Ofis ortamı, akıllı binalar, klimalı ortamlar yani yüksek teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken göz sağlığımıza ise önemli zararlar verebilir. Gün sonunda kızaran gözler ve yorgun bakışlar, bilgisayar başında geçirilen zamanın uzamasıyla ve ekrana bakarken farkında olmadan yapılan yanlışlar nedeniyle gözümüzden daha çok şikayetçi oluruz. Gözlerde yanma, batma, acıma, kızarıklık, bulanık görme ve göz kuruluğu şikayetleri giderek artar. Oysa körlüğe kadar gidebilecek ciddi sorunların önüne geçmek için hatalı davranışları düzeltmek, tüm önlemlere rağmen şikayetler sürüyorsa hemen bir uzmana görünmek gerekir. Ekrana bakarken kaçınmamız gereken 6 hata…
1. Gözlerinizi kırpın
Ekrana bakarken göz kırpma sayımızın yüzde 75 oranında azaldığını biliyor muydunuz? Gözlerimizi bilgisayar ekranına kilitlediğimizde kısa vadede göz kuruluğu, gözlerde yanma, batma, kızarıklık ve bulanık görme olarak karşımıza çıkan sorunlar, önlem alınmadığı ve bu hatadan dönülmediği takdirde uzun vadede çok daha ciddi göz sorunlarına neden olabilir. Gözün açık kalma süresi uzadıkça zarar da artar. Bu nedenle ekran başında çalışırken veya ekrana bakarken gözlerinizin dinlenmesi için göz kırpma sayınızı mutlaka artırın ve 20 dakikada bir 20 saniye gözünüzü ekrandan uzaklaştırın.
2. Ekran ne çok aydınlık ne çok karanlık olsun
Gerek gündüz gerekse gece bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerde ekran ışığını doğru ayarlamaya dikkat edin. Çünkü pek çok kişi için önemsiz gibi görünen bu ayrıntı, göz sağlığınızı olumsuz etkiler. Ekran ışığının çok parlak olmaması veya okumayı güçleştirecek kadar kısık olmaması gerekir. Ekran çözünürlüğü düştükçe de göz yorgunluğu artar.
3.Ekranınız hangi hizada?
Ofiste saatlerce bilgisayar başında çalışan pek çok kişi, bilgisayarının doğru bir seviyede olup olmadığını bilmez. Hatta böyle bir yükseklik ayarı yapılması gerektiği bile bilinmediğinden, göz şikayetleri ister istemez artar. Oysa bilgisayar kullanımında, bilgisayar ekranının göz hizasının altında olmasına, ayrıca ekranın 50 cm mesafede bulunmasına dikkat etmek gerekir. Yukarı seviyede duran ekran, göz kapak aralığının daha geniş olmasına ve buharlaşma yüzeyinin artmasına neden olurken, bu da kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen göz kuruluğu başta olmak üzere birçok soruna yol açabilir.
4. Su içmek gözleriniz için de şart
Vücudumuzun yaklaşık yüzde 60’ı sudan oluşur. Su oranı azaldıkça gözyaşı üretiminde de azalma meydana gelir. Ancak hele de kış aylarında susama ihtiyacının azalmasıyla, pek çoğumuz yeterince su içmeyiz. Günde 2 litre su içmek böbreklerimizden kalbimize dek sağlık açısından büyük önem taşıdığı gibi, gözlerimizi de doğrudan etkiler. Az su tüketilmesinin yanı sıra sıvı ihtiyacının çay ve kahve ile giderilmesi de göz kuruluğuna yol açar. Su içmek için susamayı beklemeyin, aşırı çay ve kahve tüketiminden kaçının.
5. Kalorifer ve klima havayı kurutmamalı
Çalışma ortamındaki nem oranı göz sağlığı için çok önemli. Klima ve kalorifer ortamın havasının nem oranını düşürdüğü için başta göz kuruluğu olmak üzere sorunları artırır. Rezidans tipi binalarda bu problem daha fazla yaşanır. Bu durumda klima sisteminin nem düzenleyici tipte olmasına veya ortamın ayrıca nemini artırmaya dikkat edin. İdeal ofis ortamında nem oranının yüzde 55 civarında olması gerekir.
6. Göz kuruluğu için damlayı doktorunuza sorun
Göz muayenesinin düzenli yaptırılması çok önemli. Oysa göz ile ilgili şikayetler çoğunlukla günlük hayatın yoğunluğuna bağlanır, hekime görünmek ihmal edilebilir. Gözünüzle ilgili şikayetiniz olmasa bile yılda bir kez mutlaka göz kontrolü yaptırmayı ihmal etmeyin. Göz kuruluğunuz olduğunda suni gözyaşı ile gözün nemi takviye edilebilir. Ancak göz kuruluğu tipine göre ihtiyaç duyulan gözyaşı damlasının içeriği değişkenlik gösterdiğinden, öncelikle göz hekiminize danışarak suni gözyaşı damlası temin etmekte fayda var. İçinde koruyucu madde olmayan formları tercih etmek gerekir.
