Bakan Memişoğlu maymun çiçeğiyle ilgili açıklama yaptı Bakan Memişoğlu maymun çiçeğiyle ilgili açıklama yaptı

Kamu hastanelerindeki ağız ve diş sağlığı merkezlerinde yoğunluk dikkat çekiyor. İstanbul, Bursa, Ankara gibi büyük şehirlerde en erken 3-4 hafta sonrasına randevular bulunurken, bazı ilçelerde yoğunluktan hiç randevu açılmıyor. Yurttaş, telefon ya da bilgisayar başında randevuların açılmasını bekliyor. Muayene randevusu bulan yurttaşlar şanslı. Ancak yoğunluk ve her hastaya kısa bir süre ayrılabilmesi bazen işlemlerin yarıda kalmasına da neden oluyor. Hastalar da diş hekimleri de mutsuz…

BirGün’den Sibel Bahçetepe'ye değerlendirmeler yapan Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı A. Tarık İşmen ile kamu ağız ve diş sağlığını, diş hekimlerinin yaşadığı zorlukları konuştuk.

KAMU TIKANMIŞ DURUMDA

Türkiye'de 132 kamu ağız diş sağlığı merkezi ve hastanesinin olduğunu anımsatan İşmen, bu merkezlerde de 11 bine yakın diş hekiminin görev yaptığını söyledi. Türkiye'de açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan 40-50 milyon insanın bulunduğunu, bu insanların kamudan hizmet almaya çalıştığını belirten İşmen "Kamu hekimliği şu anda tıkanmış durumda” dedi. İşmen, kamunun koruyucu hekimliğe yönelmesi gerekliliğine de dikkat çekerek, özetle şunları söyledi:

“Normalde Türkiye'de bin 400- bin 500 kişiye bir diş hekimi düşerken, kamuda bu yoğunluk beş bin civarında. Kamunun tekrar tekrar kullanılması aslında bu yoğunluğu yaratıyor. Şöyle bir sıkıntı oluyor: Meslektaşım bir hastaya başlıyor, hastanın işini daha tamamlayamadan süre doluyor, bir başka hastaya geçmek zorunda kalıyor. Sonra o hastayı tekrardan çağırmak zorunda kalıyor. Bir kanal tedavisine başlıyorsunuz, bazen tek seansta bitiremiyorsunuz. Ya da önceliğiniz olan çürüğü tedavi etmek yerine size porselen yaptırma baskısı geliyor, çünkü performans sistemi var. Yani maddi karşılığı daha yüksek. Koruyucu hekimliği önceleyerek bir hizmet verilmesi gerek. Dünya standartlarında ideal bir işlem yaptığınız zaman hekimin bakacağı hasta sayısı 12-15 aralığıdır. Şu an günde 50’ye yakın hasta bakılıyor. Ayrıca hekimler tek çalışıyor, yardımcı personel de yok. Ortodonti hiç neredeyse zaman yok. Bir yıla birkaç yıla erteleniyor. Kanal tedavisi ile ilgili süreçler bir ay ile bulunduğu ile göre altı ay arasında değişiyor. Cerrahi, ileri cerrahi ya da gömük diş ya da kök ucu rezeksiyonu gibi işlemlerde neredeyse 4 ay randevu süresi veriliyor. Bu kadar uzun süreler sıkıntılı."

EN AZ 6-7 DİŞ SORUNLU

Ülkenin ağız ve diş sağlığının ciddi anlamda sıkıntılı olduğunu söyleyen İşmen “Şuan da her vatandaşımızın en az 6-7 dişinde işleme ihtiyaç var. Gelişmiş ülkelerde bu rakamın 1-1,5" dedi..

***

9 YIL SONRA ARANDIM

İzmir’de yaşayan ve diş teli tedavisi için 9 yıl önce Katip Çelebi Hastanesi’ne başvuran 26 yaşındaki Gizem Efe, geçen günlerde gelen "sıranız geldi" telefonuyla yaşadığı şaşkınlığı anlattı. "Yeni aradılar. Bazı şeyler ummadığın anda oluyor" diyen Efe, yaşadıklarını şöyle özetledi: “Yaklaşık 9-10 yıl öncesinde ortodonti tedavisi için hem Konak Diş Hastanesi’ne hem de Katip Çelebi Diş Hekimliği Fakültesi’ne başvurdum. Ortodontik tedavi için ön aşamalar var, çekim gibi.. Onlar yapılıp sıraya alındım. Katip Çelebi’den asla sıra gelmedi, Konak’ta yaklaşık bir yıl sonra tedavim başladı ama çok uzun ve özensiz bir tedaviydi. Üniversite için Antalya’ya taşındım. Oradan sürekli hastaneye git gel yapıyordum. Konak’taki hekim süreci uzattı. Tüm bunlar olunca da ben tedavimi özel bir klinikte sürdürmek zorunda kaldım. Tedavim tamamlandı yaklaşık 5 yıl önce ve tellerim çıktı. Geçelerde Katip Çelebi Diş Hastanesi’nden arayıp ‘Sıranız geldi, tedavinize başlayabiliriz’ dediler.”

Kaynak: www.krttv.com.tr

Editör: Haber Merkezi