İki ülkenin dışişleri bakanları ve kalabalık heyetler arasında devam eden görüşmelerin en önemli halkası, Türkiye ve Macaristan arasında imzalanan stratejik ortaklık sözleşmesi oldu.
Bu sözleşmeye göre iki ülke pek çok konuda aralarında var olan işbirliğini yüksek önem taşıyan stratejik ortaklığa dönüştürmeyi hedefliyor.
Bakanların ortak açıklamasında, bu stratejik ortaklığın hangi alanlarda ne gibi somut biçimler alacağı ayrıntılarına girilmedi.
Ancak daha önce basına yansıyan bilgiler, iki ülke arasında savunma amaçlı ve ileri teknoloji içeren askeri üretim hedefleyen ortak çalışmalardan, eğitim ve sağlık hizmetlerinde reform girişimlerine kadar pek çok alanda yeni sayfalar açılacağını gösteriyor.
Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto basın toplantısında Türkiye’nin son dönemlerde artan jeo-stratejik önemine vurgu yaptı, Türkiye’nin Macaristan ve Avrupa Birliği için artan önemini küresel sorunlara olumlu katkılarıyla açıkladı.
Szijjarto’ya göre, Türkiye üç konuda çok önemli işlevler üstleniyor.
Bunlardan ilki Ukrayna-Rusya savaşında tarafsız duruşuyla arabuluculuğa imkan vermesi. İkincisi doğal konumu itibarıyla doğudan batıya enerji nakil hatlarının geçebileceği ülke konumunda olması ve üçüncüsü de Avrupa’yı baskı altında tutan kaçak göçleri durdurabilecek tek tampon ülke olması.
Türkiye, Macaristan için neden önemli?
Macaristan’ın Türkiye’ye bu derece önem vermesi yeni bir tavır değil. Macar hükümeti bir süredir Türkiye’nin bölgedeki küresel sorunların üstesinden gelmekte kilit bir ülke olduğu saptamasını yapıyor ama bunun ötesinde Türkiye Macaristan ilişkilerinin özel bir önem içerdiğini vurgulamaya da özen gösteriyor.
Uluslararası gelişmeleri değerlendiren yorumcular bu tavrın gerisinde iki ülke arasındaki siyasi yapılardaki ve stratejik eğilimlerdeki benzerliklerin olduğunun altını çiziyor.
Her iki ülke de Batı dünyasının ve NATO ittifakının üyesi olmakla birlikte, Batı’nın ve NATO’nun kararlarına ve eğilimlerine tereddütlerini dile getiriyor.
Hem Türkiye hem Macaristan Rusya’ya karşı gündeme gelen ambargo ve yasakları pek çok noktada kerhen destekliyor ya da hiç destek vermiyor.
Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto'nun basın toplantısında "NATO üyeleri arasında sadece Türkiye ve Macaristan’ın gerçekten barış istediği" vurgusu dikkatlerden kaçmayan bir NATO eleştirisi olarak değerlendiriliyor.
Macaristan Türkiye’yi doğuya açılmada, Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerine ulaşmada bir köprü olarak görüyor. Türkiye de Macaristan üzerinden Avrupa Birliği içindeki pozisyonlarını koruyabilmeyi hedefliyor.
Ayrıca iki ülkenin NATO içinde şimdi ilk belirtileri görünen işbirliği de bu stratejik ortaklığa yeni bir vurgu katıyor.
Macaristan’ın Türkiye ile ilişkilerine bu kadar önem vermesinin elbette bir nedeni de son 10 yılda Avrupa Birliği içinde V4 ülkeleri olarak anılan dört ülkenin, yani Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’nın aynı zamanda üyeleri oldukları Avrupa Birliği'ne karşı yerel bir işbirliği oluşturan birlikteliğinin, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ardından zayıflamış olması.
Macaristan, Orta Avrupa’da zayıflayan pozisyonunu Türkiye’nin öne çıkarılmasıyla güçlendirmeyi de hedefliyor.
Macaristan'dan Erdoğan’a destek
Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesi konusunu da gündeme getirdi ve bu tavrıyla, Macaristan’ın bu öneriyi haklı bulduğunu ifade etmiş oldu.
Szijjarto, Ukrayna topraklarında süren savaşa "barış ve uzlaşma yönünde sadece Türkiye Cumhurbaşkanının müdahale edebildiğinin" altını çizdi.
Erdoğan’ın Nobel Barış Ödülü'ne adaylığı Türk Devletler Teşkilatı’nın bir tür danışma kurulu olarak işlev gören Aksakallılar Kurulu tarafından önerilmişti.
Macaristan’ın da konuk ülke olarak içinde bulunduğu Türk Devletler Teşkilatı’nın önerisinin ardından, bu teklif Pakistan gibi bazı ülkeler tarafından da desteklenmişti.
Şimdi Macaristan’ın açıklamasıyla konu ilk kez bir Avrupa ülkesi tarafından da gündeme getirilmiş oldu.