Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda öğrenim gören öğrencilerin deprem bölgesinde yaşayan kardeşleri, bir dönemliğine “misafir öğrenci” olarak davet edildi. Okulda Adana, Şanlıurfa, Diyarbakır, Hatay, Kahramanmaraş ve Gaziantep’ten gelen 18 öğrenci öğrenim görüyor. Bu öğrencilerin bir bölümü ile hem deprem sırasında ve sonrasında yaşadıkları hem de Daçka’daki günleri üzerine sohbet ettik.
Gaziantep İslahiye’den gelen 7. sınıf öğrencisi Muhammed Arif Keskin, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bir anda gümbürtüyle uyandık. Evin yarısı çöktü. Dolap üstümüze doğru düşerken abim tuttu. Evde dört kişiydik. Duvarlar çöküyordu. 1.5 saat içeride kaldık. Zaman hiç geçmiyor gibiydi çok uzun geldi bana o süre. Damdan üstümüze karla karışık yağmur yağıyordu. Çok üşüyorduk. Alt katta oturan dayım yardımımıza geldi, duvarı ittirerek pencereye ulaştık, atlayarak kurtulduk. 10-15 gün arabada, sonrasında bir çadırda dokuz kişi kaldık. Abimin okuduğu Darüşşafaka’dan beni çağırdıklarında buraya gelmeyi çok mantıklı buldum. Bu okulu bitirmek isterim, konuların anlatım şekli daha iyi ve herkes yardımcı oluyor.”
‘HERKESİ BEN ÇIKARDIM’
Kızkardeşi Daçka’da 6. sınıfta öğrenim gören 10. sınıf öğrencisi Kahramanmaraşlı Hamza Yusuf’un hepimizi çok etkileyen hikâyesi ise şöyle:
“Depremin olacağını üç gün önce hissettim. Pazar günü en sevdiğim üç arkadaşımla güzel zaman geçirdim, bir tür vedalaşma oldu. Gece yatağımın kenarına bir şişe su ve iki çikolata koydum. Deprem anında uyanıktım. Yatağımın kenarına çöktüm ve şahadet getirdim. Sağ çıkabileceğimi düşünmedim. Annem bağırıyordu, evin duvarları yıkılıyordu. Ablamı odasından aldım, kapıya koştuk. Kapı kilitliydi, açamadım. Camları kırdım, binadaki herkesi dışarı çıkardım. Apartmanda 14 aile vardı, kimse ölmedi. Depremden 7-8 saat sonra sağlam bir eve geçtik. Yaşadıklarım çok ağırdı. Bu okul beni çekip aldı o durumdan. Okula birkaç saat içinde alıştım. Darüşşafaka’da bu ada yakışır öğrenciler yetiştiriliyor. Herkes destek ve umut veriyor, ‘Haydi Hamza başarırsın’ diyorlar. Buradan mezun olmak, yapay zekâ mühendisi olmak isterim”
‘EVDE TEK BAŞIMAYDIM’
Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde yaşayan ve okulun 5. sınıfında kardeşi olan 11. sınıf öğrencisi Melike Liva, deprem sırasında evde tek başınaymış. Liva, “Depremden 10 dakika önce uyandım. 5 dakika sonra kuşum çırpınmaya başladı, sonra da deprem oldu. Yatağın yanında çöktüm. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Herkes aşağı insin diye bağırdılar, sonra arabada kaldık. Üçüncü gün Kayseri’ye halama gittik. Bu okuldan mezun olmak, İngilizce öğretmenliği okumak istiyorum” dedi. Adana’dan gelen 7. sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Belinay Aksoy ise depremde çok korkmasına karşın sakin kalmayı başardığını, Darüşşafaka’dan çağrıldığı için çok mutlu olduğunu anlattı.
UYUMAK ISTEMIYORDUM
Darüşşafaka mezunu bir ağabeyle 11. sınıfta öğrenim gören bir ablaya sahip olan 6. sınıf öğrencileri Emir ve Cihan Aslantaş, depremde uyanmamışlar. Kendisini ablasının uyandırdırdığını anlatan Emir, “Dışarı çıkıp parkta bekledik. Biraz komşunun arabasında, biraz camide kaldık. Darüşşafaka’dan beni çağırdılar, önce hayır dedim sonra ablam ikna etti. Şimdi de buradan gitmek istemiyorum” dedi. İlk depremden sonra “Artık deprem olmaz” diye düşündüğünü ama ikinci deprem olduğunu, deprem korkusuyla uyumak istemediği günleri anlatan Cihan, Darüşşafaka’yı, hocalarını çok sevdiğini, bu okuldan mezun olup robotik kodlama üzerine okumak istediğini belirtti.
Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr