6 Şubat depremleri Türkiye'yi derinden sarsmış, 11 ilde büyük yıkıma ve kayıplara sebep olmuştu. Yaşanan bu felaket sonrasında Türkiye'nin birlik ve beraberlik içinde hareket ederek yaraları sarmaya çalıştığı dönemde, hükümetin tepkilerle karşılaştığı belirtilmişti. Özellikle arama-kurtarma ekiplerinin geç gönderildiği, askeri kışlaların kullanılmadığı ve çadır satışının yapıldığı eleştirilerin odağında yer almıştı. Bu süreçte, televizyonlarda 'Türkiye Tek Yürek' kampanyası düzenlenmiş ve canlı yayınlarda yüksek meblağlı bağışlar toplanmıştı. Ancak taahhüt edilen miktarın tamamının hesaplara yatırılmadığı ve belirli bir kısmının hâlâ dağıtılmadığı ortaya çıkmıştı.
CHP'li İlgezdi'nin talebi üzerine AFAD tarafından yapılan açıklamaya göre, bağış hesaplarında toplanan paranın bir kısmının harcandığı ancak hala kamuya ait bankalarda bekletilen bir miktar olduğu belirtilmişti. Bu durum, depremzedelerin yardımlara erişiminde ve ihtiyaçlarının karşılanmasında bir aksaklık olduğunu gösteriyordu. İlgezdi, bankalarda bekletilen bu miktarın depremzedelere ulaştırılması gerektiğini ve çadırlarda yaşamak zorunda kalan insanların durumuna çözüm bulunması gerektiğini vurgulamıştı.
AFAD'ın bu durum karşısındaki açıklamaları ve yapılan yardımların şeffaf bir şekilde takip edildiğini belirtmesine rağmen, depremzedelerin ihtiyaçlarının hala karşılanamamış olması ve bekletilen yardımların varlığı kamuoyunda endişe yaratmıştı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın yaptığı açıklamalar da, kamuoyunda tartışmaların devam etmesine sebep olmuştu.
