Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 81 ilde fast food restoranları başta olmak üzere kızartma yağlarında 10 gün süren denetimleri devam ederken, uzmanlar da uzun süre kullanılan yağların oluşturduğu tehlikelere dikkat çekti.

Esenyurt Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesi Dahiliye Uzman Doktoru. Esen Karadaş şunları kaydetti:


“Çok doğru bir kontrol, mutlaka yapılması gerekiyor çünkü yağın tekrar tekrar kullanılması gerçekten sağlığımıza zararlı. Öncelikle oksidasyon (kimyasal değişim) meydana gelir ve bunu aslında vücudumuza zehirli bir madde girmiş gibi düşünebiliriz.

Bu yağlar maksimum 2 veya 3 defadan fazla kullanılmamalıdır. Bunlar ev için de geçerlidir, renk ve kokuda değişiklikler olabilir, parçacıklar kalabilir, değiştirilmesi gerekir. Mümkünse yalnızca bir kez kullanılmalıdır.”

Karadaş şöyle devam ediyor:

“Vücudumuzun yağa ihtiyacı var elbette ama yağ belli bir miktarı aştığında kalp-damar hastalıkları, obezite, metabolik sendrom, kolesterol gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor. "Tükettiğimiz malzemeler soğuk zincire uygunsa, doğru saklandıysa veya hijyenik koşullarda hazırlandıysa bunların hepsi vücudumuza ulaşıyor."

Diyetisyen Aylin Erdem İnce, fast food kültürünün sağlığa pek çok olumsuz etkisi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Fast food dediğimiz fast food çok zararlı bir yiyecek türüdür. Bakanlığımız son dönemde ağırlıklı olarak kızartma yağlarına ağırlık verdi. Fast food ürünleri işlenmiş şeker dediğimiz rafine şekerler, sodyum, doymuş yağlar ve trans yağlar gibi gıdaları içerir.

Bunlar uzun süreli tüketimde ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Özellikle rafine şekerler kişilerde kan şekerinin hızlı yükselip düşmesine neden olur. Bu da uzun vadede bireylerde insülin direncine, tip 2 diyabete ve sodyuma neden oluyor;

“Trans veya doymuş yağlar insanlarda tansiyon sorunlarına, kalp-damar hastalıklarına neden oluyor.”

İnce, “Bu trans ve kızartma yağlarının birçok kullanımı günlük hayatımızda sağlık sorunlarına neden oluyor. Bu yağların uzun süreli tüketimi çocuklarda astım gibi hastalıklara neden olur. Hamilelerde plasenta gelişiminde ve düşükte risklere neden olur. Çağımızın sorunu olan obezitenin yanı sıra ani kalp krizlerini ve kalp-damar hastalığı dediğimiz kalp-damar hastalıklarını da artırıyor” dedi.

'DAHA FAZLA FARKINDA OLMAMIZ GEREKİYOR'

Diyetisyen İnce, beslenme konusunda bilinçli olmanın önemini şöyle vurguladı:

*Ne yediğimizi, kaç kalori tükettiğimizi öğrenmeliyiz. Etiketleri çok iyi okumalıyız, yediğimiz besinlerin içinde neler var, o besinleri yediğimde vücudumda ne gibi etkiler yaratacak gibi konulara dikkat etmeliyiz.

Kanser hastasının ilacını SGK karşılayacak Kanser hastasının ilacını SGK karşılayacak

Kanserden sonra en büyük riski temsil eden obezite, diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de artış gösterdi. “Hastalarımda kalp-damar hastalıkları, tip 2 diyabet dediğimiz şeker sorunları ve karaciğer yağlanması gibi hastalıkların çocukluk çağında teşhis edildiğini gözlemliyorum.”

Kaynak: karar