ranta yönelik değişimler gibi konular olduğunu görüyoruz. Sen terör örgütü suçlamalarıyla sadece CHP'li belediyelere soruşturma açtın. İstanbul, Mersin, Seyhan ve Ataşehir gibi, üstelik yasal olarak belediyelerin hiçbir güvenlik soruşturması açamayacağı bir dönemle ilgili soruşturma açıyorsun. Eğer adaletli olduğunu iddia ediyorsan Ataşehir, Seyhan gibi CHP'li belediyelere gösterdiğin sertliği yüzlerce AKP'li ve MHP'li ilçe belediyelerine göster. Bir de çıkmış, grafikler göstererek "Ben adil biriyim" demeye çalışıyor. Ne adalet, ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor. Yüce Allah, insanı insan yapan bu melekeleri ne yazık ki senden almış. Sen kalbi de aklı da sadece kötülüğe çalışan bir zatsın. Ne yazık ki bu kötülükte sınır tanımayan birisin.
"İBB'de TAMİM gerillası mı var"
"İçişleri Bakanı olan kişi yaptığı basın toplantısında terörist olduğunu iddia ettiği 1668 kişiyi 8 terör örgütüne böldü. Son olarak da 51 kişiyi diğer terör örgütleri klasmanına soktu. 'Diğer' terör örgütleri acaba hangileridir? İBB TAMİM gerillası mı var? İrlanda'nın bağımsızlığı için çalışan IRA örgütünden adam mı aldım işe? 'Diğer' demek ne demek? Bu tam bir aymazlıktır. Gelinen süreçte madde madde elimizdeki veriler ve Bakan'ın iddiaları odaklı bir sunum gerçekleştireceğim sizlere.
İçişleri Bakanı, 23 Aralık'ta attığı tweeti başından sonuna inceleyin. Böyle bir İçişleri Bakanı ne usulü, ne tarzı, ne anlayışı var. Bu tweeti ile belediyemizle terör arasındaki iltisakı madde madde yazarak yine iddia etti. Konu yargıya taşınmışken yargıyı etkilemeye, hatta tehdit etmeye yönelik faaliyetlerini sürdürdü. Bu iddialara sessiz kalmamız beklenemezdi.
Bir örnek vereyim. Mesela İBB olarak İstanbul Valiliği'ne Kasım 2019'da bünyemize alacağımız bir memur için arşiv araştırması talep etmişiz. Valilik de 30 Aralık 2019'da verdiği yanıtta Anayasa Mahkemesi kararına göre bu evrakı isteyemezsiniz demiş. Yazıyı işlemsiz olarak bize iade etmiş. Arkadaşlar size bunun gibi birkaç yazışmayı daha kitlerinize koyduk. AYM, 28 Kasım 2019'dan, yani yasa çıkan 18 Nisan 2021'e kadar Bakan'ın "Yapmamışlar" dediği araştırmanın yapılmasını zaten yasaklamıştı. AYM'nin yasak kararı olan 17 ayda, İBB'nin iştirak şirketlerine 11 bin kişi işe alındı. İBB, İSKİ ve İETT'de alınanları da sayarsınız 13 bin civarında çalışanın işe girdiğini görüyorsunuz. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yasaktı. Ocak 2021 tarihli sizin elinizde. Bizzat kendisi, bu evrakları istemeyin diye resmi yazı yazmıştı."
"Sayın Bakan FETÖ iltisaklısının yakınına jest mi yaptınız"
"Bakanın belediyemizle ilgili bir diğer iddiası terör örgütlerine katılanların ailelerine iş verdiğimiz iddiası. Böylece onlara sahip çıkıyoruz diye bir tarif yapmış. Güvenlikten sorumlu bir bakan terör örgütlerinin promosyonunu, reklamını niçin yapar?
Sayın Bakan tekrar anlatalım. Bakanlığın zaten zayıf. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yüz karası da belediyecilikle yakından uzaktan alakan yok. Bir kere belediyeler güvenlik kuruluşları değildir, terör örgütlerine kim katılmış, onların akrabaları kimdir belediye bunu bilmez, bilemez. Ne böyle bir yetkisi ne böyle bir kuruluşu var. Bunu bilmesi gereken kurumlar sizin başında olduğunuz kurumlardır.
Bilmemizin mümkün olmadığı konularda nasıl oluyor da kendinizi suçlamanız gerekirken bize çamur atıyorsunuz bunu anlamak mümkün değil. Bakan Bey terör örgütlerinin yakınlarına jest yaptığımızı iddia ediyor. Sayın Bakan, emniyet ve istihbarat gibi hayati önemdeki güvenlik konularına bağladığınız bakan yardımcınızın kardeşi FETÖ üyesi ve yurt dışında kaçak bir firari.
6 yıldır yaz tatilinde bile gelemez olduğunu biliyoruz. Çataklı'yı 2018'de yardımcınız olarak atayınca siz de bir FETÖ iltisaklısının yakınına jest mi yapmış oluyorsunuz? Çataklı'nın firari kardeşi nedeniyle FETÖ iltisaklısı olmasından yola çıkarak bu göreve getirilmesi, sizin de terör örgütüne yaptığınız jest midir? 2020 yılında bizzat ağzınızdan bir tek FETÖ’cü göreve getirmişsem bu ülkeye ihanet etmişimdir demiştiniz. Hemen ardından atadığınız iki kaymakam FETÖ soruşturması kapsamında görevden alındı."