Amerika Birleşik Devletleri, aşırı milliyetçi Yahudiler'in dün Kudüs'te gerçekleştirdiği yürüyüş sırasında ırkçı sloganlar atılmasını kınadı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller sosyal medyadan yaptığı paylaşımda "Amerika Birleşik Devletleri her türlü ırkçı hakarete kesin bir şekilde karşıdır. Kudüs'te düzenlenen protestolarda 'Araplara ölüm' şeklinde atılan nefret dolu sloganları kınıyoruz." dedi.
İsrail'de dün 46 yıl önce üç dinin kutsal mekanlarının bulunduğu Doğu Kudüs'ü işgalini kutlamak amacıyla düzenlenen Kudüs Günü dolayısıyla bir yürüyüş düzenlendi.
İsrail polisinin izni üzerine yürüyüşe katılan on binlerce aşırı milliyetçi Yahudi ellerinde İsrail bayraklarıyla Şam Kapısı'ndan geçerek Müslümanların yoğun olduğu bölgeye girdi.
Aralarında İsrail'n yeni aşırı sağcı hükümet koalisyonundan milletvekillerinin de bulunduğu grupta Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'de yer aldı. Eski bir aşırı sağcı aktivist ve Batı-Şeria yerleşimcisi olan Ben-Gvir ağır polis koruması altında yürüyüşçülerle selamlaştı. Bir Yahudi terör grubunu teşvik ve destekten hüküm giyen bakan Şam Kapısı'ndan geçerek güvenlik güçleriyle tokalaştı.
Hafta sonu öncesinde perşembe günleri genellikle yoğun alışveriş telaşının olduğu Müslüman kesimde Filistinlilerin ya dükkanlarını kapattığı ya da boşalttığı görüldü.
- İsrail Ultra-Ortodoks Yahudiler için koşer elektrik içi batarya tarlaları inşa edecek
- AB'nin İsrail Temsilciliği, aşırı sağcı bakanın katılacağı resepsiyonu iptal etti
Irkçı sloganlar
İlahiler okuyarak Şam Kapısı'na ilerleyen kalabalık "Araplara ölüm", "Muhammed öldü" ve "Köyünüz Yansın" benzeri sloganları attı. Büyük çoğunluğu erkeklerden oluşan yürüyüşçüler arasında bazı gençlerin Yahudi üstünlüğünü savunan aşırı sağcı Lehava üyelerine benzer şekilde giyindikleri görüldü.
Şiddet ve provokasyona izin verilmeyeceğini bildiren İsrail polisinin yürüyüşü izleyen Filistinlilerle yürüyüşçüleri ayırdı, ancak nefret dolu sloganları durdurmak için girişimde bulunmaması dikkat çekti.
Yürüyüşçülerin olayları takip eden gazetecilere üç şişe su attığı görüldü. Polis, cisim atan iki yürüyüşçünün gözaltına alındığını bildirdi.
Yahudiler ve Filistinliler arasında kavga ve meydan okumalar yaşansa da yürüyüş önemli şiddet olayları yaşanmadan sona erdi. Yürüyüş öncesinde Hamas Filistinlilere yürüyüşü engelleme çağrısında bulunmuştu.
- Filistin'de 33 kişinin öldüğü çatışmaların ardından İsrail'le ateşkese varıldı
- Antony Blinken Filistin'de: İki devletli çözümü baltalayacak her türlü harekete karşıyız
Filistinlilerin tepkisi
İşgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin Devlet Başkanı'nın sözcüsü Nabil Abu Rudeineh , yürüyüşün Eski Şehir'deki Filistin bölgelerinden geçmesine izin verilmesinin "sadece tansiyonun yükselmesine yol açacağını ve bir patlamaya neden olabileceğini" söyledi.
Kudüs'te yürüyüş yapılırken, Gazze'de onlarca Filistinli protestocu bölgeyi İsrail'den ayıran tel duvar boyunca toplanarak Filistin bayrakları açtı, lastikler ve İsrail bayrakları yaktı ve sınıra doğru taş fırlattı.
Yerel basında çıkan haberlere göre İsrail askerleri protestoculara göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi sıkarak üç kişinin yaralanmasına neden oldu. Gazze'deki sağlık yetkililerinden konuyla ilgili bir açıklama gelmedi.
Filistinliler tarafından büyük bir kışkırtma olarak görülen Kudüs Günü yürüyüşü iki yıl önce Gazze Şeridi'nde Hamas ve İsrail askerleri arasında 11 gün süren savaşı kışkırtmıştı.
- Kudüs Hristiyanları, kendilerine yönelik artan saldırılardan şikayetçi
- Arap liderlerden İsrail'e uyarı: Kudüs ve Batı Şeria'daki eylemler bölgesel kargaşayı artırıyor
Arap ülkelerinden kınama
Ürdün, Yahudilerin Mescid'i Aksa'ya girişini ve yürüyüşün seyrini provokatif olarak niteleyerek kınadı. İsrail ile barış yapan ilk Arap ülkesinden Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri de Yahudilerin Mescid'i Aksa'ya girişini kınadı.
Yapılan anlaşmalar uyarınca Yahudilerin Mescid'i Aksa alanını yalnızca ziyaret etmelerine izin veriliyor ancak orada dua etmeleri yasak. Ancak bu tür ziyaretlerin artması ve bazı Yahudilerin sessizce dua ettiği görüntüler, Filistinliler arasında İsrail'in statükoyu değiştirmeye çalıştığı yönündeki endişeleri arttırıyor. İsrail ise bu suçlamayı reddediyor.
Kaynak: tr.euronews.com