DUVAR - Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş gündeme dair açıklamalarda bulundu.
TV100'de bir canlı yayına katılan Baş, Altılı Masa'nın cumhurbaşkanı adayının CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyledi. Baş'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
ADAY KILIÇDAROĞLU: Yıpranmasın diye açıklanmayan aday, olası tüm adayların yıpranmasına sebep oluyor. Nasıl bir aday ki üç ayda yıpranacak? Öyle bir aday ülkeyi nasıl yönetecek? Kılıçdaroğlu’nun aday olmak istediği aşikar. Aday Kılıçdaroğlu. Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmak konusunda çok ciddi adımlar attığınız görüyorum. Toplumun oy vermeye meyilli olduğu isimler belli. Mansur Bey öyle, Ekrem Bey öyle. Anketlerde bu böyle çıkıyor. Kılıçdaroğlu ise çıkmıyor. Son Saraçhane sonrasında bir araştırma yapmadık. Teşkilat içinde de çalışma yapıyoruz. Bizimki tamamen strateji belirlemek için yapıyoruz. Mansur Bey en güçlü aday.
BTP'NİN SİYASİ ÇİZGİSİ: Tarikat iddiaları eskiye dayanan saçma sapan iddialar. Hiçbir şekilde böyle bir durum yok. Yapıştırılmış, yapıştıranların kim olduğunu bildiğimiz. Yapıştıran FETÖ'dür. Babam Fetullah Gülen hareketinin ne kadar tehlikeli olduğunu ilk söyleyen isimdir. Öyle ortadayız ki. Bir kesimin gözünde inançlı bile sayılmıyoruz. Bizim bir tarikatla bağımız yok. Bizi adlandırmaya çalışmak etiket yapıştırma merakındandır. Buna karşıyım. Ben inançlı bir insanım, eksiklerimiz vardır, hatalarımız vardır. Siyasetimizi yapmaya çalışıyoruz, Türkiye’de ideolojiler var, bakış açıları var hepsine saygım var ama benim için en kıymetlisi hepsini kucaklayandır, bizim ideolojimiz budur. Atatürkçüyüm. İnançlı bir insanım ama herkesten daha da seküler bir insanım. İlla bir tarikata koyacaklarsa ben Atatürk tarikatının yılmaz savunucusuyuz.
İNGİLİZ BAĞLANTISI: Türkiye'de tarikatlar demiyorum barikatlar diyorum. Allah'a ulaşmanın önündeki barikatlardır. Atatürk, milli mücadeleyi başlattığı zaman bu yapılar İngilizlerin ileri kol karakolları olarak kurulmuş yapılardır. Mutlaka bir İngiliz bağlantısı görürsünüz. Bunlar Türkiye daha dindar olsun çalışması yaptığını görmezsiniz. Bu ülkenin kuruluş değerleriyle mücadele ederler. FETÖ gibi tehlikeli tarikatlar var.
DEĞİŞİM ŞART: FETÖ ile mücadele etkili yürütülmedi. Yöntemlerin doğruluk noktasında eksik olduğunu daha isabetli adımların atılması gerektiğini söyleyebiliriz. Hükümetin biraz iğneyi kendine batırması lazım, en yerleşik olduğu yer orasıydı. Şu an hala önemli makamlarda varlar. FETÖ'nün iki tür tehlikesi vardır. Biri devlete sızmaktır. Diğeri fikridir. Fikri durum ne alemde diye baktığınızda bunu savcıya şikayet ederek çözemezsiniz. Türkiye'de birçok noktada değişim şart.
ALTILI MASA'YA GİRME ÇABASI: Bize sunulan sebep 'Altılı Masa'ya yeni bir üye eklenmesini doğru bulmuyoruz’ şeklindeydi. Altılı Masa'ya biz oturursak gelinen süreci kabul etmiş olacaktık. Dolayısıyla bir dersten geri kalmamız gibi bir durum söz konusu olmayacaktı. Benim çağrıma odaklanıldı. Bizim daha önceki çağrılarımız konuşulmadı. Ben bir sonuç beklemiyordum. Meral Hanım'a da söylemiştim. İYİ Parti'nin istediği çok aşikar. CHP'nin de istediği aşikar. Kemal Bey'le de görüştüğümde destek talebimizi iletmiştik. Geriye kalan partilerde ne yaşandı, ne oldu bilemiyorum. Gerçekten bilmiyorum.
EN MUTLUSU HÜKÜMET: Meral Hanım o akşam arayıp durumu bana iletti. Yayınlanan metinde yazanı bize söyledi. Ben de hiç üstüne gitmedim, konuyu irdelemedim. Çünkü Meral Hanım bizim için fedakarlık yapmış oldu, kamuoyunda da üstüne gidildi. Emrivaki yapıyor denildi. Fikrini söyledi neden emrivaki olsun. Saadet Partisi, o süreçte Bağımsız Türkiye Partisi'ne ilişkin, bana ilişkin olumsuz hiçbir açıklamada olunmadı. Atatürkçü olduğumuz için alınmadığımız duyumu bu süreçten önce duymuş olduğumuz bir şeydi. Bir karalama kampanyası yürütüldü. En mutlu olan da hükümet olmuştur. Masanın büyümesini en çok hükümet istemiyor. Orada BTP’nin olması ‘Masa genişleyebiliyor, muhalefet büyüyebiliyor’ imajıydı. Öyle şeyler yapacağım ki kimsenin aklına gelmeyecek. Ben gençlerin lideri değilim, onların içinden çıkmış bir siyasi liderim. Saraçhane'de Meral Akşener'le tesadüfen yan yana olduk. Ben bir tek babamın sağ kolu oldum. Bu dakikan sonra benim yürüyeceğim yol liderliktir.
MANSUR BEY EN GÜÇLÜ ADAY: Yıpranmasın diye açıklanmayan aday, olası tüm adayların yıpranmasına sebep oluyor. Nasıl bir aday ki üç ayda yıpranacak? Öyle bir aday ülkeyi nasıl yönetecek? Kılıçdaroğlu’nun aday olmak istediği aşikar. Aday Kılıçdaroğlu. Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olmak konusunda çok ciddi adımlar attığınız görüyorum. Toplumun oy vermeye meyilli olduğu isimler belli. Mansur Bey öyle, Ekrem Bey öyle. Anketlerde bu böyle çıkıyor. Kılıçdaroğlu ise çıkmıyor. Son Saraçhane sonrasında bir araştırma yapmadık. Teşkilat içinde de çalışma yapıyoruz. Bizimki tamamen strateji belirlemek için yapıyoruz. Mansur Bey en güçlü aday. Mansur Bey tanıştığım da bir isim. Mansur Bey dürüst bir insan. Çalışkan bir isim. Bunu yıllar içerisinde belediyecilikte ispat etmiş bir isim. Benim açımdan ve genel olarak güvenilen, güven duygusunu tatmin eden bir kimliği var. Bunu ispat etmiş bir isim.
HATA YAPTILAR: Muhalefet 6’lı masayı genişletmeyerek hata yapmıştır. Cumhurbaşkanı adayının dillendirilmemesi hatadır çünkü toplum güvenmek ister. Toplum güvenmeye elverişli ama bir aday çıkaramıyoruz o zaman iki aday çıkarırız problem yok.
GÜL ADAY OLAMAZ: Bu seçim Cumhurbaşkanı için çok zor olacak. En zor seçim süreci olacak. Muhalefetin hamleleri iyi bir süreç yürütürse bu böyle olur. Üçüncü kez adaylık noktasında kim ne derse desin bizim Anayasamıza göre mümkün değil. Önümüzdeki seçimde bunu kabul edelim zaten bunu inkar edecek bir güç yok ama bunu tarihe bir kayıt olarak düşelim. Abdullah Gül aday olmaz, olamaz. Ben ihtimal vermiyorum. Zaten 2018’de de bu konuşuldu. Olmadı.
KEMAL BEY KIZIYOR: Ekrem İmamoğlu'na eğer siyasi yasak kararı kesinleşirse adaylığı kabul edilmez. İmamoğlu yarıştan çekildi mi konusunda bir şey diyemem. Bunlara çok yorum yapamıyoruz çünkü Kemal Bey kızıyor, ‘Aile içi meseleler’ diyor. Kılıçdaroğlu’yla, Akşener arasındaki durumla ilgili de öyle. O da sülale ilişkisi ona ben giremem.
BU MAAŞLA GEÇİNME OLMAZ: Asgari ücrete Ocak'tan bu yana yüzde 100 zam geldi. Normalde çok iyi zamlar. Hükümette muhtemelen böyle bakıyor, yüzdelik üzerinden bakıyor. Ama alım gücüne baktığımızda, fiyatlara baktığımızda yeterli değil. Ev alınamıyor, kiralanamıyor. Bu maaşla geçinme olmaz. Özellikle büyük şehirlerde yaşamak mümkün değil. Alım gücünün durumu ortada. Ocak'ta Arabistan ve Katar'dan para geleceği söyleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomiye yönelik çok ciddi adımlar atacağı ve seçimlere böyle gireceği söyleniyor. Aslında seçim atmosferi bu. Dolayısıyla üstü güzel görünen bir seçime bizi götürecekler. Türkiye'de ekonomi bunlarla iyi gitseydi 20 yıldır giderdi. Yalancı bahara aldanmayın.
(HABER MERKEZİ)
Kaynak: www.gazeteduvar.com.tr