GÜNDEM

Oksijen’in deprem dosyası topa tutuldu: Kendi yazarı bile özür bekliyor

Haftalık gazete Oksijen, Kahramanmaraş merkezli depremlerde çekilen fotoğrafları ‘konuşturma’ya kalkınca Twitter’da topa tutuldu. Dosyaya katkıda bulunan gazete yazarı Tuna Kiremitçi bile özür bekliyor.

Gazete, fotoğrafları söze dökmeleri için yazarlarından yazı istedi.

Twitter’dan yapılan ‘tanıtım’ şöyle: “Fotoğrafların dili yoktur, konuşmazlar. Ama istedik ki bu kez sesleri duyulsun. Sözü işin üstatlarına bıraktık. Depreme dair en çarpıcı kareleri Ayfer Tunç, Buket Uzuner, Tuna Kiremitçi, Aslı Perker, Nedim Gürsel, İsmail Güzelsoy, ve Seray Şahiner kaleme aldı.”

Gerek dosya gerekse tanıtım ilk andan Twitter’da tepki topladı.

Son olarak yazı istenen yazarlardan Tuna Kiremitçi bile rahatsızlığını dile getirip Oksijen’i okurları ve yazarlarından özür dilemesi gerektiğini yazdı: Sunumda kullanılan pazarlama dili çok itici olmuş. Gazetenin hem okurlardan hem de zor duruma düşürdüğü yazarlardan özür dilemesi gerekir.”

Yazarların duygu ve düşüncelerini yazması sorun değil. Herkes yazıyor sonuçta. Ama bu sunumda kullanılan pazarlama dili çok itici olmuş. Gazetenin hem okurlardan hem de zor duruma düşürdüğü yazarlardan özür dilemesi gerekir. https://t.co/MbZrNWbkti

— Tuna Kiremitçi (@kiremitciev) February 10, 2023

Bir diğer yazar Ayfer Tunç da pişmanlığını, “Kendimi asla affetmeyeceğim” diye dile getirdi.

Gazete Oksijen’in talebinin bu derin acıya karşı “umut” olacağını sandığım için kendimi asla affetmeyeceğim. Haklısınız. Acı aklımı uyuşturmuş olmalı. Sözüm yok.

— ayfer tunç (@parantezici) February 10, 2023

Eleştirel yorumlardan bazıları şöyle:

Kimin fikri ise berbat bir fikir. Yersiz, işlevsiz, toksik, pornografik. https://t.co/LgLE8CxZ5r

— Evrim Kuran (@evrimkuran) February 9, 2023

herkes yazmış gecenin bu saati bu hal olmasa yazmazdım: Oksijen'in Moda ile Bodrum hattındaki sosyal coğrafyasına hitap etmek yerine biraz daha güneydoğumuza bakıp tefekkür ile ilham biriktirmek daha iyi olmaz mıydı?
bu en vasat 'Görme biçimleri' teorimin de en dibi olmamış mı? https://t.co/yMAcxWftPR

— Aslı Odman (@odmanasli) February 9, 2023

Şu birçok insanın toplu bir akıl tutulması yaşayıp yaptıklarının farkına varamaması durumu çok ilginç. Sokaktan geçen rastgele birine sorsan "Uygunsuz olur" diyeceği proje kaç insandan geçmiş, kimse de biz ne yapıyoruz dememiş. (Oksijen'in projesinden bahsediyorum.)

— İlker Kocael (@ilker_kocael) February 9, 2023

Gazete Oksijen İsrafı daha isabet olurmuş. https://t.co/QoMsGHZu5K

— Melike Demirbağ Kaplan (@melikedkaplan) February 9, 2023

Gazete Oksijen, "fotoğraflaın dili yoktur" diye bazı deprem fotoğraflarını edebiyatçılara konuşturmuş. Oysa biz, "Bir fotoğraf bin sözcükten daha etkili anlatır olan biteni" diye öğretiyoruz. https://t.co/gwxNvVPSw9

— Süleyman İrvan (@suleymanirvan) February 10, 2023

Bu memlekette tarihinin en büyük felaketinin daha 5.gününde Oksijen adındaki gazetenin bu teklifini tereddütsüz reddeden yazarların da olduğunu ümit ediyorum. https://t.co/Q9pGfbMRO1

— Fatih Altınöz (@FatihAltnz) February 10, 2023

İnanılır gibi değil! Oksijen ailesiyle 17-18 yıl birlikte çalışmış biri olarak düşünüyorum, fikir kimden çıktı da diğerleri de onayladı? Acı pornosu bu, başka bir şey değil ve Oksijen çizgisine hiç yakışmadı! Ağlak edebiyat yapan üçüncü sınıf aylık dergi misiniz siz? pic.twitter.com/5orgLSPhv2

— Demet Sarova (@demetsarova) February 10, 2023

İyi bir şey yaptığınızı düşünüyorsunuz herhalde, ama bu pek uygunsuz.

— ümit kıvanç (@umit_k) February 9, 2023

bunun düşünülmesi, birilerine teklif edilmesi, birilerinin bunu kabul etmesi, satırlar yazılması, sosyal medyada reklamının yapılması, onca tepkiden sonra hala "yanlış bir şey yapmış olabilir miyiz?" diye düşünülmemiş olması. oksijen değil, "oksijen israfı" olmuş, üzgünüm. https://t.co/Z4wJCrLyv4

— Basak Purut (@basakpurut) February 10, 2023

Bu yazılar hiç böyle tanıtılmadan gazetenin içinde yer alsa, kimsenin tepkisini çekmezdi. Sosyal medyada benzerleri var zaten. Bu sonsuz iletişim çağında ne zaman ve neye iletişim yapılmaması gerektiğini bilmek asıl iş. 90’lar kafası tanıtım, yazarları da hedef haline getirmiş. https://t.co/cyJGDprFhQ

— Ümit Alan (@umitalan) February 10, 2023

Siz delirmişsiniz! Kafayı mı yediniz ya! Ne bu acı edebiyatı mı? Hadi bir deli bunu istedi kimse de “ne yapıyoruz” demedi mi?! Acı edebiyatı ile duygusal rahatlama mı yaşıyorsunuz! Allah akıl versin! https://t.co/UqrdkTNubn

— Makbule Cengiz (@mak_cen) February 10, 2023

Enkaz altında kalırsam kimsenin “en çarpıcı deprem fotoğrafımı” konuşturmasını istemiyorum. Hiçbir haber kanalının fonda ağlak bir müzikle acı güzellemesi yapmasını da istemiyorum. Kederliyim, ama öfkem daha fazla! Yaşadığımız şeyin ne kadar SERT ve GERÇEK olduğunu unutmayın. https://t.co/2insts8YqS

— Aytuğ Akdoğan (@AytugAkdogan) February 10, 2023

Niyetin iyi olduğu şüphesiz ama çok kötü bir fikir bu gerçekten. Benim gibi edebiyatın iyileştirici gücüne inanan, okumayı iyi olmak için kullanan biri için bile çok fazla, çok zamansız. İnsanlar daha ölülerimi gömemedi, şu an fotoğraflar filan romantize edilemez, edilmemeli. https://t.co/MBy01vPfDX

— Eylül Görmüş