Meme kanseri, kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Memorial Şişli Hastanesi Meme ve Endokrin Cerrahisi Bölümü'nden Prof. Dr. Bülent Çitgez'in sunduğu bilgiler, bu konudaki merak edilen sorulara ışık tutmaktadır.
1-) Genç kadınlarda meme kanseri artış durumu nedir?
Genç kadınlarda meme kanseri riski, 45 yaş üzerindeki kadınlara kıyasla daha düşüktür. İstatistiklere göre, yirmili yaşlarda meme kanseri gelişme riski 1/1800, otuzlu yaşlarda ise 1/230 olarak görülmektedir. Genç kadınlarda meme kanseri, özellikle birinci derece akrabalarında bu hastalığa rastlananlarda, aile öyküsüne dayanan birinci risk faktörüdür. Sadece yaş faktörü göz önüne alındığında, meme kanseri tanısı almış genç kadınların BRCA (meme kanserine yatkınlık genleri) mutasyon taşıma olasılığı daha yüksektir. Ancak tıbbi kuruluşlar, her yaş grubundaki kadınlara düzenli kendi kendine meme muayenesi veya klinik muayene yapılmasını önermektedir.
2-) Genç anne olmak meme kanserinin risk faktörlerinden biri midir?
İlk çocuğunu 35 yaşından önce doğuran kadınların meme kanseri riski genellikle azalırken, daha ileriki yaşlarda doğum yapan kadınların riski artmaktadır. Hamilelik sırasında meme hücreleri hızla büyür ve hamilelik öncesi genetik hasarı olan hücrelerin çoğalmasına neden olabilir. Bu durum, yüksek yaşlarda anne olan kadınların kanser riskinin artmasını açıklayabilir.
3-) Meme kanserine yakalanan bir kadın anne olabilir mi?
Meme kanseri tedavisi, kadının doğurganlığını etkileyebilir. Özellikle kemoterapi, yumurtalıklara zarar verebilir ve bu da kısırlığa neden olabilir. Ancak birçok kadın, tedavi sonrasında sağlıklı bir şekilde hamile kalabilir. Meme kanseri tedavisi sonrasında hamilelik güvenli olabilir, ancak bazı kadınlar hamilelik sırasında östrojen seviyelerinin yükselmesi nedeniyle kanserin nüks etmesinden endişe duyabilir. Ancak, tedavi sonrasında hamile kalan kadınlarda meme kanserinin tekrarlama veya ölüm riski daha yüksek değildir.
4-) Tedavi süresince hamile kalınabilir mi?
Tedavi sırasında kullanılan ilaçların vücuttan temizlenme süresi belirsizdir. Kemoterapi, yumurtalıklarda genetik mutasyonlara neden olabilir, bu da doğacak çocukta sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, kemoterapi sonrasında hamile kalmadan önce en az bir yıl beklenmesi önerilmektedir. Tedavi sırasında hamile kalınması durumunda düşük riski yüksektir ve doğumsal kusurlar ortaya çıkabilir. Her tedavi türü için vücuttan temizlenme süresi farklıdır, bu nedenle hamile kalmadan önce uzmana danışmak önemlidir.
5-) Ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan kadınlar nasıl korunmalıdır?
Yakın akrabalarında meme kanseri tanısı konulan kadınlar, bu hastalığa yakalanma riskinin arttığı bilinciyle yaşam tarzlarını gözden geçirmelidir. Sağlıklı kilo, düzenli egzersiz, alkol tüketimini sınırlama, sağlıklı beslenme ve sigara içmeme gibi yaşam tarzı değişiklikleri önerilmektedir. Ayrıca, ailede güçlü bir meme kanseri öyküsü bulunan kişilere genetik danışmanlık önerilmektedir. Bu bireyler için hormonal tedaviler ve risk azaltıcı cerrahi gibi seçenekler de değerlendirilebilir. Özel bir tarama programına katılma ve doktorla düzenli iletişim kurma da önemlidir.
(MEMORİAL)