Geçen ay gerçekleştirilen toplantıda politika faizi 500 baz puan artırılmıştı. Mart ayında aylık enflasyonun ana eğilimi, devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleşmişti. Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyir cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret etmekteydi.
Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar verirken, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir.
Merkez Bankası, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunun sıkılaştırılacağını vurguladı. Para politikasındaki kararlı duruşun, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme aracılığıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında sağlanacağı öngörüldü.
Kurul, makroihtiyati politikaları ve piyasa mekanizmasının işlevselliğini koruyacak uygulamaları sürdüreceğini belirtti. Bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizmasının destekleneceği ifade edildi.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyeceğini ve kararlarını şeffaf bir çerçevede alacağını vurguladı.