Türkiye'de bankaların geçtiğimiz hafta kredi kartlarına yönelik uyguladığı yeni düzenlemeler ve 31 Mart seçimlerinin ardından ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele adına yeni kısıtlamalar getireceği beklentisi, tüketiciler ve iş dünyasında endişe yaratıyor. Kredi kartı kullanımına getirilen ve getirilmesi beklenen kısıtlamalar, günlük yaşamı ve ticareti olumsuz etkileme potansiyeline sahip.
DW Türkçe'ye konuşan bir tüketici, kredi kartı olmadan ay sonunu getirmenin zor olduğunu belirtirken, bir şirket sahibi ise kredi kartlarının mal ticaretinde önemli bir ödeme aracı olduğunu vurguladı ve iş hayatının bu düzenlemelerden ciddi şekilde etkileneceğini dile getirdi.
İlk düzenlemeler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından geldi ve kredi kartlarından yapılan nakit avans işlemleri ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak aylık azami akdi faiz oranını yüzde 4,42'den yüzde 5'e yükseltti. Bunun ardından bankalar, kredi kartı kullanımına yönelik bir dizi kısıtlamayı hayata geçirdi.
Tüketici Örgütleri Konfederasyonu (TÖK) Başkanı Fuat Engin, bu düzenlemelerin bankaların tüketici haklarını ihlal ettiğini belirtti ve ekledi ki vatandaşın tek çaresinin kredi kartıyla borçlanarak ihtiyaçlarını karşılamak olduğunu ve şimdi bunun da ellerinden alındığını ifade etti.
Seçim sonrası beklenen yeni düzenlemeler hakkında TÖK Başkanı, kredi kartı kullanımının daha da zorlaşacağını ve yeni bir zam dalgası yaşanacağını ifade etti. Bunun tüketiciler için bir zulme dönüştüğünü dile getirdi.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel ise, enflasyonun düşürülmesi için yalnızca tüketimin kısıtlanmasının yeterli olmadığını ve fiyatların düşmesi için üretimin teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Ticari işletmelerin kredi kartlarını artık çek yerine kullandığına dikkat çekerek, kredi kartı kısıtlamalarının ticari hayatı da olumsuz etkileyeceğini vurguladı