Döviz kurundaki orantısız artış, sağlık sektörünü de olumsuz etkiledi. Artan maliyetler nedeniyle eczaneler ilaç tedarik etmekte zorlanırken ilaç bulamayan yurttaş, eczaneler arasında mekik dokumaya başladı. Eczacılar konuyla ilgili Cumhuriyet’e konuştu. 

Bir ay önce eczane dükkânını devralan Mehmet Onur Afşar, hastaların mağdur olduğunu vurgulayarak “Antibiyotik ilaçlarının birçoğu yokta. Tansiyon, şeker ve astım ilaçlarını bulamıyoruz. Aklınıza gelebilecek her türlü ilaca ulaşmakta güçlük çekiyoruz. Gelen ilaçlar da numunelik geliyor. Nöbete girerken korkuyoruz. Hastalar hastaneden çıkıyor, eczaneye geliyor ancak ilaç bulamıyor. Bizden çıkıp başka eczaneye gidiyor orada da ilaç yok. Hastalar artık ilaç bulamama sorununu o kadar benimsedi ki içeri girmeden  ‘İlaç var mı’ diye soruyor” ifadelerini kullandı.

40 yılı aşkın süredir eczacılık yapan Aydın Uzatmacıyan da özellikle kalp ve kanser ilaçları ile antibiyotik ve çocuk şuruplarının tedarikinde zorlandıklarını belirtti. Uzatmacıyan, “Hastalarımız neden ilaç olmadığını soruyor. Açıklayamıyoruz” dedi. Nuran Kekeci de 4 yıldır eczacılık yapıyor. Her yıl zamlardan önce ilaç tedarik etmekte güçlük yaşandığını belirten Kekeci, bu durumun son iki yıldır çok daha olumsuz bir hal aldığını söyledi.

Maymun çiçeği virüsünden sonra yeni uyarı geldi! Maymun çiçeği virüsünden sonra yeni uyarı geldi!

"MUADİLİ DE YOK"

Alternatif olarak sunulan ilaçların da artık bulunamadığını belirten Eczacı Zozan Padel ise “Sorun o kadar büyük ki eskiden olmayan ilaçların yerine başka markanın ilaçlarını önerebiliyorduk. Ancak şimdi seçenek sunamıyoruz” dedi. 

İlaçta yılda bir kez yapılan Avro kur güncellemesine de değinen Padel, “Avroda belirgin artışlar yaşandıkça ilaç fiyatlarında da güncelleme yapılmalı. Bunu eczacılar daha çok para kazansın diye söylemiyoruz. Tek seferde yüzde 20 zam yapılacağına yılda 4 kez yüzde 5 zam yapılsa dahi bu sorun bu kadar büyümez. Bu kısa vadeli çözümdür” dedi. Padel, uzun vadeli çözüm önerisi olarak ise yerli üretimi işaret ederek “Elimizdeki fabrikaları satıyoruz. Üretimde dışa bağımlı bir hale geldik. Bu ilaç için de geçerli. Türk tıbbı kendine yetebilecek potansiyele sahiptir” ifadelerini kullandı.

"AKILCI POLİTİKA" ÇAĞRISI 

Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı ise ilaç yokluğunun artabileceği konusunda uyarıda bulundu. Ercanlı, kurdaki artışla beraber birçok firmanın üretimlerini azalttığını ya da ithalatını durdurma noktasına getirdiğini belirterek “Çağın gereksinimlerini karşılayan akılcı bir ilaç politikasına geçilmesi gerekiyor. Eğer konuyla ilgili bir adım atılmazsa önümüzdeki aylarda bu ilaç krizinin giderek büyüyeceği yönünde endişelerimiz var. Bu sorun sadece mevcut ilaçlara ulaşamamanın ötesine geçti. Yurtdışında yeni üretilen ilaç moleküllerinin çok büyük bir kısmı bizim ülkemize girmiyor. Bu da ayrı bir ilaç yokluğudur” diye konuştu.

SAĞLIK HARCAMASI YÜZDE 41.6 ARTTI

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün 2021 yılı sağlık harcamaları verilerini açıkladı. Verilere göre geçen yıl toplam sağlık harcaması 353 milyar 941 milyon TL olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre yüzde 41.6 artmış oldu. Hanehalkları tarafından tedavi, ilaç vb. amaçlı yapılan cepten sağlık harcaması ise 2021 yılında bir önceki yıla göre yüzde 40.5 artarak 56 milyar 342 milyon TL’ye ulaştı. Hanehalkı cepten sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı 2021 yılında yüzde 15.9 olarak gerçekleşti.

Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr

Editör: Haber Merkezi