İngiltere’nin saygın gazetelerinden Sunday Times, bugün seçimlerle ilgili dikkat çekici bir öngörüde bulundu… Gazetenin Türkiye muhabiri Louise Callaghan imzalı haberde, “Eğer Erdoğan seçimi kazanırsa kendi kazdığı çukura düşecek” başlığı kullanıldı.
Haberde, “Türkiye’yi yönetmek için mücadele devam ederken, ülkenin kalbinden akan çürümüş bir şey görülmeye başladı” denildi. Callaghan, “Bugün Türkiye’de muhalif seçmen kendilerini yaklaşmakta olan yenilgi ve son yıllarda Erdoğan’ı yenmek için karşılarına çıkan en iyi şansı değerlendirememe hissiyle sandığa gidecek. Fakat eğer kazanırsa, Türkiye’nin sorunlarının başlangıcı olabilir” yorumu yapıldı.
Haberde, ilk turda Erdoğan’ın kariyeri boyunca aldığı en düşük desteği aldığına dikkat çekilirken, “Eğer bugün zafer kazanırsa, kendi yarattığı birçok derin krizle karşı karşıya kalacak. Erdoğan’ın hayali dünyanın en büyük güçlerinden biri olan Müslüman ülkenin lideri olmak. Fakat Türkiye çok kırılgan: ekonomi bozuldu, yükselen enflasyon, TL’nin değer kaybı, Şubat ayında yaşanan depremler ve dört milyon mülteciye dönük öfke. Yargının içi boşaltılmış ve liberalizm karşıtlığı ülkede artıyor. Ülkenin yakın bir zaman içinde AB üyesi olma şansı da yok” denildi.
Erdoğan’ın diplomasi hamlelerinin kazanımları olduğuna dikkat çekilirken, “Rusya ve Ukrayna arasındaki tahıl anlaşmasında arabulucu olması ve Afrika’da Türk işletmelerinin artması ve Bayraktar İHA’larını satmaları kendi tabanında iyi karşılanıyor fakat bu hamleler ülkesinde istikrar, refah ve büyüme getirmiyor” yorumu yapıldı. Deprem felaketleri sonrasında iyiye giden AB ile ilişkilerin seçim süreciyle birlikte kötüleştiği de hatırlatılırken, “Ekonomi alarm verecek derecede kötü. Sıradan temel gıdaların fiyatları birçoklarının ulaşamayacağı seviyelerde. Orta sınıf aileler harcamalarını kısıyor, yoksullar aç kalıyor. Fakat buna rağmen Erdoğan faizleri düşürme sözü veriyor ki bu da enflasyonu çift hanelere çıkarmıştı” yorumuna yer verildi.
“AKP’Lİ BİR KAYNAK BANA BÖYLE DEDİ”
Callaghan, “Seçimden önce AKP’den bir kaynak bana sorunun muhaliflerin kazanıp kazanmayacağı olmadığını, bana bunun imkansız olduğunu fakat Erdoğan’ın kaybedip kaybetmeyeceği olduğunu söyledi. Onun destekçileri 20 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan’ın bütün sorunların sorumlusu olarak karanlık dış güçlerden, batılı istihbarat birimlerinden ve eşcinseller olduğuna nasıl ikna etti” ifadesini kullandı.
İngiliz gazeteci, “Erdoğan müthiş Müslüman bir devlet adamı olarak anılmak istiyor. Onun yerine, Türkiye’yi yollar, altyapı çalışmaları ve sağlık sistemini değiştirerek 21’inci yüzyıla taşıyan ve ekonomiye, yargıya zarar veren ve liberalizm karşıtlığını sıkılaştıran bir lider olarak anılacak” dedi. Callaghan, “Ülkenin kalbinde çürüyen bir şey var. Bu da sanki 85 milyon insanı birleştiren şey Suriyeli mültecilermiş gibi gözüküyor. Muhalefetin bazı kesimlerine göre Erdoğan’ın mülteciler konusunda yaklaşımı görece liberal. Aşırı milliyetçi bir partiyle müttefiklik kurmasına rağmen politikasını devam ettiriyor” yorumunu yaptı.
Seküler ve muhafazakarlar arasındaki “eski ayrımın” giderek daha da az önem teşkil ettiği belirtilirken, “Türkiye’nin geleceği giderek daha da kararıyor, bugün kim kazanırsa kazansın” denildi.
Kaynak: www.sozcu.com.tr