İmamoğlu’na kamu görevlisine hakaretten açılan davanın 14 Aralık’taki duruşmasında iki yıl yedi ay 15 gün ceza verildi. TCK’nin 53’üncü maddesinden de ceza alan İmamoğlu için ‘siyasi yasak’ süreci başladı.
Kararda istinaf ve Yargıtay yolu açık. İstinaf cezayı kesinleştirir Yargıtay da onarsa İBB başkanı işlemler için cezaevine girip çıkacak, belediye başkanlığı ve CHP üyeliği düşecek.
Karardan sonra İmamoğlu’na hem sosyal medyadan hem de Saraçhane’den büyük bir destek geldi. Bunun üzerine İmamoğlu’nun ‘altılı masa’nın cumhurbaşkanı adayı olabileceğine ilişkin bir gündem oluştu
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Muharrem Akkaya, İmamoğlu’nun olası cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili “Adayken ceza alırsa adaylığı adaylığı düşmez, isterse yarışabilir ama seçilmesi durumunda mazbatası verilmez” demişti.
‘Çok acil durumlarda dosyaların öne alındığı oluyor‘
Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Aktan’sa şunları dedi: “Hem istinafta hem de Yargıtay’da ilgili daire başkanlarının dosyaları öne alma yetkisi var. Çok acil durumlarda da mazeret dilekçesi verilerek, dosyaların öne alındığı oluyor” dedi.
Hukukçuların aktardığına göre Yargıtay, bir hakaret davasını ortalama iki senelik bir süre içinde görüyor. Diğer yandan, siyasi davalarda yargının çok daha hızlı hareket edebildiği biliniyor.
Yaver, İmamoğlu’nun dava sonuçlanmadan cumhurbaşkanı ya da milletvekili seçilmesi halinde YSK başkanının “Yargıtay, dokunulmazlığı tekrar kalkana kadar hükmün bozulmasına karar verir” tespitini tekrarladı.
Yaver, YSK başkanının ‘aday olduğu kesinleştikten sonra ceza alması halinde kalan tek adayla referanduma gidileceği’ görüşüyle aynı doğrultuda şunları dedi: “Dava Yargıtay tarafından onanmadıkça, görev suçu değildir. Ceza kesinleşmeden aday olunur, adaylık devam ederken listelerin kesinleşip kesinleşmediği tarihe bakmak gerekecektir. Listeler kesinleşmeden önce hüküm verilirse İmamoğlu’nun yerine yeni bir aday gösterilebilir. Ancak aday listeleri kesinleştikten sonra cezanın kesinleşmesi halinde artık yeni bir aday gösterebilme imkânı yoktur. Cumhurbaşkanlığı adaylığı ise biraz farklıdır. Adaylık boşalırsa ikinci turda, üçüncü sıraya gelen adayla, birinci sıraya gelen aday yarışır. İki aday varsa birisi bir şekilde seçime giremezse, birinci turdan sonra artık tek kişi referandumuna gidilmiş olunuyor. Onun da yüzde 50 artı 1 alması gerekecek.”
Kaynak: www.diken.com.tr
