ANKARA - Maraş ve Hatay merkezli depremlerin ardından deprem bölgesinde yaşayan çok sayıda insan farklı kentlere göçtü. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok kentte kira fiyatları da bu süreçte ikiye katlandı.
Uzmanların ‘Büyük Marmara’ depremi uyarılarının ardından özellikle İstanbul’da yaşayan çok sayıda kişi de riskli gördükleri evlerden taşınma kararı aldı. 1999 depreminde büyük hasar alan ilçelerden olan Avcılar’da ailesi yaşayan M.G. de bunlardan biri oldu. Maltepe’de 20 bin lira tutarında bir ev bulan M.G.’ye ileri tarihli taahhütname imzalatılmaya çalışıldı.
KİRALARKEN TAHLİYE BELGESİ TALEP EDİLİYOR
Emlakçı tarafından tahliye tarihi yazılmadan kiralama aşamasında imzalatılmaya çalışılan belgede ”Her ayın birinci günü içerisinde ödemem gereken kiracısı bulunduğum … Maltepe/İstanbul adresinde bulunan taşınmaz dairenin kirasını düzenli ödemediğim ya da kiralanan taşınmazın kendisine, içinde bulunan demirbaşlara ya da bulunduğu binanın ortak kullanım alanlarına esaslı bir zarar verdiğim takdirde herhangi bir ihtara ve uyarıya gerek olmaksızın oluşan maddi hasarları onaracağımı ya da maddi bedelini karşılayacağımı, kiraladığım taşınmaz daireyi kiraya veren …’a bir bedel talep etmeden temiz, hasarsız, eksiksiz ve tam olarak teslim ve tahliye edeceğimi peşinen kabul ve taahhüt ederim” ifadeleri yer aldı.
'10 EMLAKÇIDAN 7’Sİ ‘EVET’ YANITI VERDİ
Yaşanan depremlerin ardından Avcılar’dan daha güvenli olduğunu düşündükleri bir semte taşınma kararı aldıklarını, iki haftadır ev baktıklarını ifade eden M.G., “Emlak piyasasının kötü olduğunu biliyordum ama ‘bu kadar olur mu’ sorusu bende oluştu. Deprem korkusuyla daha güvenli binalara gitmek istedik, yeni binaların birçoğunun iskanının olmadığını anladık. İskanı olmadığı için DASK yapılamıyor. Kiralamak da mümkün değilken iskansız kiralanıyor” dedi.
Maltepe’deki beş yıllık bir ev ile 20 bin lira karşılığında anlaştıklarını, iki kira bedeli tutarında depozito istendiğini, taşınma masraflarıyla birlikte 100 bin liraya yakın masraf çıktığını ifade eden M.G. bu aşamada kendilerine ‘Tahliye Taahhütnamesi’ imzalatılmaya çalışıldığını söyledi. Buna itiraz ettiğini ve evi kiralayamadıklarını ifade eden M.G. yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ev için kontrat imzalama aşamasına gelindiği zaman bu tahliye taahhütnamesi açığa çıkıyor. ‘İstediğimde evimden çıkacaksın’ diye bir belge doldurmanı istiyorlar. ‘Şu tarihte evimden çıkacaksın’ yazıyor ama o tarih kısmı boş şekilde imzalatmaya çalışıyorlar. Evrakta sahtecilik yapmaya çalışıyorlar. Bu başımıza gelenden sonra kiralamak için emlakçıları aramaya başladım. Peşin peşin ‘Tahliye taahhütnamesi imzalatıyor musunuz’ diye sordum. Aradığım 10 emlakçıdan 7’sinden ‘Evet’ cevabı aldım."
‘BU EVİN ALTINDA ÖLMEYEYİM’ DİYEREK BAŞKA BİR EVE ÇIKMAK İSTERSEN ÇIKAMIYORSUN’
İki haftalık deprem sürecinde baktığı ev fiyatlarının yüzde 30 oranında arttığını, ‘tahliye taahhütnamesi’ imzalamasını isteyen emlakçıyı şikâyet ettiğini belirten M.G., “İnsan tamamen güçsüz hissettiriyor. Tamamen orman yasasıyla yönetiliyorsun. Dava açmak için avukat kardeşimle konuştum ama bunun sonuçlanması en az bir buçuk, iki yılı alacak” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu an İstanbul’da büyük bir barınma sorunu var. ‘Bu evin altında ölmeyeyim’ diyerek başka bir eve çıkmak istersen çıkamıyorsun. Çıkarsan da yasal olmayan bütün şartlara ‘Eyvallah’ çekmek zorundasın. 20 bin liralık bir yıl sonra 40 bin lira olacak. ‘Hayır bu kadar zam yapamazsınız’ dediğinizde de o tahliye taahhütnamesi devreye girecek ve beni evimden kuracak. İnsanları o belgeyle çıkarmaya çalışıyorlar."
‘TÜRKİYE’DE HERHANGİ BİR DEPREM AVCILAR’DA HİSSEDİLİR’
Söz konusu belgeyi imzalamak istemediğini söylediğinde emlakçının, “Ben de kendimi korumak zorundayım. İster tut ister tutma. Sen tutmazsan iki gün sonra daha kârlı bir şekilde vereceğim. İki gün benim için sorun değil” ifadelerini kullandığını belirten M.G., bu süreçte ev arayan depremzedelerle de karşılaştığını belirterek, “Emlakçılarda deprem nedeniyle İstanbul’a gelenlerle de konuştum. İnsan duygudaşlık kuruyor. Durumu anlatmaya çalışıyorsun, hem ona hem kendine üzülüyorsun. Zaten İstanbul’da kiralık evi gezmek için randevu dahi bulamıyorsun. Evi bulsan kontratı yapacak zaman kolluyorsun. ‘Seni arayacağız’ diyorlar, senin işini ve seni beğenirlerse geri arıyorlar” diye konuştu.
Ev tutamadıkları için ailesinin Avcılar’da yaşamaya devam ettiğini, anne, baba ve kardeşinin çok tedirgin olduğunu söyleyen M.G. şunları kaydetti:
“‘Türkiye’de herhangi bir deprem Avcılar’da hissedilir’ diye bir tabir var. Zemini oldukça kötü. Avcılar Kent Meclisi’nin raporuna göre 17 bin yıkılması gereken bina sadece Avcılar’da var. Ailemin bu kaygısı çok gerçek. Annemin sürekli başı dönüyor, eve girerken korkuyor. Evin alt sokağından bir şey geçince bile büyük bir kaygı duyuyorsun. Bununla ilgili bir çözüm üretemiyorsun çünkü taşınabilecek ev bulamıyorsun. Evi yaparken malzemeden çaldılar mı çalmadılar mı, yapısı ne gibi kriterleri göz ardı ediyorsun çünkü ev yok."
Kaynak: www.gazeteduvar.com.tr