Terör örgütü Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen Cumhur İttifakı ortağı Hüda Par, gündemde geniş yer tutmaya devam ediyor. Hizbullah’ın aktif olarak şiddet eylemlerinde bulunduğu döneme ilişkin ortaya atılan iddialar ise terör eylemlerini reddeder nitelikte.
Dönemin tanıklarından Eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele ve Kaçakçılık Şubesi Müdürü Adil Serdar Saçan tanık olduğu işkenceleri ve terör eylemlerini anlattı. Saçan, “İnsanları diri diri domuz bağı yapıp eziyetle öldürdüler. Ben bu eziyeti gözlerimle gördüm. IŞİD kadar tehlikeli bir örgüt” dedi.
(Adil Serdar Saçan)
Saçan, Hizbullah’ın 1990’lı yılların sonlarına doğru yaptığı şiddet eylemlerine ilişkin şöyle konuştu:
“İşadamları kaçırılıyor, ağır işkencelerle sorgulanıp öldürülüyorlardı. Çok sayıda kadın öldürüldü. Güneydoğu’da 2000’in üzerinde insan PKK’li ya da karşıt görüş diye enselerine tek kurşun sıkılarak infaz edildi. Cinayetlerin büyük bölümü faili meçhul kaldı. Küçümsenecek bir örgüt değil. Sonra birden kayboldular. Liderleri Hüseyin Velioğlu Beykoz’daki çatışmada ölünce çözüldüler. Bunlar olmamış gibi gösteremezler.”
(Beykoz’da 17 Ocak 2000’de saklandığı villada polisle çatışan Hüseyin Velioğlu öldürülmüştü.)
‘OKKAN’IN FAİLLERİ DIŞARIDA’
Hizbullah’ın Gaffar Okkan suikastına da değinen Saçan “Başta Okkan cinayetinin failleri olmak üzere hepsi dışarı çıktı. Bir ilin Emniyet müdürü, o bölgede devlet ve halkın barıştırılması yönünde adımlar atıyordu. Zaten bu isteniyordu” ifadelerini kullandı.
İnsanların domuz bağıyla infazına ilişkin de Saçan, “Domuz bağıyla infaz ettiler insanları. Domuz bağıyla insanları öldürürken görüntüye kaydettiler. Ben bunları bizzat izledim. Devletin arşivinde bunlar hep. Beykoz operasyonunda ele geçen dijital materyaller içerisinde bunlar hep var. Biz o zaman terör, istihbarat ve organize birlikte çalışmıştık. Görüntüleri net bir şekilde hatırlıyorum. İnsanları diri diri domuz bağı yapıp eziyetle öldürdüler. Gözümüzün önünde olan şeyler bunlar” dedi.
(Gaffar Okkan)
‘İSTEDİKLERİ ZAMAN MÜTTEFİK İSTEDİKLERİ ZAMAN TERÖRİST’
İktidara tepki gösteren Saçan, “Burada asıl problem ceza hukukunun siyasal iktidarın hamlelerine göre şekillendiriliyor olması. 2001 yılında Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nden izin aldık ve ‘FETÖ terör örgütüdür’ dedik. Devlete resmi evrak soktuk, operasyon aşamasına geldik. Sonra bu siyasi iktidar geldi, bizi tasfiye etti, onlara yol açtı. Sonuçta onlar geldi 2015’te darbe girişiminde bulundular. Kime, kendilerine destek veren iktidara. Siyasi iktidar bunları müttefik olarak görüyordu. Darbe girişimi olunca bunlar terör örgütü oldu. Bunlar ‘PKK’ya terör örgütü’ dediler, sonra barış süreci başlatıldı. Şimdi PKK tukaka oldu. Aynı şey Hüda Par’la oluyor. Bunların yaptığı şeyler hafızalardan silindi. Ak pak şekilde ittifaka giriyorlar. İdam cezası getir, istediğini idam et sonra da kaldır gibi bir şey” dedi.
‘ARŞİVLERİ YOK EDİYORLAR’
Saçan son olarak şu ifadeleri kullandı:
“İsimler, nereden eğitim aldıkları, kimlerle iletişimde oldukları belli. İsim isim belli adamlar mahkûm oldu. Bir de bunların en önemli işi arşiv silmek. Çünkü bunların büyük çoğunluğu suça bulaşmış. Bir olay oluyor, polisin uyuşturucudan kaydı var. Batılı bir ülkede İçişleri Bankalığı hatta hükümet istifa eder. Bir dönem ülkede Hizbullah terörü varsa buna yok denemez.”
Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr