TÜSİAD, açıklamasında Cumhuriyet değerlerine, bilimselliğe ve çağdaş eğitim normlarına uygunluk konusundaki eleştirilerin giderilmeden uygulanacak bir müfredatın, çocukların geleceğine ve kalkınma hedeflerine katkı sağlamayacağına dikkat çekti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Cumhuriyet Değerlerine Uygunluk Konusundaki Eleştiriler Giderilmeli
Yeni öğretim programı (müfredat) ile ilgili olarak Talim Terbiye Kurulu'nca yürütülen iki haftalık değerlendirme sürecinin ardından dün yapılan açıklamada; üçte biri müfredatın ana yaklaşımını içeren ortak metne yönelik olmak üzere toplam 67 bini aşkın görüş ve öneri alındığı ifade edilmiştir.
Yapılan açıklamada 'öğretim programlarında bazı genel tashihler yapıldığı, görüş ve önerilerin şeffaflık, bilimsellik ve katılımcılık ilkelerinin gereği olarak değerlendirilerek öğretim programlarına yansıtıldığı, yeni müfredatın Kurul onayından geçtiği ve makam onayının ardından Bakanlığın internet sitesi üzerinden erişilebileceği' belirtilmiştir.
Askıda kaldığı süre boyunca Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne yönelik farklı eğitim paydaşlarınca kapsamlı görüş ve öneriler dile getirilmiştir. Geri bildirim süresi içinde, 10 Mayıs’ta TÜSİAD görüş belgesi de Milli Eğitim Bakanlığı’na iletilmiştir.
Bu görüş belgesinde, müfredatın askıya çıkarılan hali ile; temel felsefesi ve amaçları açısından akıl ve bilim üzerine inşa edilmiş Cumhuriyet değerlerine, hazırlık süreci açısından demokratik katılımcılık ilkesine, gerekçesi ve içeriği açısından çağdaş eğitim normlarına uygun bir yaklaşım içinde olmadığı ifade edilerek farklı başlıklar altında öneriler sunulmuştur.
Müfredata iletilen geri bildirimler eğitim paydaşlarının ve toplum kesimlerinin konuya verdiği önemin bir göstergesidir.
Yeni müfredat askıya çıktığında, özellikle ana yaklaşımını açıklayan ortak metin başta olmak üzere, içeriğine yönelik kapsamlı eleştiriler dile getirilmiştir. İki haftalık süre içinde bu yöndeki eleştirileri giderecek nitelikte bir değişiklik yapılıp yapılmadığı konusunda eğitim paydaşları ve kamuoyuna bilgi verilmelidir. Akıl ve bilim üzerine inşa edilmiş Cumhuriyet değerlerine, bilimselliğe ve çağdaş eğitim normlarına uygunluk konusundaki eleştiriler giderilmeden uygulamaya alınacak bir müfredat, çocuklarımızın geleceğine ve kalkınma hedeflerimize katkı sağlamayacaktır. Toplumsal ve ekonomik gelişmemiz için 'fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' nesiller yetiştirmeliyiz. Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın ve gençlerimizin nasıl bir eğitim alacağına dair güven ortamı oluşturulması çok önemlidir."