HDP eski milletvekili ve yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk, “Bir varsayım olarak muhalefetin sandıkta kazandığını düşünürsek, Erdoğan'ın bunu içine sindirip demokratik biçimde makamını teslim edeceği konusunda ciddi kuşkularım var” dedi. Türk, “İktidardan gitmemek için elinden gelen her yolu deneyecektir” tahminini dile getirdi.

Türk sözlerinin devamında muhalefete yönelik olarak da, “Kaldı ki muhalefetin tutumu da belirsiz ve bulanık. Her şeyi sandığa ayarlamış. Oysa sokaktaki insanlarla birlikte hareket edilmediği, onların aktif muhalif faaliyetlere katılımının sağlanmadığı ve koordinasyon halinde sokak ile Ankara merkezli parlamento içi siyaset birleştirilmediği sürece, Millet İttifakı hayal kuran tüccar durumuna düşer” eleştirisi getirdi.

Dilan Polat ve Sıla Doğu adli kontrol şartıyla hakimliğe sevk edildi Dilan Polat ve Sıla Doğu adli kontrol şartıyla hakimliğe sevk edildi

Independent Türkçe’den Faik Bulut’a konuşan Türk, Kılıçdaroğlu öncülüğünde Haziran-Temmuz 2017'de başlatılan Adalet Yürüyüşü'ne bizzat katılıp simgesel destek verdiklerini hatırlatarak, “Başta MHP olmak üzere benzer zihniyetteki kesimlerden bize yönelik ağır itham ve karalamalar yayımlandı. 2 Ne yazık ki Kılıçdaroğlu, bu karalamaları göğüsleyemedi; sessiz kaldı. 3 Onun bu suskunluk ve mesafe koyma tavrı hâlâ devam ediyor” diye konuştu.

Bir süre önce Kılıçdaroğlu ile kahvaltı yaptıklarını; CHP liderinin Millet İttifakı ve CHP'nin Kürt meselesine bakışını, bilhassa HPD'ye yönelik baskı, zulüm ve tutuklamalar konusundaki suskunluklarını eleştirdiğini anlatan Türk şunları kaydetti:

Bu münasebetle dedim ki: Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) listelerinden seçime katılıp milletvekili olmamız nedeniyle Genel Başkan Erdal İnönü'ye şiddetli eleştiriler yöneltildi. Mesela, 'Bölücüleri kanadınız altına alıyorsunuz' denildi. Buna rağmen İnönü, her türlü karalama ve suçlamayı göğüsledi; bizlere sahip çıktı, yaptığının isabetli olduğunu savundu.  Kılıçdaroğlu'na, Kürt sorunun çözümüne ilişkin ilk kuralın bu meseleyi sahiplenip içselleştirmek olduğundan le, buna göre bir plan ve program yapılmasını önerdim. Aksi takdirde, sözü çokça edilen toplumsal demokrasi ve özgürlüklerin yarım kalacağını, başarısız olacağını söyledim. Dedim ki: 'Sayın Kılıçdaroğlu, siz neden uzak duruyorsunuz HDP ve Kürtlerden?' Doğrusu, hiç renk vermedi ve ses çıkarmadı.

“Sadece Kılıçdaroğlu değil, CHP içinde de buna benzer tereddütler, yalpalamalar, günübirlik konuşmalar ve ziyaret edilen yerin ahalisi göz önüne alınarak nabza göre şerbet vermelerin devam ettiğini” söyleyen Türk, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün Avrupa'da kayyım politikasına destek vermesi ve Kılıçdaroğlu'nun Zap-Metina bölgesindeki sınır ötesi operasyonda dualı sözlerini örnek olarak gösterdi.

'ADAY OLMASI HALİNDE KÜRTLERİN MANSUR YAVAŞ'A OY VERECEKLERİNİ SANMIYORM' 
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında da konuşan Türk, “İyidir, hoştur, lakin başkan seçildikten sonra gittiği Diyarbakır'da bölge halkına seslendiği konuşmalarıyla son Rize konuşması arasında dağlar kadar fark var. Bu tür çift dil kullanmanın hangisi doğru?" diye sordu. Türk Mansur Yavaş hakkında da, “Aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum” görüşünü ifade etti.

 

Editör: Haber Merkezi