Beyoğlu'nda 6 kişinin öldürüldüğü bombalı saldırının ardından Suriye sınırının öte yanında hava ısınmaya başladı.
Hem Suriye hem de Irak'taki PKK hedeflerinin havadan bombalanmasının ardından bölgeye bir askeri harekât yapılacağına yönelik bir beklenti var.
Bu beklentiyi hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın beyanları hem kimi üst düzey üst düzey yetkililerin -isimlerini vermese de- yabancı medyaya verdiği demeçler hem de harekâtta tıpkı geçmiş harekâtlarda olduğu gibi kara gücü olarak yer alacak Suriyeli yerel grupların hazırlığı güçlendiriyor.
Bu yerel güçler aslında beklenen harekâta uzun süredir hazırdı.
Rafa kaldırılan diğer harekâtlar
2018'de Afrin'in YPG'den alındığı Zeytindalı Harekâtı'nın Tel Rıfat'a, 2019'da gerçekleştirilen ve Tel Abyad ile Rasulayn ilçe merkezlerinin kontrolünün YPG'den alındığı Barış Pınarı Harekâtı'nın Menbiç'e uzanacağına yönelik bir beklenti vardı. Zırhlı birlikler hem Menbiç hem Tel Rıfat önünde gelecek talimatı bekliyordu.
Ancak tıpkı bugünlerde olduğu diplomatik görüşmeler başlatılmış ve harekât kapsamının genişlemesi uygun bulunmamıştı.
Yine 2019'da Menbiç önlerine büyük askeri konvoylar çıkarılmış ancak kente Suriye devletini temsil eden bayrak çekilip küçük bir Suriye askeri birliği Menbiç'e girmişti. Bu da Menbiç operasyonun ertelenmesine neden oldu.
Geçen yılın ekim ayında "Suriye'ye en kapsamlı askeri harekât" başlatılacağı belirtiliyordu. O hazırlıklar da son aşamaya gelinmişti.
Fotoğraf: AFP
Mutat olduğu üzere geçen yaz da harekât hazırlıkları yapıldı.
Suriye'de YPG'nin kontrolü altındaki bölgelerin büyük kısmına yapılacağı beklenen harekât için büyük bir güç temas hattına yığılmıştı.
Herkes Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tahran'da İran ve Rusya liderleriyle yapacağı toplantının ardından başlamasını beklerken Rusya tarafından Türkiye'nin Esad'la görüşmesi gerektiğinin işaret edildiği açıklamalar yapıldı.
Bu açıklamaların ardından harekât planın olduğu dosyanın kapağı bir kez daha kapatıldı ve dosya rafa kaldırıldı.
Ta ki Beyoğlu'nda 6 sivili hayattan kopartan saldırıya kadar.
Geçen hafta başlatılan hazırlıklar -önceki harekâtlarda olduğu gibi- son aşamaya geldi ve talimat beklenmeye başlandı.
"Yarın da başlayabilir haftaya da"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın bu harekâtın "yarın", "haftaya" veya "herhangi bir zaman" başlayabileceğini söyledi.
Gaziantep ve Kilis'te şehir sakinlerini ya da şehre gelmek isteyenler için bazı yasaklamalar başladı.
YPG kontrolündeki bölgelere "yumuşatma atışları" başlatıldı.
Karada TSK ile birlikte hareket edecek Suriye Milli Ordusu'na (SMO) "hazır ol" denildi, SMO 5 bin savaşçıyı hazır hale getirdi ve bekleyiş başladı.
Fotoğraf: AFP
Tel Rıfat düğümü
O bekleyişin ilk adımı alışılmış olan diplomatik temaslar.
O temaslara bazı askeri hamleler de eşlik ediyor.
Rusya'nın geçen gün harekâtın merkez üssü olan Azez'de alçaktan uçurduğu savaş uçakları bu hamlelerden biri.
Çünkü Rusya'nın harekâtı istemediği bunu engellemek için de bir "aracı" pozisyonunda olduğu biliniyor.
Türkiye'ye "harekâtı bekletin" diyen Rusya, YPG'ye de "Tel Rıfat'ı rejim güçlerine teslim" edin diyor.
Ancak YPG'ye yapılan bu teklif Türkiye açısından da sorunlu. Çünkü şimdiye kadarki bütün harekâtlarda TSK ile birlikte hareket eden muhalif güçler aynı zamanda Esad rejiminin de baş düşmanı. 2016'dan bu yana Tel Rıfat'a girmek için gün sayan binlerce muhalife bunu anlatmak kolay olmayacak.
Harekâtın bekletilmesinin bir diğer nedeni olarak da askeri bir operasyon için uygun hava koşullarının olmaması gösteriliyor.
Askeri kaynaklar, olumsuz hava koşullarının taarruzu yapanlar açısından zorlayıcı, savunmayı yapanlar açısından da istenen bir durum olduğuna dikkati çekerken Afrin Harekâtı'nda bir günlük kötü havanın harekâtı üç gün geriye attığını hatırlatıyor.
Kaynak: www.indyturk.com
© The Independentturkish