GÜNDEM

İktidarın belirlediği başsavcıya, cumhuriyet savcılarının kararlarını denetleme yetkisi verildi: Yargı bağımsızlığına darbe

AYM kararında, iktidarın atadığı başsavcının savcıları denetlemesi için “tarafsız hareket etmeye engel değil” yorumu yapıldı. Başkan Arslan karara muhalif kaldı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 17 Haziran 2021’de çıkan ve “mini infaz paketi” olarak nitelendirilen yasadaki bazı hükümlere ilişkin CHP’nin iptal istemiyle yaptığı başvuruyu karara bağladı. İnfaz düzenlemesinde yer alan ve “cumhuriyet savcılarının, iktidarın belirlediği başsavcının emrine teslim edildiği” yorumlarına neden olan, cumhuriyet başsavcısına cumhuriyet savcılarının kararlarını denetlenme yetkisi veren düzenlemeyi oyçokluğuyla anayasaya uygun buldu. 

Kararda, adli görevlerin doğru şekilde yerine getirilmesinin, cumhuriyet başsavcısının gözetiminde ve denetiminde ifa edilmek zorunda olduğu savunulurken bu durumun “tarafsız hareket etmeye engel olmadığı” belirtildi. 

Başkan Zühtü Arslan’ın arasında yer aldığı 4 üye, karara muhalif kaldı. Arslan, gerekçesinde, cumhuriyet başsavcılarına verilen yetkilerin kapsamının belli olmadığını vurguladığı düzenlemenin, yargı bağımsızlığı güvencesinden yararlanan savcıların yargısal işlerdeki takdir yetkisini ortadan kaldırabilecek müdahale olduğunu kaydetti. Arslan “Cumhuriyet savcılarının bağımsız yerine getirmesi gereken yargısal görevlerine cumhuriyet başsavcılarının müdahale etmesine yol açılmaktadır” dedi. 

DİNLEME DE ‘UYGUN’

Terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan mahkûm olan veya tehlikeli halde bulunan ya da dışarı ile iletişiminin kurum açısından tehlikeli olabileceği değerlendirilen hükümlülere gelen veya bu hükümlüler tarafından gönderilen mektup, faks ve telgrafların dijital olarak kaydedilebilmesini veya fiziki olarak saklanabilmesini; bu gibi suçlardan hükümlü olanların görüşmelerinin cezaevi yönetimi tarafından dinlenebilmesini öngören düzenlemeler de anayasaya uygun bulundu. Arslan ise karşı oy gerekçesinde “Kişilerin, verilen korunmasını isteme hakkı ve haberleşme özgürlüklerine yönelik sınırlama, demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olmamalı” ifadelerini kullandı.

5 BAŞVURUDA 1 İHLAL VAR

AYM, 23 Eylül 2012 ile 31 Mart 2023’ü kapsayan bireysel başvuru istatistiklerini açıkladı. Buna göre, yaklaşık 11 yılda yapılan başvuru sayısı 492 bin 243’ü buldu. 2023’ün ilk 3 ayında yapılan başvuru sayısı 21 bin 305 olurken, en fazla başvuru 2022’de yapıldı. 2022’de 109 bin 779 başvuru ile rekor kırıldı. Başvuruların ise yüzde 78.1’i sonuçlandırıldı. Halen derdest olan başvuru sayısı ise 108 bin 8 olarak kayıtlara geçti. Sonuçlandırılan başvuruların 69 bin 436’sında en az bir hakkın ihlal edildiğine hükmedildi. Bir başvuruda birden fazla hakkın ihlal edildiği yönünde karar verilebildiği göz önüne alındığında ise hak ihlali sayısı 70 bin 441’e ulaştı. 

Hak ihlali kararlarının yüzde 80’ini makul sürede yargılanma hakkı ihlali oluşturdu. Bu konuda toplam 56 bin 335 ihlal kararı verildi. 

3 bin 451 kez mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmedilirken, ifade özgürlüğü ihlali sayısı ise 3 bin 335 oldu.

Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr