Japonya Başbakanı Fumio Kişida ülkesinin karşı karşıya olduğu nüfus sorunu için "ya şimdi ya hiç" diyerek, azalan doğum oranıyla mücadele etmek için acil adımlar atma sözü verdi.
Kishida bu yılki parlamento oturumunun açılışında yaptığı konuşmada çocuk öncelikli bir ekonomik toplum kurulması ve doğum oranını tersine çevrilmesi gerektiğini belirtti.
Ülkesinin doğum ve çocuk yetiştirme politikaları için adım atmakta geç kalınamayacak bir noktada olduğunu vurgulayan Kişida "Ulusumuz toplumsal işlevlerini sürdürüp sürdürememe sorunun eşiğinde." dedi ve "Ya şimdi ya da asla - bu daha fazla bekleyemeyecek bir mesele." diye konuştu.
Japon başbakan çocuklu ailelere yönelik mali desteği artırma sözü verdi ve haziran ayına kadar bir plan hazırlayacağını ifade etti.
- Japon Bakan Seiko: Düşen doğum oranı ülke için ulusal kriz, varoluşsal tehdit oluşturuyor
- Dünyada hangi ülkelerin nüfusu azalıyor? Çin'de rekor düşüş yaşanıyor
Genç ailelerin çocuk sahibi olmaya teşvik edilmesine ihtiyaç var
Dünyanın üçüncü büyük ekonomisi olmasına rağmen, ülkede yaşam maliyetleri yüksek ve ücret artışları yavaş. Muhafazakar hükümet, toplumu çocuklar, kadınlar ve azınlıklar için daha kapsayıcı hale getirme konusunda yeterli adım atmamakla eleştiriliyor.
Loading...
Bugüne kadar, hamilelik, doğum ve çocuk bakımı için yapılan ödemelere rağmen, insanları daha fazla bebek sahibi olmaya teşvik etme çabaları sınırlı bir etki yarattı.
Bazı uzmanlar, hükümet sübvansiyonlarının gençleri aile kurmaktan caydıran zorlukları ortadan kaldırmak yerine halen çocuk sahibi olan ebeveynleri hedef alma eğiliminde olduğuna dikkat çekiyor.
Japonya'nın 125 milyonu aşan nüfusu 14 yıldır azalıyor ve 2060 yılına kadar 86,7 milyona düşeceği tahmin ediliyor. Küçülen ve yaşlanan bir nüfusun ekonomi ve ulusal güvenlik üzerinde büyük etkileri olmasından endişe ediliyor.
Ulusal güvenlik vurgusu
Kişida konuşmasında ulusal güvenlik meselesini de hükümetinin diğer bir önceliği olarak sıraladı.
Aktif diplomasiye öncelik verilmesi gerektiğini ancak bunun "savunma gücüyle desteklenmesi" gerektiğini söyleyen başbakan, Japonya'nın aralık ayında açıkladığı dev bir bütçeli yeni güvenlik stratejisinin Japonya'nın güvenlik politikasında "ciddi bir dönüş" olduğunu, ancak yine de pasifist anayasasının ve uluslararası hukukun sınırları içinde kaldığını belirtti.
Kişida, "Japonya'nın nükleer olmayan ve sadece kendini savunma ilkelerinden ve barışsever bir ülke olarak attığımız adımlardan en ufak bir değişiklik olmayacağını açıkça ifade ediyorum" diye konuştu.
- Nükleer güçlerle çevrilen Japonya Batılı ülkelerle güvenlik ağı örüyor
- Japonya'dan Kuzey Kore ve Çin'e karşı ABD ve İngiltere ile savunma işbirliği adımı
Savunma bütçesini beş yıl içinde neredeyse iki katına çıkararak 43 trilyon yene (332 milyar dolar) yükseltmeyi ve siber uzay ve istihbarat yeteneklerini geliştirmeyi planlayan Japonya'nın güvenlik stratejisi Çin'in giderek daha iddialı hale gelen toprak hırsını kontrol altında tutmayı amaçlıyor.
Ancak, Japonya'nın geçmişteki saldırgan politikalarından olumsuz etkilenen bölge ülkeleri Tokyo'nun adımlarını yakından takip ediyor.