Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat davası hükümlüsü eski generaller Çevik Bir, Çetin Doğan, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, Cevat Temel Özkaynak ve Aydan Erol'un da aralarında bulunduğu 14 hükümlünün cezalarını 'sürekli hastalık' ve 'bunama' raporları gerekçe gösterilerek kaldırdı. Af kararının ardından Orgeneral Çetin Doğan, tutuklu bulunduğu Buca Kırıklar 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden tahliye edildi. Doğan, tahliyesi sonrasında yaptığı açıklamada, "Bizim için af bahsi söz konusu değil. Böyle bir şey mevcut değil. Cumhurbaşkanı Anayasal görevini yerine getirdi. Bizim durumumuzda olanlar tahliye edildi, biz 1 yıldır bekletiliyorduk. Bu adaletsizlik ve hukuksuzlukların artık son bulmasını diliyorum." şeklinde konuştu.
Çetin Doğan, tahliye olduğu cezaevi önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye’de adaletin sağlanmadığı sürece hiçbir şey, hiçbir konum düzelmez. Adalet hepimiz için gereklidir. Umarım bu tür olaylar son bulur. Televizyonlarda af söylentileri var. Ancak af konusu söz konusu değil. Doğrudan doğruya anayasal bir görevin, Cumhurbaşkanı tarafından geç yerine getirilmesidir. Af, anayasada 'doğrudan doğruya özel ve genel af, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilmiştir' yazmaktadır. Anayasanın 6’ıncı maddesinin 3’üncü fıkrasında 'hiçbir şahıs ve kurum, kaynağını anayasadan almayan devlet yetkisini kullanamaz' ifadesi bulunmaktadır. Anayasanın 104’üncü maddesinde Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkileri açıklanmıştır. Bu kapsamda, Genelkurmay Başkanlığı'nı, bakanları atama gibi görevlerden biri de 'adli tıp tarafından verilmiş rapora göre; sürekli hastalık, sakatlık ve kocamışlık halinde olanları bırakmaktır.' Emsal durumda olanlar daha önce serbest bırakıldı. Bizim bir yıl daha fazla kalmanın sebebi bir türlü anlaşılamadı.”
Çetin Doğan, sağlık sorunları nedeniyle geçtiğimiz aylarda bir süre hastanede tedavi görmüş ve daha sonra tahliye edilmiştir. Tahliyesinin ardından Doğan'ın eşi Nilgün Doğan da duygularını paylaşarak, "Çetin'in özgürlüğüne kavuştuğu için çok mutluyum. Ancak bu mutluluk biraz hüzünlü bir mutluluk. Hak etmedikleri bir cezayı aldılar. Son bir senedir de ellerinde adli tıp raporu olmasına rağmen bir türlü tahliye alamadılar. O ve 4 tane silah arkadaşı, özellikle yaşlarının ileri olmasından dolayı sağlıkları da bozuldu. Biz yaklaşık 15 sene kadar bu kumpas davalarıyla uğraşıyoruz. Fiilen 7 buçuk senesi cezaevlerinde geçti. Yalnız eşleri hapsetmek ve dört duvar arasına almak değil. Aynı zamanda yakınlarını da hapsetmek oluyor. Sevinçliyim ama hüzünlü bir sevinç bu." şeklinde konuştu.
28 Şubat davası kapsamında, daha önce de birçok sanık sağlık sorunları veya cezaevinde geçirdiği sürelerin göz önüne alınarak tahliye edilmişti.