Türkiye’de 15 milyondan fazla ücretli çalışanın gözü, 20 Aralık’ta açıklanması beklenen asgari ücrette. Çünkü asgari ücret ve buna yüzde 10 yakın ücret alan çalışanların oranı, toplam çalışanların yüzde 50’sini oluşturuyor. Oysa Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde asgari ücret ve civarında ücretle çalışanların oranı yüzde 4’ün altında.

Hepsiburada, Kazakistan merkezli bir şirkete satılıyor Hepsiburada, Kazakistan merkezli bir şirkete satılıyor

Kocaeli Üniversitesi Siyaset Fakültesi Çalışma Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik, Türkiye’nin bir asgari ücretle çalışanlar ülkesi haline geldiğini belirterek bu durumu “asgari ücret tuzağı” olarak tanımlıyor. 20 yılda Türkiye’de “Emeğin Halleri” başlıklı bir kitap yazan Çelik’le asgari ücret ve emeğin durumunu konuştuk. 

ORTALAMA ÜCRET YÜZDE 30 ARTTI

Öncelikle asgari ücretin gerçek tanımı nedir?

Türkiye’de işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret şeklinde tanımlanmakta. Uluslararası normlara göre ise işçinin sadece kendisi değil, ailesinin de ihtiyaçlarının katıldığı bir ücret. Yani Türkiye’de tespit yöntemi uluslararası standartlarla uyumsuz. 

Türkiye’de  asgari ücret ve bu ücrete yakın çalışan oranı nedir?

Merkez Bankası’nın araştırmasına göre yüzde 10 asgari ücret komşuluğunda çalışanların oranı tarım dışı sektörlerde yüzde 43, sanayide yüzde 50’dir. DİSK-AR’a göre de bu oran yüzde 49. AB ülkelerinde ise yüzde 4’ün altında. Türkiye asgari ücretle çalışanların en yüksek olduğu ülke, ama asgari ücret geliri açısından sonlarda yer alıyor. Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat’a göre Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde en düşük üçüncü asgari ücrete sahip ülke. Diğer ülkeler aylık 268 Avro ile Arnavutluk ve aylık 363 Avro ile Bulgaristan.

Asgari ücret artık genel ücret haline gelmiş durumda. Ortalama ücretle makas nedir?

TÜİK İşgücü Maliyeti İstatistikleri asgari ücret ile ortalama ücret makasının iyice kapandığını ortaya koyuyor. Asgari ücret 2012’de brüt ortalama ücretin yüzde 44’ü düzeyinde iken 2020’de yüzde 73’üne ulaştı. Bu süreçte asgari ücret yüzde 79’a yakın artarken ortalama ücret sadece yüzde 30 oranında arttı. Özetle asgari ücret dışı emek gelirleri, daha az artıyor. Bu asgari ücret tuzağı demek.

Asgari ücret tuzağı ile ne demek istiyorsunuz? 

Yani asgari ücret, genel ücret düzeyini yükselten bir kaldıraç değil ücretleri asgari ücrete doğru sıkıştıran bir mengeneye dönüşmüş durumda. Sınıfsal bölüşüm ilişkileri bozuluyor. Büyümeden emek yeterince pay alamıyor. Asgari ücretteki artışta varlıklı sınıflardan halk sınıflarına kaynak aktarılmıyor tersine emekçilerin bir bölümün geliri kısılarak en alttakilere kaynak aktarılıyor.

Bu bozulma nasıl düzelir?

Toplusözleşme düzeniyle. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de toplu iş sözleşmesi kapsamı yüzde 10’un, özel sektörde ise yüzde 6’nın altındadır. OECD ülkelerinde bu oran yüzde 32, AB ülkelerinde ise yüzde 60’tır. 

GELİR BÖLÜŞÜMÜ BOZULDU

Emeğin Halleri’nde 20 yılda yaşananlar yer alıyor. Ücret açısından 20 yılda neler yaşandı?

AKP’nin 20 yılında sendikalaşmadan grevlere, gelir bölüşümden sosyal güvenliğe kadar pek çok alanda emeğin durumu kötüleşti. Türkiye bir asgari ücretliler toplumu haline getirildi. Asgari ücret ve diğer emek gelirleri son 20 yılda oldukça asimetrik biçimde artırıldı. 2002-2022 arasında en çok artan emek geliri asgari ücret oldu. 20 yılda 30 kat arttı. Ancak aynı dönemde ortalama memur maaşı 16 kat, ortalama kamu işçisi ücreti 13 kat, ortalama emekli aylığı 16 kat, ortalama memur emeklisi aylığı 13 kat arttı. Oysa 2002-2022 arasında tahmini kişi başına gelir 29 kat arttı.

Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr

Editör: Haber Merkezi