AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın başkanlıkta görev süresinin dolması nedeniyle 2 Şubat’ta başkanlık seçimi yapılacak.
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre İrfan Fidan’ın adaylığı yüksek mahkemede rahatsızlık yarattı.
İki yıldır üye olan İrfan Fidan, AYM’nin en kıdemsiz üçüncü üyesi konumunda. Bu nedenle iktidara yakın bazı üyelerin dahi Fidan’ın adaylığına tepki gösterdiği, görüşlerini Adalet Bakanlığı ve cumhurbaşkanlığı yetkililerine ilettiği kaydedildi.
AYM’de Zühtü Arslan’ın arasında bulunduğu beş üye, genellikle muhalif kararlara imza atıyor. Bu isimlerin karşısındaysa 10 kişilik iktidara yakın üye bloku var. Ama başkanlık seçiminde bu üyelerin farklı hareket edeceği belirtiliyor.
Bakanlık devreye girdi
AYM kulislerinde Fidan’ın adında uzlaşma çıkmaması nedeniyle, üst düzey bir Adalet Bakanlığı yöneticisinin bazı AYM üyelerini arayarak ikna etmeye çalıştığı, Fidan’ın üyeliğini cumhurbaşkanlığının istediğini bu üyelere ilettiği konuşuluyor.
Bu gelişmelerin ardından Zühtü Arslan da yeniden başkan adayı oldu. Fidan’ın adının cumhurbaşkanlığı tarafından işaret edilmesinin ardından Basri Bağcı ve Rıdvan Güleç’in adaylıktan vazgeçtiği öğrenildi.
AYM’deki başkanlık seçimi, doğrudan mahkemedeki dava süreçlerini etkileyecek. Bunların başındaysa HDP’ye açılan dava geliyor.
HDP, kapatma davası kapsamında 14 Mart’ta esasa ilişkin savunmasını verecek. Fidan seçilirse kapatma davası oturumlarını yönetecek.
AKP için kritik isim
Fidan, AKP açısından en kritik davaların savcısı olarak da biliniyor. Başsavcıyken Gezi Parkı soruşturmalarını yönetmiş, iş insanı Osman Kavala hakkındaki Gezi davasının da açılmasını talep etmişti.
Fidan aynı zamanda 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet dosyasında aralarında Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, dönemin İçişleri bakanı Muammer Güler, ekonomi bakanı Zafer Çağlayan, çevre ve şehircilik bakanı Erdoğan Bayraktar ve Avrupa Birliği bakanı Egemen Bağış ve Rıza Sarraf’ın da bulunduğu 96 şüpheli hakkında takipsizlik kararı vermişti.
Kaynak: www.diken.com.tr