Güçlendirme yapalım, şöyle yapalım, böyle yapalım diye bir şey yok. Sıfırdan Hatay'ı, İskenderun'u, Arsuz'u ve bütün harap olmuş yerleri sıfırdan inşaa etmek üzere vatandaşlarımızın gönül huzuru içerisinde buraya yerleşmelerini sağlayacağız. Ama asgari bize 1 yıl müsaade.
Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı
6 Şubat depremlerinde en çok zarar gören kentlerin başında Hatay geliyor. Hatay'ın Asi Nehri boyunca kurulmuş merkez ilçesi ve kalbi Antakya'dan bugün geriye kalan koca bir yıkım ve enkaz yığını. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte 20 Şubat'ta düzenlediği ziyarette şehrin yeniden imarı için 1 yıllık müsaade istemişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli deprem bölgesinde incelemelerde bulunuyor / Fotoğraf: AA
Depremden etkilenen bölgede şu ana kadar Birleşmiş Milletler'e göre 1,5 milyonu aşkın insan evsiz kaldı ve en az yarım milyon konutun inşası gerekiyor. Hükümet karşı karşıya kalınan tablonun ardından başlattığı ihya ve inşa sürecinde olabildiğince hızlı adımlar atacağının mesajını veriyor. Ancak ağır yıkımlarla baş başa kalan kentlerin imar politikalarının mikrobölgeleme çalışmaları yapılmaksızın başlanmasının bilim ile uyuşmayacağını öne süren uzmanların sayısı az değil.
Yetkili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
24 Şubat'ta Resmi Gazete'de OHAL kapsamında afet bölgelerine yeni yerleşim alanlarının kurulması ve söz konusu alanların belirlenmesi konusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını yetkili olarak belirlenmişti.
Afet risk durumu, zemin kalitesi çalışmalarıyla
— Murat KURUM (@murat_kurum) February 21, 2023
Sosyolojik, demografik, kültürel yapıyı koruyarak
İl yöneticileri, STK, akademisyenlerle istişare ederek
Vatandaşımızı mağdur etmeden yeni yerleşim yerlerimizi belirliyoruz.
İhya ve inşa sürecinde yol haritamız netleşiyor! pic.twitter.com/WlUAyeUcyf
Bakan Kurum, yerleşime açılacak alanlarda tüm afet risklerinin tespitinin yapılacağını, morfolojik, jeolojik, jeofizik, jeoteknik, hidrojeolojik, sismotektonik arazi kullanımının inceleneceğini, zeminin depreme dayanıklılığını ortaya koyan mikro-bölgeleme ve jeolojik etüt çalışmaları devam edeceğini söylüyor.
Çevreciler ise Kanun Hükmünde Kararname ile afet bölgelerinde yeni yerleşim alanları için mera ve orman alanlarında yapılaşmanın yolu açıldığı kanaatinde.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın gerek görmesi halinde mera ve ormanlık alanlarını kullanabileceğini öne sürüyorlar.
Yeni yerleşim alanları için vasıf değişikliği gereken yerlerin vasıf değişikliği yetkisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na re'sen yani başka hiçbir kuruma bağlı olmaksızın verildiğini ise ortada öylece duruyor.
Hatay'da başta merkez ilçe Arnt
Afet alanlarından çıkan atıkların dökümü yetkileri de valiliklere verilirken söz konusu kararnamede bu süreçte alınacak önlemler için somut şartlara rastlanmıyor.
Şehir Plancıları Odası, "Kurum görüşleri, detaylı analizler gibi planlama çalışmasına altlık olacak veriler olmaksızın yapılan yer seçimleriyle yeni afetlere zemin hazırlanabilir" görüşünde.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise zamanın önemine dikkat çekip "1 yıl diyoruz ama önceki depremlerde 6 ay sonra teslim etmeye başladık. Burada da aynısını yapacağız, 6 ay sonra etap etap projelerimizi teslim edeceğiz." diyor.
"1 yılda kentlerin imar ve ihyası gerçekçi değil"
Yılda tek başına 95 milyon metreküp beton üreten Türkiye'nin depremden etkilenen kentlerinin yeniden imarı ile ilgili İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez'e göre ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1 yıl içinde imar sözü gerçekçi değil.
DAHA FAZLA OKU
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yatay mimariden taviz vermeyeceğiz
- Onca bağışa ve vergiye rağmen deprem konutları neden ücretsiz verilmiyor?
Hatay'ın İskenderun ilçesinde kurulan sahra hastanesinde çalışmalar yürüten Çömez, Türkiye'nin meseleye sadece beton kültürüyle yaklaştığını ve bundan rant elde eden bir iktidar tarafından yönetildiğini öne sürüyor.
28 Şubat Salı günü İskenderun'da kurulan sahra hastanesinde bir araya geldiğimiz Turhan Çömez, "1 yıl içinde sağlıklı inşa olmaz" görüşünde / Fotoğraf: Burak Ütücü
6 Şubat depremlerinden etkilenen kentlerde imarın 1 sene zarfında tamamlanacağı iddiasının gerçekçi olmadığını belirten Çömez, "Yıkılmış 100 binin üzerindeki binanın bir yıl içerisinde yeniden inşa edilmesi, sağlıklı bir şekilde inşa edilmesi, insanlara verilebilmesi mümkün değil." diyor.
"200 tonluk atık var, sanayi çökmüş durumda"
İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez, meselenin sadece bina inşasıyla sınırlı olmadığı kanaatinde.
Depremin ardından yıkıntı atıklarının tam olarak nerede toplandığı ile ilgili elde net bir veri yok, fotoğrafın çekildiği yer ise Antakya Organize Sanayi Bölgesi / Fotoğraf: Burak Ütücü
Özellikle depremden en çok etkilenen kentlerde asayiş sorunu olduğunu ifade eden Çömez birçok sorunun iç içi geçtiğini söylüyor:
Bölgenin güvenlik problemi var, çok ciddi iç göç sorunu var, eğitim problemi var, sağlık problemi var. Sanayi çökmüş durumda. Binalar sağlam dahi olsa insanlar göç ettiği için sanayi üretimi büyük ölçüde darbe almış durumda. Legal problemler var. Her inşaatla ilgili sürdürülmesi gereken, takip edilmesi gereken legal sorunlar manzumesi var. Bütün bunları alt alta koyduğunuzda ciddi problemler var. Tarım ha keza, hayvancılık büyük darbe gördü. İnsanlar artık besin bulamadığı için hayvan yemi bulamadığı için çok ucuz paraya, yok pahasına hayvanlarını satıyor. Hayvanlarını sağan insanlar bu sütlerin transferlerini gerçekleştiremiyorlar. Tabi tarım arazilerinin işletilmesi ile ilgili önümüzdeki dönemlerde sıkıntılar olacak. Bunlar beraberinde gıda fiyatlarında ciddi artışlar ve enflasyona sebep olacak."
Çevre felaketinin boyutunun azımsamayacak derece olduğunu belirten Çömez, "200 milyon ton atığın nerelere atıldığını hala bilmiyoruz. Bunların kısa-orta-uzun vadede yaratacağı sorunlar var. Türkiye'nin önemli bir kısmını, büyük bir coğrafyayı etkilemiş ciddi bir sorunlar manzumesi ve kaosuyla karşı karşıyayız" diyor, hükümetin politikasını eleştiriyor:
Hükümetin meseleye bakışı 'Biz size 10 bin lira yardım yaparız, 2 bin lira kira desteği veririz, inşaatlarınızı yapar, binalarınızı dikeriz, bu sorun hallolur' diye bakıyor. Böyle değil. Çok ağır problemler var ve bu yaklaşımla bunların çözülme şansı yok."
© The Independentturkish