Sözlük anlamı olarak imparatorluk olan ve ilk olarak 1860 larda Fransa’da 3. Napolyon’un siyasal ve askeri emellerini karşılamak amacıyla kullanılan ve daha sonra büyük devletlerin rekabetlerini oluşturdukları sömürge durumu anlatılan bir terimdir.
Gelişmiş bir ülkenin daha küçük ülkeler üzerindeki uzun vadeli ya da kalıcı egemenliklerini ifade edene denk gelişmiştir. Sömürgecilik kavramının eş zamanlısı haline gelmiştir.
Aslında emperyalizmi kapitalizmin gelişmesinde en yüksek aşamadır. Yani ülke sermayesinin büyüyerek ulusal sınırların dışına taşınmış ve rekabetin yerine tekeli yerleşmiştir. Emperyal güçlerin Ortadoğu veya başka kıtalardaki emellerini açıklamakta endüstriyalizmin gelişmesi ve sömürgeciliği emperyalizme dönüşmesi ve emperyalizm bir devletin egemenliğini bir başka topraklar ve halklar üzerinde kurması ya da genişletmesidir.
Aslında 19 veya 20. Yüz yılarda Avrupa’nın büyük devletlerinin öteki kıtalar üzerindeki genişlenme ve yayıla politikalarına denk gelir.
Bunun öncesinde var fakat bu yüz yıllar arası belirginlenmekte 1870 sonrası emperyalizm olarak anlatılır. Sömürgeciliğin hızlanması ve emperyalizmin doğuşunun etkileyen ekonomik unsurlardır. Çünkü emperyalizmin özünde ekonomik yayılma ve tekel yatar.
-ABD veya birlikte hareket etiği Avrupa’dan biriken sermaye fazlasına yeni yatırım olarak akınları açarken bir taraftan doğayı ya da ekolojiyi kendi çıkarları doğrultusunda aşırı kar amaçlı yok etmesi,
-Makineleşmenin ürünü olan üretim fazlasına yeni yatırım ve pazarlar yaratma isteği ,
-Avrupa nüfus artışına bir çare çünkü tıpın gelişimi ile ölümler azalmış nüfuslar hızla artmıştır. Yeni yerleşim alanları bulma zorluğunda olan kapitalizm bir tarafta o yerleşimde olan toplulukların özgürlüğünüde yok eder.
-Üretim sürecinin esası olan ham madde elde etme isteği Orta Doğuda siyasi ve askeri ekonomik tüm değişimlerin arkasında Avrupa ve ABD emperyalizmi vardır. Yeni pazarlar açma yeraltı yerüstü zenginliklerden yaralanır. Siyasi askeri denetim kurma emperyalizmin ne olduğunu açarken onu temellerinden varlığa getiren zeminden yeni kapitalizm den bağımsız ele alınmaz anlamlandıramayız. Bugün yaşadığımız durum da tam bunun göstergesidir. Zira emperyalizm kapitalizm üst aşaması yani vahşi kapitalizm –finans kapital ile anlamını bulur. Kapitalizm doruk noktası emperyalizmdir. Kabaca özetlenirsek kapitalizm ( sermayecilik anamalcılık ) hızla artan üretim mal- metanın değerlenmesi gibi nedenlere dayalı olarak hem daha çok hammadde hem de daha çok Pazar bulma zorunluğu kendine bağlama yaratma zorunluğu vardır. Kapitalizm itici gücü kar faktördür. Bundan ötürü kapitalizm plansız bunalımlı kaotiktir.