GEZİ REHBERİ-YÖRESEL ETKİNLİKLER

Ege'nin Diğer Yakasında Aile Dostu Bir Şehir Selanik...

Önce Anıtkabir ve Ankara'yı gezdim, ardından ölüm yıl dönümünde Atatürk'ümüzün doğduğu şehir olan Selanik'e gittim. Bu kadar önemli bir zamanda bu şehri ziyaret etmek beni çok etkiledi. Ege yarımadasının en güzellerinden biri olan Halkidiki'nin kuzeyindeki Selanik, çok tanıdık, "bizim şehrimiz"; özellikle İzmir'den geliyorsanız...

Bizans döneminde İstanbul'dan sonra ikinci önemli şehir olan Selanik, "Thermaikos Körfezi'nin Gelini" olarak nitelendirilirdi. Bugün, adını bilgelik tanrıçası Athena'dan alan Atina'dan sonra Yunanistan sınırları içindeki ikinci büyük şehir olmaya devam ediyor. Makedonya'dan dünyaya yayılan ve fetihleri ​​sırasında 35 bin kilometreden fazla yol kat eden Büyük İskender, bölgenin kaderini değiştiren kişidir. Selanik, adını Büyük İskender'in üvey kız kardeşi Selanik'ten almıştır.

Küllerinden doğmuş


Selanik ticaret yolları üzerinde olduğundan Roma döneminde de önemini korumuştur. Hıristiyanlığın ikon isimlerinden Tarsuslu Paul, önemli bir Yahudi nüfusunun yaşadığı bu şehrin merkez havrasında yeni dini vaaz ederek ilk kilisenin temellerini atıyor. 1492 yılında Selanik, İspanyol zulmünden kaçıp Osmanlı İmparatorluğu'na yerleşen Sefarad Yahudilerinin sığınağı oldu... Bu nedenle bazı tarihçilerin yorumlarında kente "ikinci Kudüs" denilmektedir. Yeniçerilerin tekstil ihtiyaçları için kullanılan "Selanik bezi"nin üreticileri arasında şehrin kimliğine önemli katkı sağlayan Yahudiler de vardı.

Nüfusun yaklaşık %40'ını oluşturan Yahudiler ne yazık ki İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi işgalinin kurbanı oldular...

Beyaz Kule

Şehrin sahili tıpkı İzmir’i hatırlatıyor.

Ayasofya Kilisesi

Şehir, 20. yüzyılın başlarında Jön Türklerin ana karargâhıydı. Günümüzde Makedonya Valiliği olarak kullanılan bina, 2. Dünya Savaşı sırasında inşa edilmiş. Meşrutiyet'in ilanına tanık oldu. 1430'dan 1912'ye kadar Osmanlı idaresinde kalan şehir, Balkan Savaşları sonrasında Yunanistan'a devredildi. 1917 yılındaki büyük yangın şehrin %80'ini yok ettiğinde Selanik bir anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğdu. 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan nüfus mübadelesinin ardından bugün Selanik'te yaşayan halkın bir kısmı Anadolu kökenlidir. Ege'nin öte yakasında bir aile şehri Bir aile şehri

Ünlü Princeton Üniversitesi'nde Osmanlı tarihi dersleri veren Prof. Dr. Heath W. Lowry, Selanik'i "Türkiye dışındaki son Osmanlı şehri" olarak tanımlıyor. Şehrin surların bulunduğu eski kısmı 'Yedi Kule' olarak adlandırılıyor ve antik İstanbul'u anımsatıyor.

Pek fazla kalıntı kalmasa da tarihi 1430 yılına dayanan Bey Hamamı gibi yapılar sizi tarih içinde bir yolculuğa davet ediyor. Bazı Osmanlı gelenekleri hâlâ varlığını sürdürüyor. Selanik'in bazı bölgeleri Beyoğlu'nun antik atmosferini taşıyor. Sahili İzmir'in aynısı. Tek farkı Kordon'un sonundaki Paralia adı verilen Beyaz Kule'dir.

Mimar Sinan'ın antik bir Bizans kulesi üzerine inşa ettiği bu yapı, Selanik'te görülmesi gereken önemli yerlerden biridir. İmparator Galerius'un mozolesi olarak 306 yılında inşaatına başlanan rotunda (dairesel planlı Roma yapısı), daha sonra kiliseye dönüştürüldü. Osmanlılar, Aya Yorgi'ye adanan kiliseye bir minare ekleyerek 1590 yılında camiye çevirmişler. "Kutsal Bilgelik" anlamına gelen Ayasofya'nın kilisesinin tarihi 7. yüzyıla kadar uzanıyor.

Yüzyılda inşa edilmiştir. İçinde çok güzel mozaikler ve freskler var. Rotunda gibi kiliseden camiye ve tekrar kiliseye gidiyordu. Ege'nin diğer yakasında tanıdık bir şehir Aristotelous Meydanı.

Aristotelous Meydanı

Görülmesi Gerekenler:

◊ Gerçek Selanik'i yaşamak için Ladadika bölgesine uğramanızı tavsiye ederim. Şehrin Osmanlı yönetimi altında olduğu dönemde bu alan pazar olarak kullanılmış.

◊ Şehrin kalbi olan Aristoteles Meydanı bizim Taksim Meydanımız gibidir. Adını ünlü filozof Aristoteles'ten alan yakındaki Tsimiski Caddesi alışveriş için idealdir.

◊ 1922 yılında kurulan gastronomi pazarı Modiano'yu, Kadıköy ve Eminönü'nün izlerini bulacaksınız

Kapani'yi (Vlali) ziyaret edin.

◊ Tatlı tutkunuysanız Terkenlis, Elenidis ve Sokolata Agapitos hamur işlerini deneyin. Mon Frere ve Albeta Bakery'de şık bir kahve içebilirsiniz.

◊ Deniz ürünleri restoranlarına tavsiyelerim: Full tou Meze, The Rouga, Omilos, Miami. 7 Thalass başarılı

Füzyon mutfağı sunmaktadır.

◊ Gece hayatına meraklı olanlar için Shark, Thermaikos, Olympion ve Casablanca eğlenceli adresler.

◊ Konaklama için Dom Hotel Les Lazaristes, City Hotel, Daios Luxury Living, Makedonia Palace, Electra Palace ve Hyatt Regency tercih edilebilir.

◊ Kentte toplam 29 müze ve kültür merkezi bulunmaktadır. Sanata ve tarihe meraklı olanlar Arkeoloji ve Çağdaş Sanat müzelerini kaçırmamalı.

Eski limanın yenilenerek sanat kompleksine dönüştürüldüğü bölgede yer alan Çağdaş Sanat Merkezi'nde iki büyük koleksiyon sergileniyor.

Aynı kompleksin içinde yer alan Fotoğraf ve Sinema Müzesi de mutlaka görülmeye değerdir. Kentte önemli bir Bizans Müzesi de bulunmaktadır. Trabzon İncilleri gibi Anadolu kökenli pek çok güzel obje var.

Ulu önderin doğduğu ev