Büyükşehir yasası değişmeli, böyle belediyecilik yapılmaz!’
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen SÖZCÜ’ye anlattı. Büyükşehirlerin bugünkü hali topal, kanadı kırık ördek gibi. diyen Büyükerşen yeni düzenleme yapılmasını, kamuya olan borçların da bir defalığına affedilmesini istedi.
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Anadolu Üniversitesi rektörlüğü yaptı. Açıköğretim Fakültesi'ni kurdu ve kısıtlı olanaklarla uzaktan eğitim verilmesini sağladı. 25 yıldır belediye başkanı olarak Eskişehir'i yönetiyor. Her seçimde oyunu daha da artırıyor. Eskişehir'i farklı bir çehreye büründüren Büyükerşen, Büyükşehir Belediye Yasası'nın mutlaka değiştirilmesi gerektiğini belirtiyor, “Mevcut yasanın yalnız topal ördek değil, aynı zamanda kanadı kırık ördek” olduğunu” belirtiliyor.
Büyükerşen, Büyükşehir Yasası'nın sağlıklı olarak işlemediğini belirtiyor, “Çünkü seçmenler ilçelerde (kırsal kesim dahil) ilçe belediye başkanını, ilçe belediye meclisini, bir de yalnızca Büyükşehir Belediye başkanını seçiyor. Uygulamada Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri için oy vermiyor. Böylece büyükşehir belediyesinde seçilmiş tek unsur başkandan ibaret kalıyor. Çünkü Büyükşehir Belediye Meclisi'ni de alt belediye başkanları ile meclis üyeleri oluşturuyor. Bu çelişik durumun getirdiği sorunlar sürekli karşılaşılan problemlerin ana nedenidir” diyor.
PLAN İLKELERİNDEN UZAK
İlçe belediye meclislerinin aldığı kararların yürürlüğe girebilmesi için Büyükşehir Belediye Meclisi'nden geçmesini öngördüğünü hatırlatan Büyükerşen, şunları söylüyor: Oysa büyükşehir meclisinin, alt kademedeki ilçe belediye başkanları ve meclis üyelerinden oluşturulması, sistemin mantığı ile garip bir tezat oluşturuyor. Bunun sakıncaları oldukça büyüktür. Örneğin nazım imar planları büyükşehir meclisinden geçerken, meclisi oluşturan çeşitli partilerden ilçe belediye başkanları ve meclis üyeleri, kendileriyle ilgili konularda, karşılıklı tavizlerle hazırladıkları önergelere (anlaşmalı) oy vermeleri nedeniyle (Sen benim değişiklik önergeme oy ver ben de seninkine…) değiştirdikleri imar planlarını çağdaş uygarlığın gereklerinden ve plan ilkelerinden uzaklaştırdıkları bilinen bir gerçektir.
TEMSİLDE ADALET YOK
Mevcut sistemde ilçe ve büyükşehir meclis üyeliklerinden birinin istifa veya ölümüyle boşalması durumunda yerine gelecek yedeklerle ilgili maddede de ilçe belediye meclisinden bir üye istifa ettiğinde, Seçim Kurulu'nca o üyenin yerine aynı partiden yedek sırasındaki bir üye gönderilirken, büyükşehirde ise aynı parti üyesi olması koşulu aranmıyor. Büyükerşen temsilde adaletin olmadığını da şu örnekle açıkladı: Temsilde adalet ilkesi gereği, ilçelerden büyükşehire gelen belediye meclis üye sayısı o ilçenin nüfusu ile doğru orantılı olmalıdır. Oysa mevcut uygulamada, temsilde adalet söz konusu değildir. Örneğin Eskişehir'de Odunpazarı ve Tepebaşı Merkez ilçeleri büyükşehir belediye meclisine 16 üye göndermekte ve toplam nüfusları yaklaşık 90.000 civarında olan kırsaldaki diğer on iki ilçe ise 29 üye göndermektedir. Bu durum, nüfusa göre temsilde adaletsiz sonuçlar doğurduğu gibi, demokrasiye de aykırıdır.
MECLİSİN YAPISI DEĞİŞMELİ
İki kademeli meclis sisteminin düzgün işleyebilmesi için yerel seçimlerde bütün şehir seçmenleri tarafından büyükşehir belediyesi başkanı ile birlikte, büyükşehir belediye meclisi üyelerinin de seçiminin yapılmasını öneren Büyükerşen “Büyükşehir Belediye Meclisi'nde sanayi, ticaret, turizm, mimar, mühendis, planlamacı odaları, işçi konfederasyonu, doktorlar birliği ve kent konseylerinin en üst organları tarafından belirlenmiş (parti listelerinden aday gösterilmeyen) birer kontenjan üyesi bulunmalı. Kendileri ile ilgili ortak kararlar alınacağı için ilçe belediye başkanları ile birer meclis üyesi de toplantılara katılmalı. Tam demokrasi böyle olur” görüşünde.
PAY DAĞITIMI ADALETSİZ
Belediye gelirlerinin, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatlarından alınan paylar ve öz gelirlerden oluştuğunu hatırlatan Yılmaz Büyükerşen, şu önerilerde bulunuyor: Genel bütçeden alınan payların dağıtımı adaletsizdir. Bu konunun ivedilikle düzenlenmeli.
– Belediyelerin kamuya olan borçları, genel bütçe vergi gelirlerinden aldıkları paylardan kesiliyor. Son aylarda belediyelerimize gelen paylardan yapılan kesintiler, mali yapımızı son derece olumsuz etkiledi. Geçici bir düzenleme ile belediyelerin kamuya olan borçları bir defalığına affedilmeli ya da en azından faizsiz bir şekilde yapılandırılmalı ve kaynaktan kesme uygulamasına son verilmeli.
– Belediyelerce, telefon, data, teleks ve faks ücretleri üzerinden alınan haberleşme vergisine, internet ve cep telefonu ücretlerinden alınacak vergiler de dahil edilmeli.
– Özellikle turistik şehirlerde, konaklama tesisleri nedeniyle, alt yapı, yol, su, kanalizasyon, ulaşım gibi hizmetlerden dolayı belediye harcamaları artıyor. Bu sebeple, gelişmiş Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, konaklama bedeli üzerinden kent vergisi veya konaklama vergisi gibi belediyelere yeni kaynak oluşturacak vergiler alınmalı. Şerefiye vergisi yeniden konulmalı.
TOPLU TAŞIMADA KDV İNDİRİLMELİ
– Toplu taşımada kullanılan akaryakıttan alınan yüzde 18 olan KDV oranı kaldırılmalı ya da düşürülmeli. Büyükşehir belediyelerinin en büyük gider kalemlerinden birini toplu taşıma oluşturuyor. Belediyeler zor bir yükle karşı karşıya.
– Kurumlar vergisine tabi gelirlerin, elde edildikleri şehirde, yararlandıkları belediye hizmetlerine karşılık, ödenmesi gereken payın önemli bir kısmı bir havuzda toplanıp daha sonra belediyeler arasında nüfuslarına göre dağıtılmakta, bundan da İstanbul, Ankara ve İzmir haksız olarak yararlanıyor. Böylece hak edilen gelirlerin dağılımında adaletsizlik oluyor. Vergi adaleti kadar verginin dağılımında da adaletsizlik yaratılıyor.
– Yakın zamana kadar kolayca ödeyebildiğimiz dış kredi anapara ve faiz borçlarımızı, son zamanda meydana gelen döviz artışlarından dolayı ödemede zorluk çekmekteyiz. Dövizdeki kur farkının getirdiği artışın hükümetçe üstlenilmesi zaruri hale geldi.
Yetki belediyeye verilmeli
Şehir içi trafik hizmetlerinde yetki karmaşası yaşandığına dikkat çeken Büyükerşen “Şehir içi trafik hizmetlerinin altyapısını oluşturmak belediyelere verilmişken, yönetimi ve denetimi yani yaptırım gücü trafik polisindedir. Tüm bu hizmetlerin bir bütün olarak görülmesi ve sistemi kurma, işletme, denetleme, gerektiğinde ceza kesme yetkileri tek elde toplanmalı, bu yetkiler belediyelere verilmeli” dedi. Büyükerşen bazı sorunları şöyle sıraladı:
– Kültür varlıklarının korunmasına ve yaşatılmasına yönelik en büyük yatırımları yapan büyükşehir belediyeleri kaynak sıkıntısı yaşamakta olup, katkı paylarına dair adil paylaşımın zorunlu olacağı yasal bir düzenleme veya katkı payının dağıtılması görevinin büyükşehir belediyelerine devir işlemi yapılmalı.
– Yol harcamalarına katılım payının belediyelerce alınması kanunla zorunlu hale getirilmeli.
– Toplu ulaşımda 65 yaş ve üzeri vatandaşların ulaşım hizmetlerinden ücretsiz yararlanması, toplu ulaşım araçlarındaki doluluğu artırmakta ve özellikle işe-okula gidiş ve dönüş saatlerinde araçlarda büyük sıkışıklıklar yaratmaktadır. Bu sebeple ücretsiz yararlanma hakkı, doluluğun nispeten az olduğu örneğin 10.00-16:00 saatleri gibi belli saatlere özgülenmeli ya da günde ancak iki defa kullanım gibi kısıtlanmalı.
– Büyükşehir belediye başkanına meclis üyeleri içinden en az üç tane başkan yardımcısı atama yetkisi verilmeli.