IMF'den yapılan açıklamada, İsviçre ekonomisine ilişkin 4. madde konsültasyonu kapsamındaki denetimin öncü bulguları paylaşıldı. Açıklamada, "2022'deki sağlam performansın ardından İsviçre, 2023'te daha zorlu bir ortamla karşı karşıya." değerlendirmesinde bulunuldu.
Geçen yıl yüzde 2,1 olan İsviçre'nin ekonomik büyümesinin bu yıl yüzde 0,8'e yavaşlamasının beklendiğine işaret edilen açıklamada, bunun zayıf küresel görünüm, sıkı para politikası ve bastırılmış talebin soğumasından kaynaklandığı aktarıldı. Açıklamada, İsviçre ekonomisinin 2024'te ise yüzde 1,8 büyümesinin beklendiği kaydedildi.
Ülkede enflasyonun 2023'te yüzde 2,5 olmasının beklendiği belirtilen açıklamada, enflasyonun, sıkı işgücü piyasası, ücret baskıları ve yüksek konut kredisi oranlarıyla bağlantılı kira artışları nedeniyle 2024'e kadar İsviçre Merkez Bankasının (SNB) yüzde 0-2 fiyat istikrar aralığının üzerinde kalmasının beklendiği bildirildi.
Açıklamada, bir dizi risk yönetimi hatası ve finansal kayıp yaşayan Credit Suisse'deki durumun mart ayında aniden kötüleştiği anımsatılarak, yetkililerin bu zorluklara kararlı adımlarla yanıt verdiği kaydedildi.
Büyüme ve enflasyon görünümü ile finansal istikrara yönelik aşağı yönlü risklerin önemli olduğu vurgulanan açıklamada, güçlü finansal sektör tamponlarına, düşük kamu borcuna ve politika güvenilirliğine rağmen politikaların bu risklere karşı koymayı amaçlaması gerektiği ifade edildi.
Küresel finansal istikrar endişelerinin artmasıyla birlikte finansal sektör risklerini daha iyi izlemek için veri açıklarını kapatmaya devam etmenin, toparlanmayı geliştirmenin ve hızlandırmanın ve çözüm planlamasının önemli olduğu vurgulanan açıklamada, para politikasının ise verilere bağlı kalmaya ve ikinci tur etkiler devam ederse yanıt vermeye devam etmesi gerektiğini aktarıldı.
Açıklamada, büyüyen bilançosu ve önemli riskler karşısında SNB'nin yatırım stratejisini düzenli olarak gözden geçirmeye ve yeterli koruma önlemlerini almaya devam etmesi gerektiği kaydedildi.
Ayrıca açıklamada, İsviçreli yetkililerin işgücü piyasası ve emeklilik reformlarını sürdürmesi, yeşil geçişi hızlandırması ve Avrupa Birliği (AB) ile diyalog ve ilişkilerini sürdürmesi gerektiği ifade edildi.