Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile İŞKUR’un "İş Gücü Uyum Programı" (İUP) kapsamında başlattığı iş birliği, okullardaki temizlik ve güvenlik personeli eksikliklerini gidermeyi hedeflese de bu program ciddi eleştirilerle karşılaşıyor. Özellikle güvencesiz çalışma koşulları, sınırlı çalışma süresi ve emekliliğe yansımayan çalışma günleri, programın etkisiz ve sürdürülemez olduğunu gösteriyor.

KYK burs ve kredi başvuruları başladı KYK burs ve kredi başvuruları başladı

Personelin haftada 5 gün çalışmaya başladığı, ardından haftada 3 güne düşen çalışma süresi, okullardaki temizlik ihtiyacını karşılamada yetersiz kalıyor. Bu durum velilere ek maddi yükler getirmekte ve birçok okul yönetimi velilerden yardım talep etmeye mecbur kalmakta. Örneğin, Ataşehir 100. Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi, temizlik hizmetleri için velilerden dönem başına 500 lira yardım talep etti.

Bazı bölgelerde sorun daha vahim bir boyutta. İstanbul’daki bir ilkokulda uyuz salgını baş gösterdi. Temizlik personelinin yetersiz olduğu bu okullarda, veliler sınıfları kendileri temizleme yollarını arıyor. Ayrıca, Şanlıurfa gibi dezavantajlı bölgelerde İUP’ye yoğun bir başvuru yapılmasına rağmen, programdaki düşük ücretler ve güvencesiz çalışma koşulları hem personel hem de okullar için çözüm olmaktan uzak kalıyor.

Sendikalar, özellikle Eğitim-Sen ve Türk Eğitim Sen, bu programın iş güvencesi sağlamadığını ve çalışanların emeğinin sömürüldüğünü vurguluyor. MEB'e yapılan çağrılar, hükümetin tasarruf tedbirleri nedeniyle eğitim sistemindeki temizlik ve güvenlik personeli açığının kapatılamadığını öne sürüyor. Eğitim-İş, bu durumdan doğrudan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i sorumlu tutarak suç duyurusunda bulundu.

Bu sorunlar Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) de taşındı. Gelecek Partisi Milletvekili İsa Mesih Şahin, devlet okullarındaki temizlik personeli sorunu hakkında Milli Eğitim Bakanı'na çeşitli sorular yöneltti, hükümetin tasarruf tedbirlerinin bu sorunla bağlantılı olup olmadığını sorguladı.

İUP'nin mevcut yapısıyla okullardaki temizlik ve güvenlik sorunlarını çözme kapasitesinin sınırlı olduğu ve daha uzun vadeli, güvence sağlayan çözümlere ihtiyaç duyulduğu anlaşılıyor.

Kaynak: KARAR