19 Mayıs 1919’da Samsun’dan başlayan ve düşmanın İzmir’den denize dökülmesiyle sona eren süreçte Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde “Ya İstiklal Ya Vefat” düsturundan hareketle, her türlü güçlüğe karşın yediden yetmişe bir varoluş çabası vererek bağımsızlığını kazanmıştır. Aziz halkımız, Kurtuluş Savaşı'nda mukadderatını kendi istemiyle çizmiş ve ecdadın büyük özverilerle vatan haline getirdiği kutsal topraklarda ebedîye kadar bağımsız hayata kararlılığını ortaya koymuştur.
Çanakkale'yi geçilmez kılan, Kurtuluş Savaşımızı galibiyete taşıyan, bu ruh ve kavrayış çevresinde,“Hürriyet ve İstiklal benim şahsiyetimdir!”diyerek bütünleşen ecdadımızın canlarıpahasına vermiş olduğu bu şanlı çaba, Türkiye Asrı’nda bizlere esin kaynağı olmaktadır. Atalarımızın Kurtuluş Savaşında gösterdiği cesareti, 15 Temmuz’da içimizdeki alçakların darbe teşebbüsü karşısında, vatanına ve sancağına sahip çıkarak gösteren aziz ulusumuz, dün olduğu gibi bugün de aynı azim ve kararlılıkla, Ülkemize yapılan maddimanevi her türlü atağa karşı gayret etmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle; başta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, 30 Ağustos Zaferini bizlere armağan eden istiklal çabamızın tam kahramanlarını, Ülkemizin ve ulusumuzun ayrılmaz tamlığı için canlarını hoşlana hoşlana feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, kahraman gazilerimizi, minnet ve şükranla anıyor, aziz ulusumuzun ve Osmaniyeli hemşehrilerimin Zafer Bayramı’nı kutluyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum.