Bir yandan yardım ve iş makinesi taşıyan araçlarla, yakınlarına ulaşmaya çalışanlar Elbistan’a gidiyor.
Diğer yandansa depremden etkilenen bazı bölge sakinleri Elbistan’dan ayrılıyor.
Yollarda birçok kaza var.
Benzin istasyonlarının önemli bir bölümünde yakıt yok.
Elbistan, Pazartesi günü saat 13.24’te yaşanan sarsıntının yani Kahramanmaraş’taki ikinci depremin merkez üssü.
Salı akşamı, Elbistan’a girdiğimizde karşılaştığımız ilk manzara büyük bir yıkım görüntüsü oluyor.
Yerle bir olmuş binalar, zifiri karanlık altındaki sokaklar, yakılan ateşlerin çevresinde öbek öbek bekleyen bölge sakinleri…
İkinci depremden yaklaşık 30 saat sonra ulaştığımız ilçede binaların çoğu da bu ikinci depremde yıkılmış.
Merkezdeki evlerde elektrik ve su kesik.
Hava çok soğuk; dört taraf karla örtülü, yerler buzlanmış halde.
Benzin istasyonlarının bazıları kapalı. Bazılarının önünde ise uzayıp giden kuyruklar var.
Devam eden artçı sarsıntılar büyük kaygı yaratıyor.
YouTube paylaşımını geçinYouTube paylaşımının sonu
Enkazlarda bekleyiş
İlçe geceleyin adeta bir hayalet şehre dönmüş durumda.
İlçenin dört bir yanında enkazlar var.
Enkazların bazıları çalışma var, bazılarında yok.
Birçok enkazın önünde ateşler yakılmış.
Enkazdakilerin yakınları bu ateşlerin önünde bekliyor.
Bölge sakinlerinden yardım tepkisi
İnsanlar öbek öbek, yıkılan evlerin başında, enkaz altındakilerden bir ses duymak için bekleyişini sürdürüyor.
Bölge sakinlerinden kiminle konuşsak çok tepkili; arama-kurtarma ekiplerinin azlığından yakınıyor.
Geceleyin yolda karşılaştığımız bir aile bizi, altında yakınlarının olduğunu söyledikleri bir enkaza götürüyor.
Enkazda hiçbir çalışma olmamasına tepki gösteriyorlar.
Yetkililerin gelip baktığını, ses olmadığını belirtip ayrıldıklarını söylüyorlar.
Konuştuğumuz başka depremzedeler de ekiplerin, ses olmadığında kalmadığını belirtiyor.
Bu eleştirileri yapan bölge sakinlerinin tüm derdi, zaman daralırken, soğuk havada enkaz altında bulunan yakınlarına bir an önce ulaşılması.
Bu yüzden en çok da daha fazla profesyonel arama-kurtarma ekibi ve vincin Elbistan’a gönderilmesini istiyorlar.
Süpermarketlerde raflar boşaltılmış
Elbistan’da birçok süper marketin camları kırılıp, içeri girilip, rafları boşaltılmış.
Bir süpermarkette, kırılmış kapıdan girip içerinde malzeme alanlarla karşılaşıyoruz.
İçeri girenler, şişe su, hijyen ürünü gibi malzemelerle dışarı çıkıyor.
Konuştuğumuz yaşlı bir adam, ihtiyacı olan bazı ürünlere ulaşamadığı için bunu yaptığını söylüyor.
Hırsızlık olayları
Bir başka noktada bir hırsızlık olayına rastlıyoruz.
Elbistan dışından geldiği söylenen bir grup adam, bir cep telefonu dükkanından hırsızlık yapıp, çaldıklarını getirdikleri bir araca koymaya çalışırken yakalanıyor.
Esnaf, bu kişileri linç etmeye çalışıyor.
Polis ve jandarma güçleri olaya müdahale ediyor ve bu kişiler gözaltına alınıyor.
Bir jandarma ekibinin geceleyin sokaklarda dolaştığını ve şüpheli kişileri aradığını görüyoruz.
Bu arada bazı esnaflar, hırsızlığa karşı dükkanlarının önünde bekliyor.
Bazılarının ise hırsızlığa karşı dükkanlarının önüne demir levhalar koyduğunu görüyoruz.
Gönüllüler sahada
Bir kriz merkezinin kurulduğu Fatih İlkokulu’nun içinde ve önünde büyük kalabalıklar ve koşturma var.
Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen gönüllüler de burada bir araya geliyor.
Burada yabancı yardım görevlilerine de rastlıyoruz.
Bir ekip Lübnan, bir ekipse İspanya’dan gelmiş.
Soğuk havada zamana karşı yarış
Sabahın ilk ışıklarıyla yıkımın boyutunu daha da net olarak görüyoruz.
Mevcut ekipler, Elbistanlıların yardımıyla çalışmalarını yoğun olarak sürdürüyor.
İlçenin bir bölümünde, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından bir çadır kent kuruluyor.
Çadır kentte sohbet ettiğimiz, adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, bölge sakinlerinin “Yeterli profesyonel ekip yok” eleştirisine katılmadığını söylüyor.
Türkiye’de, depremin vurduğu birçok yerde sokaklardan yükselen ses buradan da yükseliyor: “Sesimi duyan var mı?”.
Bir de şu ses: “Acil olarak daha fazla desteğe ihtiyacımız var.”