Cumhurbaşkanlığı ve 28. dönem milletvekili seçimine 25 gün kaldı. Seçim yaklaşırken sandık güvenliğine ilişkin sorular da beraberinde geliyor. Geçen seçimlerde mühürsüz oyların geçerli sayılması endişe yaratırken uzmanlar önümüzdeki 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti.
(İptal edilen 31 Mart 2019 yerel seçimlerinin ardından CHP İstanbul milletvekili Mahmut Tanal oy çuvallarının üzerine yatarak nöbet tutmuştu.)
2017 referandumunda mühürsüz oyların geçerli sayılması, cumhurbaşkanlığı ve 28. dönem milletvekili seçimleri yaklaşırken yeniden akıllara geldi. Cumhuriyet seçim güvenliğine ilişkin hukukçularla ve siyasilerle konuştu.
AKP’Lİ ÜYENİN KEYFİ KARARI
Eski İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan, “O uygulama tamamen yasaya aykırı ve keyfi bir uygulamaydı. Biz bu mevcut tek adam rejimine o işte mühürsüz oylar geçerli sayıldığı için geçmiş olduk. Şimdi de doğrusu bu olasılık her zaman var. Çünkü Yüksek Seçim Kurulu apaçık yasa hükmüne rağmen orada bu uygulamayı yapmıştı. Üstelik de bu uygulamayı yaparken sadece Yüksek Seçim Kurulu’ndaki AKP’li üyenin üç satırlık tükenmez kalemle el yazması dilekçesi üzerine verdiği bir karardı” dedi.
‘HÂLÂ GÖREVLİ AÇIĞI VAR’
İYİ Parti milletvekili adayı avukat Ece Güner seçim güvenliğine ilişkin “Seçim güvenliği sandık görevlileri aranıyor. Bu hafta son hafta. Bir siyasi partiye üye olmamız gerekmiyor. Basit müracaat formları var ve sandık eğitimi veriyor. Hâlâ bazı açıklar var. İmkânı olan herkes gerçekten görev almalı” ifadelerini kullandı.
‘TOPLUM SEÇİMLERDE HİLE YAPILMASINDAN KUŞKULANIYOR’
Seçim güvenliğinin altını çizen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, “Seçim güvenliği sadece sandıkta oy kullanıldığı günle sınırlı değildir. Esasen, seçmen kütüklerinde veya oylamada ya da oylama sonrası hesaplamalarda yapılan hileler suçtur. Bunun önlenmesi için seçim kanunlarında gerekli düzenlemeler var. Ancak güvenli seçimin çok kapsamlı bir anlamı vardır. En başta oy verme hakkına sahip vatandaşlar, seçimin dürüstlüğünden kuşku duymamalıdır” dedi.
(Adem Sözüer)
‘YSK’YE GÜVEN YOK’
Sözüer sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Ülkemizde YSK’nın son olarak İstanbul Seçimleriyle ilgili hukuka aykırı iptal kararı başta olmak üzere YSK toplum nezdinde güven kaybetti. Toplumun önemli bir kesiminde seçimlerde hile yaplacağına ilişkin yaygın bir kuşku var. Muhalefet partileri, seçmen kütükleri, oy kullanma ve oyların toplanmasıyla ilgili büyük bir çaba sarfediyor. Seçim kanunu değişti, il ve ilçe seçim kurulu başkanlarının kıdemli hâkim olmasından vazgeçildi. Bu da bir kuşku doğurdu. Cumhurbaşkanının kampanya etkinlikleri seçim yasağı dışında. Bakanlar kamu görevlisi statüsünde olmalarına rağmen, diğer kamu görevlileri gibi istifa etmeden milletvekili adayı oldular. Yani bakan olarak devletin güç ve imkânlarını kullanarak seçim propagandası yapıyorlar. YSK bu hukuka aykırılığa da göz yumdu.”
Mühürsüz zarf kullanımının rahatlıkla önlenebileceğini belirten Sözüer, “Şu an yapılacak en önemli şey oy verme günü ve sonrası hile ve usulsüzlükleri önlemek için hazırlanmak. Sandık kurulundaki görevli herkes zarfların mühürlü olup olmadığını kontrol edebilir” dedi.
‘6’LI MASA SANDIKLARDA LİSTELERİ İLAN ETMELİ’
Türkiye’nin bir numaralı meselesinin hilesiz, hurdasız, kazasız, belasız bir seçim yapmak olduğunu söyleyen eski AKP Milletvekili Emin Şirin, “Geçen seçimleri bugüne kadarki seçimlere baktığımızda İstanbul ve Ankara yerel seçimleri hariç muhalefet sandık güvenliği ve seçim güvenliği konusunda iyi bir imtihan vermedi” dedi.
(Emin Şirin)
Şirin, “Hilesiz seçimin en önemli şartı sandıklarda yeterli kadar görevli bulunması ve ıslak imzalı tutanakların alınabilmesi. Bunun olup olmayacağını anlamamız için de muhalefetin 195 bin sandıkta 191 bin yurtiçi, 4 bin yurtdışı sandıkta asgari iki tane görevliyi görevlendirmesi. Seçmenin ikna olması için CHP’nin ve altılı masanın görevlendirdiği kişilerin listesini sandık sandık listeleri ilan etmeleri lazım” dedi.
REFERANDUMDAKİ ENDİŞE
Şirin şu ifadeleri kullandı:
“Kimleri görevlendirdiklerini ilan etsinler bunu yaptıkları zaman zaten iktidara geldikleri zaman sandıklara sahip çıkan bir ittifak olarak Türkiye’yi de iyi idare edebileceklerini ortaya koymuş olurlar. Özellikle referandum zamanı gördüğümüz mühürsüz oyların kabul edilmesine karşı gördüğümüz sessiz ve edilgen tavır zaten bizi bugün endişeye sevk eden hususların başında geliyor”
Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr