Üniversite diploması ve anayasanın 101. maddesinde düzenlenen “Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmü nedeniyle adaylık tartışmalarının odağında olan Cumhurbaşkanı Erdoğan için AKP ve MHP grupları tarafından YSK’ye adaylık başvurusu yapıldı. Böylece Erdoğan’ın adaylık tartışmaları yeniden alevlendi. Hukukçular adaylık tartışmalarını değerlendirirken Yüksek Seçim Kurulu’na çağrıda bulundu. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz, “Cumhurbaşkanının üçüncü dönem hakkı yok. Çünkü seçimleri kendisi yeniledi” dedi.

“YSK’nin resen incelemeyi yapması gerekiyor. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı olabiliyorsa, bu artık seçimlere katılabilmenin bir şartı haline gelmiş demektir” değerlendirmesi yapan Boyunsuz, “Bunun dikkate alınması gerekiyor. YSK, yetkili olan tek yargısal makam” diye konuştu.

Sinan Ateş davasında duruşmada 'bilirkişi raporu' tartışma yarattı! Sinan Ateş davasında duruşmada 'bilirkişi raporu' tartışma yarattı!

"ANAYASA SAVUNULMALI"

Cumhurbaşkanlığı sisteminin ve cumhurbaşkanı yetkilerinin değiştiği yönündeki açıklamalara değinen Boyunsuz, “Yetki değişti diye görev süresi kafadan değiştirilir mi? Her yetki değişikliğinde görev süresi sıfırdan mı başlayacak? Anayasa çok açık. ‘Sayacı sıfırladık’ mantığıyla hukuki yorum yapılmaz. İddia ettikleri gibi sayaç sıfırlansaydı, 2017’deki anayasa değişiklikleri yürürlüğe girerken geçici madde eklenirdi. Geçiş hükmü konmadığına göre bir kere daha aday olabilmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Anayasanın savunulması gerektiğini vurgulayan Boyunsuz, “Bu kurallar herkesi bağlar. Bu yolu açtığınızda anayasanın her türlü hükmünü ihlal eder hale gelirsiniz. Anayasanın varlığının bir anlamı kalmaz. YSK’ye tarihi bir görev düşüyor. YSK’yi anayasayı, hukuku uygulamaya davet ediyorum” dedi.

"Eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ da YSK’de işleyecek süreci anlattı. 28 Mart’ta yayımlanacak listeye 29 Mart saat 17.00’ye kadar itiraz edilebileceğini vurgulayan Karadağ, “YSK, itirazları inceleyip karar verir. Bu karar kesin karardır. Aleyhine bir yere gidilemiyor” dedi. Seçime yeterlilik konusunda eksiklik tespit edilmesi durumunda YSK’nin yeniden değerlendirme yapabileceğini, kararı alanlar açısından da sorumluluk doğabileceğini aktaran Karadağ, “Görevi kötüye kullanma bir suçtur. Eğer bu suç işlendiyse, bu suç soruşturması olur. Kendi usulünce ilerler. Hukuki olarak mümkün” ifadelerini kullandı."

"DİPLOMASI YOK"

Hukukçu Doğan Erkan da Erdoğan’ın aday olabilmesinin tek istisnasının seçimlerin Meclis tarafından yenilenmesi olduğuna işaret ederek “Bu yapılmadı. Erdoğan, ikiden fazla seçilememe hali nedeniyle aday olamaz” dedi. Diploma tartışmalarına değinen Erkan, “Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyabildiği geçerli bir dört yıllık üniversite diploması yok. Sunulan bir düplikatanın düplikatası var. Yani noter onaylı olduğu söylenen fotokopisinin de yeniden fotokopisinin onaylanmış hali var. Üzerinde iki farklı yevmiye numarası var ve suretinden suret çıkaran noter görevlisine Türkiye Noterler Birliği’nin bu nedenle ceza verdiğini biliyoruz. Ayrıca suret ve suretin suretinde mühür yeri ve satır kaymaları mevcut. Tüm bunlar bize hukuken geçerli ve inandırıcı bir diploma ortaya koyamadığını gösteriyor” diye konuştu.

Bu iddiaları incelemeden reddeden YSK üyelerinin görevlerini ihmal ettiğini vurgulayan Erkan, “YSK kararlarına karşı itiraz yolu olmaması, keyfi kararlar almasının önünü açıyor. Geçmişteki mühürsüz oy ve parmak boyası kararları buna örnek verilebilir. Anayasa ve kanuna aykırı karar almaya devam ederlerse, YSK üyelerinin kamu görevini kötüye kullanmak ya da görevi ihmal etmekten dolayı yargılanmalarının önünde bir engel yok” ifadelerini kullandı.

Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr

Editör: Haber Merkezi