Uzun saatler boyunca düşük ücrete çalışmak zorunda kalan sinema ve televizyon alanında çalışan set emekçileri çalışma koşullarından şikâyetçi. 14 Kasım Dünya Sinema Günü vesilesiyle konuştuğumuz sinema emekçileri, sıkıntılarını Cumhuriyet’e anlattı.
Set emekçilerinin proje bazlı çalıştıkları için düzenli bir çalışma yaşamlarının olmadığını belirten Sinema Televizyon Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Demirbilek, “Üç ay çalışıp altı ay yaşamaya çalışıyoruz” dedi. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda eksikliklerin yaygın olduğunu vurgulayan Demirbilek, çalışma koşullarını şu sözlerle özetliyor: “Set çalışanları iş yetiştirme telaşıyla ancak ayakta yemek yiyebiliyorlar.”
"EMEKLİLİK DÜŞ"
Sendikal mücadelenin önemine vurgu yapan Demirbilek, “İş garantisi yok. Sigortamız çalıştığımız gün sayısı kadar yatıyor. Sigorta primlerimiz gerçek hak edişler üzerinden yatmıyor. Emeklilik konusu ise hayal gibi duruyor” ifadelerini kullandı.
Düzensiz ödemelerin bu sektörde yaygın olarak göründüğünü belirten 35 yıllık set emekçisi Hakan Tınmaz ise sektördeki taşeron firmaların çalışanları olumsuz etkilediğini belirtti. Tınmaz, “Ücretler emeğimizin karşılığını tam anlamıyla karşılamıyorken bu ücretlerin düzensiz ödenmesi de insanları zora sokuyor. Hâlâ bir sezon dizi çekiminin ödemelerini yedi sekiz hafta geriden geldiğini görebiliyoruz” dedi.
ÖDEME DÜZENSİZ
Reji Asistanları Platformu’ndan Ural Cemre Doğan da ödemelerdeki düzensizliklere dikkat çekti. Doğan, “Ödememizi iş bittikten haftalar sonra alıyoruz. Bizleri serbest meslek erbabı olarak gören yapım şirketleri, ön hazırlık sürecinde sigorta yapmamak konusunda hâlâ direnç gösteriyorlar. Ancak bizler işçiyiz ve çalıştığımız gün kadar sigortamızın yapılmasını istiyoruz” diye konuştu. Kamera operatörü olarak çalışan Akay Özkoç ise bu sektörde çalışan emekçilerin yaz kış ağır koşullarda çalıştıklarını belirterek “İş yetiştirme telaşıyla yoğun tempoda çalışmak iş kazalarına sebep olabiliyor” dedi.
Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr