Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya, özellikle iplik ve boyahane kısmında firma kapanmalarının başladığını, hazır giyim tarafında ise fason üretim tarafında kapanmalar yaşanabileceğini vurgulayarak, "Bir yıl önce yatırım yapalım deniyordu, şimdi bırakın yatırım yapmayı mevcudu korumanın zorlukları var. Devletin sektöre finans anlamında orta ve uzun vadede destek olması gerekiyor. Yenileme yatırımlarına ihtiyaç var. Artık firmalar tamam mı devam mı noktasına geldi" dedi

Finansmanda 365 gün 250 kere kural değiştiğini, buna yetişmekte zorluk yaşadıklarına dikkat çeken Ramazan Kaya ile hazır giyim ve tekstil sektöründeki son gelişmeleri konuştuk.

Ramazan Kaya, Şehriban Kıraç’a konuştu.

- Yılın sonuna geldik hazır giyim açısından nasıl geçti?

2022’de sonuç çok da beklediğimiz gibi olmadı. Hem Rusya-Ukrayna savaşının başlaması hem de resesyon dalgası hane halkının cebini direkt etkiledi. Hane halkı geliri düşünce ilk etkilenen sektör hazır giyim oluyor. 2022’nin ilk 6 ayında normal bir seyir oldu. Temmuzda durağanlık sonra da yavaşlama oldu. Son 3 aydır bunu daha çok hissediyoruz. Resesyon, hane hakı gelirindeki daralma ve talepsizlikten dolayı müşteriler satın alma adetlerini küçültmeye gittiler. Bazı müşteriler bu daralmanın yüzde 20 bazıları yüzde 30 olduğunu söylüyor. Piyasa ve diğer firmalarla konuştuğumuzda 2023’ün ilk altı ayı, benim öngörüme göre ilk 9 ay adet bazlı yüzde 30 civarında kapasite daralması yaşanacak. İç pazarda da böyle bir daralma olacak.

- İç piyasada gelir erimesi daha fazla olduğu için daralma daha fazla olmaz mı?

Biz Avrupa’nın 10 katı enflasyon yaşıyoruz. Bizde hane halkı, ekonomi zarar gördüğü için orada da bir talepsizlik oldu. İç piyasa dinamikleri de yüzde 20-30 daralmaya gitti. Z kuşağıyla yeni tüketici alışkanlıkları oluşmaya başladı. Eskiden yılda 5 kere alışveriş yapıyorsak şu anda 3’e indi. İşler biraz daha basic’e döndüğü için firmalar da basicde fiyat sıkıntısı yaşamaya başladılar. Rekabet ettiğimiz ülkeler ortalama 120-150 dolar işçilik ücreti bizde asgari ücret artmadan önce 350-400 dolardı şimdi işverene maliyeti 600 dolar. Biz 22-23 centlerle enerji kullanıyoruz onlar 10-12 centle enerji kullanıyor. Bu noktada bizim fiyat odaklı basic değil, katma değerli işler için çalışmamız gerekiyor.

YÜZDE 20-30 DARALMA OLACAK

- Bu yıl ihracat ne kadar olacak?

2022’de ihracat yüzde 4.5 civarında artışla 21 milyar dolar civarında gerçekleşebilir. Ama 2022’yi öyle ya da böyle geçirdik. Asıl 2023 ne olacak? Yüzde 20-30’luk adet bazlı daralma olacak.

- Peki bu daralmayı nasıl aşmayı planlıyorsunuz?

Yeni iş modellerini geliştirmemiz gerekiyor. Daha çevik daha hızlı daha kuvvetli olmamız gerekiyor. Şirket sağlığı, sermayesi açısından daha dinamik olmamız lazım. Katma değerli iş yapmak zorundayız. Maalesef son 1 yıldır uygulanan ekonomik ve finansal programlarda çok ciddi tedbirler var, bunları biraz esnetmemiz gerekiyor. Bu finans yapısıyla sektörümüz çok fazla hareketlenmez. Geçen yıl sektörde ciddi yatırımlar vardı. Son 1.5-2 yılda sadece tekstil kısmı 2 milyar dolar, hazır giyim sektörü ise 1 milyar dolarlık yatırım yaptı. Bir de kapasite artırımı yaptılar. Bu sefer atıl kapasiteler karşımıza çıktı. 2023 yılını daralmayla geçireceğiz. Bu daralmanın getireceği istihdam kayıpları olacak. Bir takım finansal bozukluklar ortaya çıkacak.

BIÇAK KEMİĞE DAYANDI

- İstihdamda ne kadarlık daralma öngörüyorsunuz?

İş bazında yüzde 20-30’luk kayıp istihdama yüzde 10’luk kayıp şeklinde yansıyabilir. Hazır giyim ve tekstilde 1.4 milyon kişilik istihdam sözkonusu. 120-130 bin kişi işini kaybedebilir. Yaklaşık 20 bin kişi ağustostan bu yana zaten işini kaybetti. Kasım ayında ciddi çıkışlar olacak. Hem işçilik maliyetlerinin artması hem EYT’den dolayı bunun seyrinin devam edeceğini düşünüyorum. Firmalar işçi çıkarmamak için önce çalışanlara izinlerini kullandırdı. Gece vardiyasını, hafta sonu mesailerini kaldırdılar, sermayelerini kullanarak istihdamın devamlılığını sağladılar, ama burada artık bıçak kemiğe dayandı. Yılbaşından sonra hem asgari ücret zammı hem maliyet artışları ve EYT ile beraber maalesef istihdamdaki kayıplar devam edecek. İşler yavaşladığı zaman da bir sürü şeye etki diyor. Teröre kadar gidiyor. Asgari ücret artmadan işverene brüt maliyeti 450 dolardı, yeni artışla şimdi maliyet 630 dolara çıktı. Devlet 250 TL işverene asgari ücret desteği verecek bu 15 dolara denk geliyor. Yani bize 615 dolarlık maliyet var. Bu artışla çarklar sıkıntıya düşecek, bu da maalesef istihdam daralması getirecek.

İhracat yaparken kur dalgalanması kur dengesi çok önemli. Maalesef son 5 aydır kur neredeyse yerinde çakıldı. Bu kur dengesiyle, bu işçilik maliyetiyle mevcut işleri yapma şansımız yok. O yüzden yeni iş modelleri geliştirmek katma değerli işler yapmak gerekiyor. Daha çok tasarım, marka odaklı dijital tasarımlar yaparak, yeni pazarlar yeni müşteriler bulmak gerekiyor. Bu bugünden yarına olmaz. En azından bu duraklama döneminde bunun altyapısını yapmak gerekiyor.

YATIRIMIN GERİ DÖNÜŞÜ 10 YILI BULUYOR 

- Yıllardır bu eksikler söyleniyor. Bu alanda hiç mi yol alınmadı?

Maalesef bunu eskiden beri söylüyoruz. Ama son noktaya gelmeyince hareketlenme olmuyor. Pandemi döneminde dijital alanda çok adım atıldı. Artık devletin de sektöre bakışının daha uzun vadeli olması gerekiyor. Şu an yapılacak planın minimum 10 yıl olması gerekiyor. Bir yatırım yapıyorsunuz yeşil fabrika kuruyorsunuz, içine ekipman koyuyorsunuz bunun geri dönüşü en az 10 yıl.

TAMAM MI DEVAM MI NOKTASI

- Bu dönemde firma kapanmaları olur mu?

1 yıl önce yatırım yapalım deniyordu, şimdi bırakın yatırım yapmayı mevcudu korumanın zorlukları var. Devletin sektöre finans anlamında orta ve uzun vadede destek olması gerekiyor. Yenileme yatırımlarına ihtiyaç var. Burada ciddi maliyet oluşuyor. Bununla ilgili bir desteğe ihtiyaç var. Tesisler full entegreye geçiyor. Bunlar yapılırken şirket evlilikleri de oluyor. Her şeyi teşvik olarak görmemek gerekiyor işin devamlılığı şirketin ayakta kalması da bir teşvik. Mevcudu koruyamadığınız müddetçe yeni bir şey yapamazsanız. Önümüzdeki dönemde şirket birleşmelerini daha çok göreceğiz.

Kapanmalar olmaması için bu birleşmeleri önemsiyoruz ve teşvikler verilmeli diyoruz.

Sektör 1980-2000 arasında bir noktada, 2000’den pandemiye kadar bir noktada. Pandemiden sonra neredeyse tamam mı devam mı noktasına geldik. Eğer bu işe devam edeceksek bu söylediğimiz kurallar çerçevesinde oynamak lazım. 16 dolar olan ortalama kilogram birim fiyatımızı artırmamız gerekiyor.

İPLİK VE BOYAMADA KAPANMALAR BAŞLADI

- Şirket kapanmaları hangi alanlarda yoğunlaşıyor?

Özellikle tekstilde var kapanmalar. İplik, boyahane kısmında kapanmalar başladı. Hafta sonu ve gece mesaileri bitti. 3 fabrikası varsa 1 fabrikasını kapatanlar var. Şu anda tekstil ve iplik kısmı ortalama yüzde 50-60 performansla çalışıyor ve hem geçici hem komple kapanmalar var. Hazırgiyim tarafında ise bazı firmaların kendi üretim tesisleri var, bir de fasona üretim var. Fasona verilen tarafta bir yavaşlama var. Kapanmalar oradan başlayacak. Önümüzdeki dönemde o kapanmaları göreceğiz.

SEKTÖR KGF'Yİ BEKLİYOR

- Destekler olmazsa kaç işletme kapanır?

Bazı firmaların sermayesi güçlü işi devam ettirmek için sermayesini harcıyor olabilir. Ama bunun ne kadar olacağını işin açıkçası bilmiyorum. Ama önümüzdeki ilk 6 ay çok zor geçecek. Çünkü bu sistemleri oluşturmak orta uzun dönemde çok zor ama dağıtmak çok kolay. İstihdam kaybı ve sistemin bozulması birinci derecede sektöre, sonra kamuya zarar verecek, sonra başka sıkıntılar olacak. Biz bu noktada işletme sermayesi anlamında devletten destek bekliyoruz. İşe sadece teşvik ve ihracat olarak bakmamak lazım. Büyük montanlı KGF kredisi hazarlandığı söyleniyor. Sektör bunu bekliyor. Minimum 3-5 yıllık finansmana ihtiyacımız var.

SEKTÖR KÂRSIZLIK ÜZERİNE ÇALIŞIYOR

- EYT için sizin sektörden görüş alındı mı?

EYT ile yaklaşık 1.7 milyon kişi emekli olacak. Bunların yüzde 85’i özel sektörde. Maalesef çoğu sektör bunlara karşılık ayırmıyor. Bu insanların yaş ortalaması 40-50 yaş arası. Bunları emekli olmasının hem devlete hem sisteme başka sıkıntısı olacak. Bu çalışanlar işlerin bel kemiği. Tecrübeli insanları dışarı alarak nasıl işleri devam ettireceksiniz. EYT’nin temellerini iyi oluşturmak gerekiyor.

Sektör 1.5 yıldır kârsızlık üzerine çalışıyor. Verilen krediler mutlaka bir gün geri ödenecek. Evet işleri kaçırıyoruz ama şu anda artık müşterileri kaçırıyoruz. Bu müşteriler başka ülkelere gittiğinde dönüşü kolay olmayacak. Sadece ihracatta değil iç piyasaya çalışan firmalarda da daralma var. Şu anda turistik alışveriş nedeniyle sadece lüks tarafta canlılık var.

250 KERE KURAL DEĞİŞTİ

- Bu dönemde plan yaparken zorlanıyor musunuz, her gün bir şey değişiyor?

Finans departmanımız her gün plan yapıp değiştirdiğini hatta kolay silmek için tahtaya yazdığını söylüyor. Finansmanda 365 gün 250 kere kural değişmiş. Buna yetişmekte çok zorluk yaşıyoruz. Her Gün yeni bir tedbir oluyor. Bu tedbirlere karşı nasıl bir önlem alacağımıza adapte olmaya çalışıyoruz. Oluşturulan stratejilerden fayda görmediğimiz belli. Artık akıl oyunları yapıyoruz. Vizyonumuzu koyup yeni stratejiler geliştirmemiz lazım. 40 yıllık resesyonla neyi tecrübe edeceğimizi ilk defa göreceğiz. Resesyonlara bakıyoruz bir iki yıl sürmüş. Stratejimizi buna göre ayarlamamız gerekiyor.

İHRACAT 20 MİLYAR DOLARA İNER

- 2023 öngörünüz nedir?

2023’te yeni rekorların kırılacağını sanmıyorum. İhracatta bir miktar gerileme olabilir. 20 milyar dolarlara inebilir.

- Kur tarafında neler öngörüyorsunuz?

Kurun bu seviyede kalması bizi olumsuz etkiliyor. Bu yıl kur ortalamada yüzde 30, işçilik yüzde 110 artış. Tekstil kısmında enerji maliyetleri çok yüksek. Seçimlere kadar kurda çok büyük artış beklemiyoruz. Ama seçimden sonraki senaryolara, faiz politikasını yaşayıp göreceğiz. Ama bu kur politikasıyla ihracat çok ciddi zarar görüyor. Sonuçta ülkenin ihracat yapmaya üretim yapmaya, ara malı ithalatı yapmaya ihtiyacı var. Şu anda her ay 8-9 milyar dolar cari açık veriyoruz. Döviz kuru böyle olduğu için herkes ithalat yapıyor. Bizim sektörün ithalat oranı yüzde 10 bu anlamda en pozitif ayrışan sektörüz. Ama ilk defa geçen ay tekstil sektörü açık verdi. Kurun bu şekilde gitmesi sektöre ciddi zarar verecek.

KUR 23 TL OLMALIYDI 

- İdeal kur seviyeniz nedir?

23 lira civarında olsaydı daha iyi olurdu. Şu andaki kur seviyesiyle fiyat tutturamıyoruz. Sektörümüz pandemiden bu yana para kazanmıyor. Kârsızlık üzerine kurulu bir sistem var. Bunu daha uzun süre devam etme şansı olmayacak. O yüzden tamam mı devam mı diyoruz. Firma istediği kadar çevik ve kuvvetli olsun sermaye sonuçta sınırlı. Hayatınızı devam ettirmek için kredi istiyorsunuz. Hammadde enerji giderlerinin artmasıyla işletme giderleri iki katına çıktı.

- Şu anda yatırım için lazım olan tek şey kredi mi, bir yatırım ortamı var mı?

Kredi olsa da bizim sektörde yeni bir yatırım hamlesi olmaz. Ticari ve ekonomik iklim de uygun değil. Kur dengesi ve önümüzdeki belirsizliklerden dolayı yatırımla ilgili bir iştah olmaz. Talep de yok, daralmanın uzun vadeli olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki dönem belki 1 yıl belki daha fazla sürecek krizle karşı karşıyayız.

2023'TE FİYAT ARTIŞI BEKLEMİYORUM

- Yeni yılda fiyat artışları olacak mı?

Gelecek dönemde perakende tarafında çok fazla fiyat artışı olacağını düşünmüyorum. Talebin olmadığı yerde etiket fiyatlarını artırmak da doğru değil. Hazır giyimde nasıl kârsızlık üzerine kurulu bir düzen varsa, perakende de kârla ilgili sıkıntılar olacak. 

Kredi kartlarından savunma sanayiine yıllık katkı payı alınacak! Kredi kartlarından savunma sanayiine yıllık katkı payı alınacak!

Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr

Editör: Haber Merkezi