Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'deki Muhtarlar toplantısında konuştu. Erdoğan, şunları söyledi: "Milli İstihbarat Teşkilatımız, Suriye'nin kuzeyindeki terör örgütlerine yönelik son derece başarılı operasyonlar yürütüyor. Kritik öneme sahip 70 tesis etkilendi. Bunların arasında tam anlamıyla petrol rafinerileri var. Buralara gidiyoruz ve günlerce yanıyorlar. "Durmayacağız" dedi.
Ekonomik mesajlar veren Erdoğan, şunları söyledi: "Enflasyonla mücadelede kesinlikle geri adım atmayacağız. Rakamlar, son aylarda enflasyon ateşinin sönmeye başladığını gösteriyor. Enflasyonun ivme kaybı önümüzdeki dönemde daha net görülecektir dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Trafik kazasında hayatını kaybeden 10 vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Soruşturma titizlikle yürütülüyor. Sis, kar, gizli buzlanma ve yağmur gibi risklerin yol ve sürüş güvenliğini arttırdığı kış mevsiminde sürücülerimizi daha dikkatli olmaya davet ediyorum.
Liderlerimizi özledik. Gördüğüm kadarıyla liderlerimiz de bizi özledi. Geçtiğimiz yıl Ekim ayında Ankara'ya gelen muhtarlarımız için otel konforunda bir muhtar evi açtık. Yaşadığımız olağanüstü dönemlerden dolayı bu yıl sizlerle istediğimiz sıklıkta buluşamadık. Şubat 2015'ten bu yana on binlerce liderimizle toplantılar yaptık. Neden bu kadar sık iletişim halinde kalıyoruz? Çünkü patron, yönetim sistemi piramidinin temelidir. En büyük ağın temsilcisidir. Aynı sistemin en üst temsilcisi olarak, liderlerimiz ile birlikte çalıştığımızda milletimizin nabzını elimizden geldiğince canlı tutabileceğimizi, 85 milyon insanın her bireyine ulaşabileceğimizi biliyoruz. Muhtarlarımız da bu konuda bize her türlü desteği sağlıyor.
Liderlerimizin maaşlarını, sigorta primlerini ve özlük haklarını yaptıkları işle orantılı hale getiriyoruz. Liderlerimiz sistem üzerinden köy ve mahallelerimizde bulunan terk edilmiş binaları ihbar edebiliyor. Afet sonrası yapılan ayni yardımların dağıtım sistemine liderlerimizi de dahil ettik. Önümüzdeki dönemde bu hizmetlerimizi çok daha ileriye taşıyacağız. Şeflik kurumu idari sistemimize özgü bir yapıdır. Özellikle Muhtarlık kurumunun kaldırılması konusunda zaman zaman gündeme gelen önerilere katılmıyoruz. Teknolojik gelişmeleri ve idari sistemimizi dikkate alarak muhtarlıklarımızın işlevlerini yeniden düzenleyerek daha etkin hale getirmeyi düşünebiliriz. Ana hizmet binalarının gerekli altyapıyla donatılmasıyla dönüşüm kolaylıkla sağlanabilir.
"İÇİŞLERİ BAKANIMIZA TALİMAT VERİYORUM"
Buradan İçişleri Bakanımıza talimat veriyorum. Muhtarlarımızın ofislerinin tadilatını mutlaka gündeminize alın. Gerektiğinde diğer bakanlıklarımızdan da görüş alarak çalışmayı hızla geliştiriyoruz. Süreç tamamlanırsa Meclis tatile girmeden, tamamlanmazsa önümüzdeki yasama yılında bu konunun çözülmesini umuyoruz. Buraya "Patron bile olamaz" cümlesinin manşetlere çıkmasıyla geldik.
"BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZ..."
Asıl sorun, ülke içindeki bazı insanların, Türkiye'nin kendi bölgesinde ve dünyada neyi temsil ettiğini henüz fark edememiş, kabullenmemiş olmasıdır. Bu çarpıklığın tezahürlerini her temada buluyoruz. Ülkemizdeki siyasi ve sivil muhalefetin içler acısı durumundan üzüntü duysak da, üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getirmeye kararlıyız. Devletimizin üniter yapısını korumak, milli birlik ve beraberliğimizi korumak ve savunmak, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkesini her koşulda gözetmek kırmızı çizgimizdir. Buradan kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Ülkemizin terörle mücadelesinin son 6-7 yılı, tarihimizin en başarılı ve verimli yılları olarak tarihe geçmiştir.
"12 ŞEHİDİMİZ OLDU, 3 GÜNDE 59 TERÖRİSTİ GÖMDÜK"
3 günde 12 şehit verdik, 59 teröristi defnettik. Hatırlayacağınız gibi 15 Temmuz'un hemen ardından terörle mücadele anlayışının değiştiğini, artık kökünden mücadele edeceğimizi tüm dünyaya duyurmuştuk. Güney sınırlarımızda gerekli tedbirleri almış, teröristleri saklandıkları yerlerde yok etmek için operasyonlar başlatmıştık. Türkiye'yi güneyden kuşatmaya çalışan emperyalist oyunu boşa çıkardık. Bugün sınırlarımızın ötesinde operasyonlarımıza devam ediyoruz. Daha önce de şehirlerimizde, dağlarımızda, karakollarımızda yüreklerimizi yaralayan alçakça terör eylemlerine maruz kaldık. Şimdi sınır ötesindeki teröristleri kendi mağaralarında yok ediyoruz. Bugün sınırlarımızda terör bitmişse bunun en önemli sebebi Irak ve Suriye'de yürüttüğümüz operasyonlardır. 12 şehidimizin acısı yüreklerimizi dağladı. Şehitlik makamı peygamberlerin komşuluk durumudur. Şehitlerimiz Rabbimizden en büyük mükâfatı alacaklardır.
TERÖR HEDEFLERİNE YÖNELİK OPERASYONLAR
Milli İstihbarat Teşkilatımız, Suriye'nin kuzeyindeki terör liderlerine yönelik son derece başarılı operasyonlar düzenliyor. Kritik öneme sahip 70 tesis etkilendi. Bunların arasında tam anlamıyla petrol rafinerileri var. Buralara gidiyoruz ve günlerce yanıyorlar. Durmayacağız. Nerede bunlar için kaynak varsa, onlara ateş ederek onları yok edeceğiz ve yok ediyoruz. Bütün bunlarla birlikte teröristler de ortadan kaldırılıyor. Son terörist tehdit olmaktan çıkana kadar operasyonlarımıza kararlılıkla devam edeceğiz. Kuzey Irak'ta faaliyet alanımız coğrafi ve iklimsel olarak gerçekten zor. Teröristler 40 yıldır bu zorluğu kullanarak ülkemize rahatça girip çıkıyorlar. Kan döktüler, vahşet gösterdiler. Biz bu fırsatı terör örgütünün elinden aldık. Askerlerimizin görev yaptığı yerler o kadar zor şartlarda ki ileri güvenlik sistemlerini kullanmak mümkün değil ama biz durmuyoruz, çalışmaya devam ediyoruz. Yol yapımının emek gerektirdiği bu yerlerde çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Kalıcı destek üslerimize ulaşmak için Kuzey Irak'ta yüzlerce kilometre yol kat ettik. Koşullar istediğimiz hızda ilerlememizi zorlaştırıyor. Bahara kadar yeni destek üslerinin altyapısını tamamlayıp teröristlerin buralara ayak basmasını engelleyeceğiz.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN DEĞİRMENİNE SU TAŞIYORLAR"
Şartları bilmeyen, terörle mücadele stratejimizi ve buna göre uyguladığımız taktikleri bilmeyen bazı kişiler bizi PKK ağzından eleştiriyorlar. Yaptıkları terör örgütünün değirmenine ekmek getirmektir. Çalışmalarımızı takdir etmeyen muhalefetin alternatif önerisi yok. Bu mesele bir parti meselesi değil, ülkemizin beka meselesidir. Güç hesapları adına bölücü örgütün emellerine koçbaşı görevi yapanları milletimiz asla affetmeyecektir. Umuyorum ki siz liderlerimiz olarak bu gerçekleri ve ihanetleri kendi şehirlerinde, mahallelerinde yaşayan vatandaşlarımıza anlatacaksınız.
Ülkemizin tek sorunu terörle mücadele olsaydı kahraman güvenlik güçlerimizle bu sorunu aşacağımızdan şüphemiz yok ama coğrafyamızın dayattığı başka zorluklarla da karşı karşıyayız. Depremler ve iklim değişikliği bunlardan biridir. Tehditlerle kalp ve oyuncak bebekle yüzleşmek de bunlardan biri. Türkiye, tüm bu mücadeleleri eş zamanlı yürütecek iradeye, güce ve kararlılığa sahiptir. Gündemimizin ilk değişmez konusu ülkemizi depreme hazırlamaktır. Deprem tehdidi altındaki şehirlerimizi güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İstanbul 21. Yüzyıl Dönüşüm Programı da bu bilinçle hayata geçirdiğimiz projelerden biri.
ASGARİ ÜCRET, ENFLASYON, EMEKLİ MAAŞLARI...
Devletimiz vatandaşlarına destek olmak için tüm kaynaklarını seferber ediyor ve hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor. Burada Merkez Bankası rezervlerimizle ilgili son güzel haberi paylaşmak istiyorum. Rezervlerimiz rekor kırarak 145 milyar 456 milyon dolara ulaştı. Bu rakamı daha da artıracağız. Bütçe imkanlarını kısıtlama pahasına çalışanlarımızın ve emeklilerimizin maaşlarını yüksek oranda artırdık. Geçtiğimiz yıl kamu görevlilerinin ortalama maaşını yüzde 129, asgari ücretini ise yüzde 107 artırdık. En düşük emekli maaşını yüzde 114 artırırken, bayram ikramiyelerini de neredeyse iki katına çıkardık. Bir defaya mahsus 5 bin lira ödeme yaptık. 2024 yılı asgari ücret tutarını da tablonun tamamlayıcısı olarak değerlendiriyoruz. Yüzde 49'luk yeni asgari ücret artışıyla işçileri enflasyona maruz bırakmama sözümüzü bir kez daha koruduk. Devletimizin kaynakları arttıkça daha fazlasını yapacağımızı milletimiz zaten biliyor. Enflasyonla mücadelede kesinlikle geri adım atmayacağız. Veriler enflasyon oranının son aylarda düşmeye başladığını gösteriyor. Enflasyonun ivme kaybı önümüzdeki dönemde daha net görülecektir.
Nasıl ki Balkanlardaki dostlarımız huzura kavuşmadan burada huzuru bulamıyorsak, nasıl ki Kafkasya'daki kardeşlerimiz huzura kavuşmadan da huzuru bulamıyorsak, tüm bölgelerde güven ve istikrarın olmamasından da emin olamayız. Milletimiz tüm bu gerçekleri takip ediyor, görüyor, değerlendiriyor ve kararlarını buna göre veriyor. 14-28 Mayıs'ta yapılan seçimlerin sonuçları milletimizin bu kararının en somut ifadesidir. Umuyoruz ki milletimiz bir sonraki belediye seçimlerinde Türk asrını tercih edecektir.