Seçim başarısızlığına ilişkin parti yetkili kurullarında kapsamlı değerlendirme sürecinin ardından, öne çekilmesi planlanan HDP Kongresi'nde hem kadro hem de politika değişikliğine gidilmesi hedefleniyor.
HDP’de, Demirtaş’ın aktif siyaseti bırakma kararı bir “geri çekilme” değil, tersine partinin seçim başarısızlığına neden olan yönetim anlayışı ve politika değişikliğini hızlandırmaya dönük bir adım olarak görülüyor.
“Aktif siyaseti bırakma” kararıyla siyaset gündemine damgasını vuran ve HDP’li olarak kalmaya devam edeceğini belirten Demirtaş, kendisi ve parti yönetiminin öz eleştiri yapmak zorunda olduğunu belirtip, “Mücadeleyi cezaevinden her yoldaşım gibi dirençle sürdürürken, aktif politikayı bu aşamada bırakıyorum” görüşüne yer verdi.
Demirtaş’ın aktif siyaseti bırakma kararı partisinde ilk anda şaşkınlık yaratsa da, bu bir “kopuş, yol ayrımı” veya “siyasetten tamamen elini ayağını çekme” olarak görülmüyor.
Parti kulislerinde, “Demirtaş, eleştiri ve önerilerini sıraladı. Bunların dikkate alınıp alınmayacağı önemli. Bu süreci, eleştiri ve önerilerinin sonucunu alıp almayacağını izleyeceği bir ara verme, aktif siyaseti geçici olarak dondurmaya dönük bir karar diyebiliriz” yorumu yapılıyor.
Adaylık tartışması: 'Açıklamaların zamanlaması önemli'
Demirtaş’ın eleştirilerinden birisi ise cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda HDP’nin izlediği strateji oluşturuyor.
Kendisinin aday olmaya hazır olduğunu, siyasi yasağı olmadığı için, bunun partinin oylarını da artırabileceği önerisinde bulunduğuna işaret eden Demirtaş, bu önerisinin de kabul görmediğini ifade etti.
HDP Sözcüsü Ebru Günay ise bugün düzenlediği basın toplantısında, Demirtaş’ın “hukuki durumu” nedeniyle aday gösterilmediğini, ayrıca kendisinin de “kadın aday” önerisinde bulunduğunu söyledi.
Ancak parti içinde Demirtaş’ın çıkışını haklı gören kesimler, “Açıklamaların zamanlaması önemli, adaylık konusundaki yaklaşımları bu bağlamdan kopuk değerlendirilmemeli” görüşü dile getiriliyor.
Demirtaş’ın yaklaşık 1 yıl önce yaptığı açıklamalarda, “Ortak aday olmazsa HDP kendi adayıyla seçime girer, ben de aday olmaya hazırım. Erdoğan aday olabiliyorsa, hukuken ben hayli hayli aday olabilirim” açıklamaları anımsatılıyor.
Kadın aday veya Kılıçdaroğlu’nun adaylığının desteklenmesi kararlarının seçimlere çok kısa süre kala alındığı, Demirtaş’ın da parti kararlarına uygun hareket ettiğine vurgu yapılıyor.
Temelli: Sorunlar açık iletişimle aşılır
Demirtaş’ın açıklamalarının ardından parti yönetimi de “yeniden yapılanma” sürecinin başlatıldığını duyurdu. Ancak bu yeniden yapılanma sürecinde Demirtaş’la nasıl bir diyalog yürüyeceği de önemli olacak.
Demirtaş’tan sonra HDP’de Eş Genel Başkanlık görevini üstlenen ve yeni dönemde Muş Millevtekili seçilen Sezai Temelli, Demirtaş’la bundan sonra daha açık ve sağlıklı bir iletişimin yürütülmesinin önemine dikkat çekiyor.
BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Temelli, bu çıkışın partide bir yol ayrımı anlamına gelmediğini ve mücadele ortaklığının devam edeceğini belirtirken, “Seçimin hemen ardından, bir duygusallık var. Bu hepimiz için geçerli. Ortada bir başarısızlık sözkonusu. Ben Demirtaş gibi siyasetin içine doğmuş, yoğrulmuş bir kişinin siyasetten uzak kalacağını düşünmüyorum” dedi.
Seçimlerin ikinci tura kalması nedeniyle, 15 günlük gecikmeyle de olsa HDP yönetiminin gerekli adımları atmaya başladığını ve yetkili kurullarda seçim başarısızlığının nedenlerinin de değerlendirmeye başladığını belirten Temelli, karar verici kurullarda yapılan değerlendirmeler ve parti tabanının da önerileri dinlenerek, partinin yeni sürecinin şekilleneceğine işaret etti.
Demirtaş ve birçok HDP’li siyasetçinin hala cezaevinde olduğuna dikkat çeken Temelli, bundan sonrası için daha sağlıklı iletişim kurulmasının önemine dikkat çekti:
“Belki de en büyük başarısızlık hala arkadaşlarımızın cezaevinde olmasıdır. Arkadaşlar özgür siyaset ikliminde olsa bunu tartışmayız. Yorum yapmak yerine anlamaya çalışacağız. Mutlaka bir iletişim geliştirerek, meselelerin daha sarih daha anlaşır yere kavuşmasını sağlayacağız.
“Yönetimimiz mutlaka kendisiyle bir iletişim kuracaktır ve bu çerçevede, tam olarak ne anlatılmak isteniyorsa, soru işaretlerine hep birlikte yanıt üretilecektir. En sağlıklı olan yönetimin kendisiyle açık, iletişim gerçekleştirerek, bu soru işaretlerine, kaygılı yorumlara, yanıt üretmesi.”
Kongre süreci hızlanacak, kapatma davası sonuçlanana kadar Yeşil Sol Parti’yle devam edilecek
Kulislere yansıyan bilgilere göre seçimlere Yeşil Sol Parti (YSP) adı altında giren HDP; parti hakkındaki kapatma davası sonuçlanana kadar, eş genel başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar hariç, “Yeşil Sol Parti grubu” olarak Meclis’te temsil edilecek.
Ancak parti hakkında kapatma kararı çıkması halinde, kamuoyundaki tanınırlığı ve da dikkate alınarak HDP ismiyle yola devam edilmesi düşünülüyor.
Seçimlerin tamamlanmasının ardından Yeşil Sol Parti’de hızla kongre sürecinin başlaması ve en geç Eylül sonunda tamamlanması, eş genel başkanlar dahil, parti yönetiminde kapsamlı değişikliğe gidilmesi planlanıyor.
Parti yönetiminin ittifak sistemi dahil, Demirtaş’ın önerilerini de dikkate alarak yeniden yapılanmayı hayata geçirme hesabı yapılıyor.
- Demirtaş HDP'yi neden eleştirdi, partisinin yanıtı ne oldu?
- Demirtaş'ın aktif siyaseti bırakma kararı memleketi Diyarbakır'da nasıl karşılandı?
HDP'nin yol haritasını parti sözcüsü Ebru Günay açıkladı
Demirtaş’ın röportajının yayımlanmasının hemen ardından HDP Sözcüsü Ebru Günay’ın “yeniden yapılanma sürecine ve netleşen çalışma takvimine” ilişkin açıklama yapacağı duyuruldu.
Kurumsal sorumluluk temelinde eleştiri ve öz eleştiri sürecinin yürüyeceğini belirten Günay, bu anlayışla yenilenme sürecini başlattıklarını söyledi.
Seçimlerin hemen ardından Yeşil Sol Parti, HDP, Demokratik Bölgeler Partisi, Demokratik Toplum Kongresi ve HDP bileşenleri ile değerlendirme toplantıları yapıldığını anımsatan Günay, bundan sonraki yol haritasına ilişkin ise şu bilgileri verdi:
"Bu toplantılarda, seçim sonrası değerlendirme sürecinin hangi başlıklar ve yöntemlerle sürdürüleceği konusunda fikir alışverişinde bulunuldu. Meclis Grubu ile kapalı grup toplantısı gerçekleştirilecek. 2 Haziran'da MYK toplanacak. Ardından 4-5-6 Haziran tarihlerinde Kadın Meclisi, Parti Meclisi ve İl Eşbaşkanları toplantıları yapılarak gerekli planlamalar yapılacaktır. Genel Merkez toplantıları tamamlandıktan sonra ise halkımızla, il ve ilçe örgütlerimizle birlikte toplantılar yapılacak ve süreç bütün yönleriyle tartışılacak.”
Ebru Günay bu toplantılarda hem seçim dönemi ve öncesinde yaşanmış eksiklikler, yanlışların masaya yatırılacağını söyledi.
Günay, seçim nedeniyle ileri tarihe atılan büyük konferans ve kongre süreci takvimini de yeniden işletmeye başlattıklarını duyurdu.