Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, IŞİD terör örgütünün Türkiye'deki "Mektebi Furkan" adı altında yeniden yapılanmasının önüne geçmek için tedbirler alınması amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi. Salıcı, örgütün son 10 yılda ülkemizde düzenlediği kanlı terör saldırıları sonucu birçok masum vatandaşın hayatını kaybettiğini ve yaralandığını hatırlattı.

Örgütün Türkiye'nin sınır komşusu olan Suriye ve Irak'ta merkezleri bulunması nedeniyle ülkemiz tarafından en fazla etkilenen ülke olduğunu belirten Salıcı, son yıllarda örgütün saldırılarına son verse de yeni bir hazırlık aşamasında olduğu yönünde bilgilerin olduğunu ifade etti.

ÖRGÜTE YENİ ELEMAN KAZANDIRMAK İÇİN PROPAGANDA

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianame hakkında konuşan Salıcı şunları sölyedi:

"IŞİD terör örgütünün yeni yapılanması olan "Mektebi Furkan" hakkında çarpıcı bilgiler yer almaktadır. Örgütün, Türkiye başta olmak üzere Gürcistan, Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Çeçenistan, Mali, Uganda ve Sudan'da propaganda faaliyetleri yürüttüğü, finansman sağlamak için maddi kaynak yarattığı ve silahlı-askeri çalışmalar yaptığı ifade edildi. Ayrıca, örgütün Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan'dan kazandığı tabanın silahlı eğitimlerini Gürcistan'da aldığı ve eğitimlerini tamamlayan militanların Türkiye'ye geldiği belirtildi.

İddianamede ayrıca, Gürcistan'da temsilciliği bulunan "Ahlak ve Sünnet Dergisi" çevresinde toplanan grupların IŞİD'in yeniden yapılanma süreciyle doğrudan bağlantısı olmasa da taban kazanmak ve silahlı eğitim için dirsek temasında bulundukları ifade edilmiştir. İddianamede yer alan bilgilere göre, IŞİD'in Türkiye sorumluları, militanlara "cihat ideolojisinin, taban bulma faaliyetlerinin herkese açık sosyal medya uygulamaları üzerinden yürütülmesi" uyarısında bulunmuşlar ve gruplarda yer almak isteyenlerin referans zorunluluğu getirildiği bilinmekle.

MİLİTANLARA SAHTE EVRAK İLE GEÇİCİ KORUMA KİMLİK BELGESİ

İddianamede yer alan bilgiler bu kadar ciddiyken, diğer yandan kamuoyuna yansıyan; referanslı sosyal medya gruplarında yer alıp insani yardım götürme, yetimhane kurma, su kuyusu açmak gibi gerekçelerle sosyal medyadan valilik onayıyla para toplayan, IŞİD saflarından ülkemize dönen militanların; örgütle organik bağı bulunan dernekler kanalıyla ‘yardım personeli’ olarak Uganda, Mali ve Sudan’a gittikleri, ülkemizden son altı ay içerisinde Uganda’ya gitmek için vize alanların sayısında artış gözlendiği, vize alarak Uganda’ya giden kişilerin vize sürelerinin bitmesinin ardından Türkiye’ye dönüp dönmediklerinin bilinmediği,

Türkiye’de sadece psikiyatri, nöroloji, beyin cerrahisi hekimlerinin yazabileceği bağımlılık yapan, “IŞİD hapı” olarak bilinen tramadolün, örgüte yakın hekimler tarafından reçete edildiği, militanların büyük kısmı tarafından kullanıldığı, bu ilacın yurt dışından kaçak yollarla ülkemize sokularak da piyasaya sürüldüğü,

Ülke içerisinde düzenlenen operasyonların yüzde 90’ının yabancı uyruklu IŞİD’lilere karşı düzenlendiği, Türk vatandaşı militanların operasyonlara konu edilmediği, Yurt içindeki militanların sahte evraklarla geçici koruma kimlik belgesi çıkarttıkları,

6 Şubat depreminden sonra Suriye’deki hapishanelerden kaçan sayıları bilinmeyen yabancı militanların Türkiye sınırını geçtiği, şu anda Türkiye’de oldukları, bu kişilerin sınırı geçtikten sonra deprem bölgesindekileri taşıyan çeşitli insani yardım araçlarıyla yakınlarının bulundukları illere geçtikleri haberlerinden IŞİD’in ülkemiz sınırları içerisinde organize olduğu, buna karşın hükümetin IŞİD ile mücadele konusunda etkin bir çalışma yürütmediği anlaşılmaktadır. Tüm bu anlatılanlar ışığında; IŞİD’in ülkemiz sınırları içerisindeki yeni yapılanmasına karşı tedbir almak adına meclis araştırması yapılması gerekmektedir.”(karar)